|
 |
 |
 |
 |
|
Özel dedektiflerin çoğu illegal çalışıyor
Kanal 1'in sevilen programı 'İhanet Avcıları'nın gözü kara özel dedektifi Dr. Joseph Erdem iddialı konuştu: "Taksim'de çalınan çantayı 10 dakikada bulup getiririm" Türkiye'de özel dedektifliğin pek bilinmediğini söyleyen Erdem, program sayesinde insanların bu mesleği yavaş yavaş öğrendiklerini ve tanımaya başladıklarını söylüyor.
Türkiye'nin ilk ve tek özel dedektifi Dr. Joseph Erdem'in programı 'İhanet Avcıları' kısa zamanda Kanal 1'in en çok izlenen programlarından biri oldu. Birçoklarının Gamze Özçelik'in tecavüz olayı sırasında basın danışmanı olarak tanıdığı, Pınar Altuğ'un "Can Tezal yalan söylüyor. Bunu kanıtlamak için bir dedektif tutacağım" deyip adını verdiği ünlü dedektif; programda eşlerine, sevgililerine ihanet edenleri, sıkı bir takip sonucu yakalıyor. Programda aldatıldığından şüphelenen eş 'İhanet Avcıları'na başvuruyor. Dedektif Erdem, şüphelenilen kişiyi takibe alıyor ve her adımını kaydediyor. Program sonunda ise karı-kocayı yüzleştiriyor. Erdem, işini yaparken son teknolojiyi kullanmakla da kalmıyor aynı zamanda özel dedektifliği de Türk insanına tanıtıyor. Amerikan televizyonlarında yıllardır yayınlanan 'Cheaters'ın bir benzeri olan 'İhanet Avcıları'nın formatı Türk televizyonlarında ilk kez deneniyor. 1995 yılından bu yana Türkiye'de özel dedektiflik yapan ve Sirius Özel Dedektiflik Bürosu'nu kuran Dr. Joseph Erdem'le sık sık antrenman yaptığı Florya Atış Poligon'unda keyifli bir röportaj yaptık. 'İhanet Avcıları'ndan girdik, dedektifliğin Türkiye'deki durumundan çıktık Erdem, "Taksim'de yapılan kapkaçı 10 dakikada çözerim, çalınan eşyayı bulur getiririm" diyerek bizi hayretler içinde bıraktı.
'DEDEKTİFLİĞİ TANITIYORUM'
* 'İhanet Avcıları'nın formatı Türkiye'de ilk kez deneniyor. Programın amacından biraz bahseder misiniz? 'İhanet Avcıları' işimin televizyona yansımış halidir... Özel dedektifliğin başvuru anı, takip anı ve vukuatın yakalanması halinden alınmış ve içine televizyon ekibi katılmış halidir. 5 yıldır kafamda böyle bir televizyon programı yapma fikri vardı. Ama uygun şartları bir türlü sağlayamamıştım. Geçen yıl Hayal Mahsulleri Ofisi ile birlikte çalışmalara başladık. Kanal 1 projeye çok sıcak bakınca 13 bölüm için anlaştık.
* Özel dedektifleri bizler sadece Hollywood filmlerinden tanıyoruz. Program sayesinde bu işin Türkiye'de nasıl yapıldığını da görmüş olduk aslında... Doğru, özel dedektifliği Türkiye'de insanlar çok iyi tanımıyor, bu program sayesinde bununasıl bir meslek olduğunu yavaş yavaş öğreniyorlar. Ayrıca haklarımı nasıl arayabilirim, özel dedektif nasıl çalışır, nasıl başvurulur gibi şeyleri de öğreniyorlar.
* Program yayınlanmaya başladıktan sonra nasıl tepkiler aldınız? İnsanlar daha az tedirgin olmaya başladı bizi ararken... Daha önce gelen telefonlarda dertlerini anlatmakta zorlanıyorlardı. Dertlerini nasıl ifade edeceklerini düşünüyorlardı. Ayrıca bu program insanların bilinçlenmesi açısından da önemli çünkü çok fazla illegal özel dedektif var. Bu açıdan da çok yararlı oldu. Zaten benim basında bu kadar çok yer alma sebebim de bu... Durumu insanlara anlatabilmek için. Bilinsin ve illegal çalışanlara gidilmesin diye... Bir özel dedektifin vergi levhası olmalı, yetkisi olmalı, sözleşme yapabilmeli, fatura kesebilmeli. Elde ettiği delili, kendi tanığıyla birlikte yargı mercine sunabilmeli. Tüm bunları, yani mesleki anlamdaki doğruları anlatabilmek için program büyük bir adım oldu.
* 'İhanet Avcıları' ile birlikte müşteri sayınızda da artış olmuştur mutlaka... Programdan sonra müşteri sayısında artış olmadı. Ancak bizi arayanların bilinçleri değişti. Yalnız, programa başvurmak için arayanlar çok fazla...
* Türkiye'de özel dedektiflik okulu ya da bu mesleği öğreten bir kurs var mı? Türkiye'de özel dedektifliğin okulu yok. Bir üniversite araştırma takip programı gibi bir şey yapmaya çalıştı. Fakat başarılı olamadı. Çünkü özel dedektifliğin eğitiminin çok kapsamlı olması gerekiyor. 2 ile 4 yıl arasında bir programla eğitim verilmesi tartışılıyor. Kriminal balistik bilgi, fotoğraf, teknik teçhizatları kullanabilmek ve elektronik bilgiye sahip olmak gerekiyor. Bilgisayarı ve belirli meslek terimlerini bilmek, bunların dışında kanunlarla ilgili geniş bir bilgiye sahip olmak gerekiyor. En kötü ihtimalle Türk Ceza Kanunu ve boşanma hukuku hakim olmanız gereken konulardan... Bunlar bir araya geldiği zaman ağır bir eğitim gerektiriyor. O da ancak 4 yıl artı uzmanlık verilebilecek bir eğitim programıyla yapılabilir.
* Özel dedektiflikle ilgili bir kanun da yok... Peki bu konuyla ilgili herhangi bir çalışma var mı? Eğitimi ağır olduğu için kanununun da olması gerekir. Ama Türkiye'de özel dedektiflik kanunu yok. Uluslararası yetki ve belgelerle vergi levhası alınabiliyor şu anda. Bundan 2 yıl önce bizim özel dedektiflik yasa tasarısıyla ilgili bir çalışmamız oldu, Tayyip Erdoğan'a gönderildi. Ancak henüz bu konuda bir gelişme yok. Ama bu yasanın da çok çabuk çıkacağına, bunun kanunlaşacağına ve resmileşeceğine inanmıyorum. Belki Avrupa Birliği uyum süreci içinde bir gelişme olabilir.
* Emniyet güçleriyle aranız nasıl? Hani Hollywood filmlerinde özel dedektiflerle polis sürekli didişir ya... Siz böyle şeyler yaşıyor musunuz? Emniyet güçleriyle aramız iyi. Filmlerde göründüğü gibi değil yani... Ben de onlara yardımcı oluyorum, onlar da istediğimiz bir şey olduğunda kendi yetkilerinin sınırları içinde yardımcı olmaya çalışıyorlar. Suçun aydınlatılması için çok fazla şey yapılıyor ve çok fazla çaba harcanıyor. Kriminal dalların emniyet ve hukuk için çok önemli olduğunun onlar da farkındalar. Teşkilat güzel bakıyor olaya yani...
PEK ÇOK KİŞİ SİLAH TAŞIYOR
* Size kimler başvuruyor. Her başvuranın işini kabul ediyor musunuz? Herhangi birini bana başvurduğunuz anda takip ettirememem. Araştıracağım kişiyle başvuran arasında ailevi, hukuki ya da işle ilgili bağlantı olması gerekiyor. Ya ailenizden biri olacak ya mahkemeye intikal etmiş, davalık olduğunuz biri olacak ya da işyeri personelinden biri olacak. Bu sınırlar dahilinde olduğu için genelde mahkemeye yansımış olaylar yani...
* Hiç saldırıya uğradınız mı? Bir kere bacağımdan, bir kere kolumdan vuruldum. Bir kere bıçaklandım, bir kere de çok fena dayak yedim. Yarın bunlar tekrar olabilir. Ayrıca Türkiye'de yaşıyorsunuz ve pek çok kişinin ruhsatsız silahı var. Bilinçsizce, yanlış amaçlarla kullanıyorlar. O nedenle kendinizi korumak için yanınızda 10 tane silah taşısanız ne farkeder ki... Hiçbir anlamı yok...
DENİZ AYYILDIZ GUNAYDİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
