kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
SMS:
4122-MA MESAJ
 

Lüksemburg'da...

Pazartesi sabahı 05.30'da kalkıp, 08.00'deki Ankara uçağına yetişmeye çalışırken, günümün büyük bir kesimini Esenboğa Havaalanı'nda beklemekle geçireceğimden haberdar değildim... Saat 11.00'de Abdullah Gül ve Ali Babacan ile 500 bin nüfuslu Lüksemburg'a uçacağımızı sanırken, 700 binlik Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından çelmelendik... Uçak motorlarını çalıştırdığında, saat akşamüstü 18.00'e dayanmıştı. Gün, iki minik ülkenin parantezinde başladı ve geçti.

***

Lüksemburg'a yıllar önce Strasbourg'a giderken uğramıştım... Aklımda tek bir fotoğraf kalmıştı. Vadilerden, köprülerden, tren yollarından, yeşilliklerden ve lüks lokantalardan oluşan bir resim... Bunların tümü bir kartpostal gibi tek bir kareydi...

***

Avrupa Birliği binasına ulaştığımızda gece yarısı olmuştu... Resmi heyet bir kapıdan kayboldu. Biz, basın merkezine yollandık... Tek tük basın mensubu, görüşmelerin sonuçlanması için zaman öldürüyordu... Basın toplantısına daha uzunca bir zaman olduğunu görünce dışarı çıkmaya karar verdik...

***

Avrupa Birliği Merkezi'nin az ötesindeki, bizim Akmerkez familyasından koca bir binanın yanına dizilmiş kahvelerle lokantaları gözleye gözleye yürüdük... Bir Meksika lokantasına oturduk... Etraftaki masalardaki gençler kendi hallerinde zaman tüketirken, Dünya Kupası'na ilgi gösteriyordu... Zencimsi, saçsız, yapılı garson içerideki televizyon ekranı ile dışarıdaki müşteriler arasında postacılık yapıyordu...

***

Bir ülkenin başkentinde değil de, bir tatil yöresinde gibiydik... Sakin ve uzak bir gece... Yemeği o sükûnet içinde yedik. Asık ve yorgun yüzlerin basın toplantısından sonra da otele yollandık. Otel de Lüksemburg gibiydi... Minik, düzenli ve zarif...

***

Lüksemburgluların AB'nin, hatta dünyanın en zengin insanları olduğunu biliyordum... Son rakamlar, kişi başına gelirin 44 bin avro'ya yükseldiğini gösteriyordu... Para piyasaları ve çelik, zenginlik üreten iki sektördü. Ayrıca buranın 10. yüzyıldan beri başına buyruk bir çetin ceviz olduğu da unutulmamalıydı... Nitekim, Lüksemburg sadece AB'nin değil, NATO'nun da üyesiydi... NATO gibi askeri bir kuruluşun üyesi olmasına rağmen askerlik zorunlu değildi. İhtişamdan uzak bir zenginlikle yorgunluktan uzak bir dinginliği, Fransız okulundan arkadaşım olan deneyimli bir diplomat, 'nitelikli' olmakla açıkladı... Bu minyatür ülke, gösterişe tenezzül etmeyecek kadar huzurluydu...

***

Bu ayaküstü sohbet sırasında, ben de kendi soyluluk tanımımı yaptım:
- Aristokrasi, rafine bir doğallıktır.
Lüksemburg bu tanıma giriyor mu, girmiyor mu tam anlayacak kadar bir zaman olmadı. Ertesi sabah bir bardak kahveden sonra otelden ayrılıp doğru havaalanına yollandık...

***

İnerken olduğu gibi havalanırken de kendimi bir 'lego' kente uğramış gibi hissettim... Albenili bir görüntü içinde, renkli, düzenli, mini minnacık bir oyuncak diyar... 1997 yılında AB sürecinin karanlık bir tünele girdiği yer burasıydı... Müzakerenin fiilen başladığı yer de burası oldu... Büyük maceraların, cerbezeli aşk çalkantılarının, enerjik isyanların ülkesi olmadığı kesin... Nitekim sabah kahvaltısında yaşlıca bir kadın depresyon geçiren çocuğunun sıkıntılarını telefonla bir yakınına aktarıyordu...

***

Pazartesi başlayan, salı tamamlanan toplantının ertesinde kaotik, çalkantılı, belirsiz, yorucu ülkemize geri döndük... Toprağımıza gelince çok da mutlu olduk... Anladık ki fazla sakinlik bize göre değil.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 'Çocuklar korkunç Allah'ım'   / 23-07-2006
 Bitez'in ruhuna erişmek...   / 16-07-2006
 Göz...   / 02-07-2006
 Lüksemburg'da...   / 18-06-2006
 Atatürk'ün kuşatıldığı gece...   / 11-06-2006
 Orospu kentler...   / 04-06-2006
 Dayı   / 28-05-2006
 Çukurova'da   / 21-05-2006
 Ceviz ağaçları   / 14-05-2006
 Gayrettepe hırsızı   / 07-05-2006
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Mümkünse basınla bir daha konuşmasınlar
Rafet El Roman...
MEHMET ALTAN
30 yıl önce neredeydiniz?
Bahçe-Şehir Uğur Eğitim...
TURGAY NOYAN
Karşıdaki ışıkları yelkenle...
GÜLSE BİRSEL
İç güzelliği nedir, ne işe yarar?
'Henry öykülerine...
AYŞE KULİN
Yaşam tatil dinlemiyor
Cam göbeğinden laciverde doğru...
ÖNCEL ÖZİÇER
Yaz okulunun ilk öğrencileri
Küçük kuzenler, Çeşme'de...
Fotoğrafçılarla atölye çalışmaları
Fotoğrafçılarla atölye çalışmaları
İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK), tüm...
Vitaminler, mineraller ve sağlıklı yaşam
Geçtiğimiz haftalarda, vitamin ve minerallerin göz sağlığının...
Yemek düşmanlığının altın çağındayız
Yemek yemekten mutluluk duymak, kadınlar arasında neredeyse ayıp sayılıyor.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.