kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ergun Babahan @ SABAH
SMS:
4122-EB MESAJ
 

Yurttaşlık hakları Türkiye ve Kürtler

Her üretim biçimi kendi hukukunu belirler. Yurttaşlık dediğimiz kavram da ulusdevlet sınırları içinde üretim yapan kapitalist sistemin ürünüdür.
Feodalitede yurttaşlık değil, krala, sultana, prense tabiiyet vardı.
Üretim ilişkilerinin ulusdevlet sınırlarını aşıp küreselleşmeye başladığı günümüzde yurttaşlık kavramı da anlamını yitirmeye başladı.
Çünkü siz Türkiye Cumhuriyeti'nde doğmuş, buranın yurttaşı olmuş, ardından gidip Almanya'ya yerleşmiş, oranın dilini, değerlerini öğrenip yurttaşlığına geçmiş olabilirsiniz.
Geçen yüzyılın ortaya koyduğu sınırlar içinde düşünürseniz, bu sizin için büyük bir açmazdır.
Birbirinden başarı kitaplar yayınlayan Bilgi Üniversitesi Yayınları'nın son kitabı "Yurttaşlık ve Toplumsal Sınıflar" yurttaşlığın tarihi gelişimi ve bugün karşılaştığı sorunları irdeliyor.
Ahmet Kaya, "Yurttaşlık, azınlıklar ve çok kültürlülük" başlıklı makalesinde, Doğu ve Batı arasında, yurttaşlık kavramı farkları üzerinde de duruyor.
Ulus-devletin gelişim biçimine bağlı olarak yukarıdan uluslaşan Doğu ve Orta Avrupa toplumlarında azınlıklara bir güvenlik sorunu olarak bakıldığına, Batı'da ise ulusal azınlık taleplerinin bir tür adalet ve eşitlik arayışı bağlamında değerlendirildiğini anlatıyor.
Kaya, Batı'da amacın hem çoğunluk hem de azınlık için az çok adil bir uzlaşma noktası bulmak olduğuna, Doğu'da ise amacın azınlıkların devletin varlığına veya toprak bütünlüğüne karşı bir tehdit oluşturmasına engel olmak olduğuna dikkat çekiyor.
Bunun sonucunda Batılı demokrasileri daha makul ve başarılı yapan şey, baraj sistemini kaldırarak ve bütün ulusal azınlık gruplarının siyasal alanda mobilize olmalarına izin vererek bunların etkin siyasal katılımlarının sağlanmasına izin veren haklar oluyor.
Türkiye, açıkça görüldüğü gibi Doğu Avrupa modeline uygun düşüyor.
Doğu Avrupa'daki gibi, Türkiye'nin en büyük azınlık grubunun komşu ülkelerle işbirliği yaptığı inancı, devletin varlığına tehdit edici eylemler içinde bulunması gibi nedenlerle, sık sık atıf yapılan Anayasal yurttaşlık tanımının içi bir türlü tam olarak doldurulamıyor.
Bunun bir diğer sonucu ise, Türkiye'nin bugüne kadar en Batılı olmuş kesimlerinin bölünme korkusu ile Avrupa Birliği'ne mesafe koymaları oluyor.
Sınırları içindeki ülkeleri barış içinde biraraya getirmeyi amaçlayan AB Projesi'ne ülkemizdeki Batıcılar, "Türkiye bölme projesi" olarak bakıyor.
Türkiye bir yandan gerek Kürtler'in gerek Aleviler'in talepleriyle boğuşurken bir yandan da küreselleşmenin sonuçlarıyla başa çıkmaya çalışıyor.
Merkezi devlet, iki gelişmeye de tam ayak uyduramıyor. Bu da ülke insanlarını temel haklarını kullanamaz, çıkarcı, güvensiz bir noktaya sürüklüyor.
Oysa Kaya'nın da işaret ettiği gibi, modern yurttaşlık kurumu, aklını herhangi bir otoritenin vesayeti altında bulundurmayan, hak ve ödevlerinin bilincinde olan ve bulunduğu sosyal çevrede güven uyandıracak hür bireylere ihtiyaç duyar. Modern toplumun diğer adı güven toplumudur.
Türkiye'de ise bugün ulaştığımız nokta, ne birbirlerine, ne devlete, ne de kurumlarına güven duyayan bireyler ile yurttaşlarına güvenmeyen bir devlet aygıtının varlığıdır.
Devam edeceğiz...


Düzeltmeye
düzeltme
Hürriyet muhabiri Saygı Öztürk, "Müslüman değilim diye dilekçe veren din dersine girmez" sözünün, bir üst düzey Milli Eğitim Bakanlığı bürokratına ait olduğunu ve bu sözün teybinde kayıtlı olduğunu bildirdi.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Dünya Kupası ve Türk kulüpleri   / 07-07-2006
 İktidar ve hukuk Çelik ve Aleviler   / 06-07-2006
 Medya, saygınlık ve vatan hainliği   / 05-07-2006
 Yalan, zulüm ve Filistin gerçeği   / 04-07-2006
 İktidarın vicdanı   / 03-07-2006
 O polis yargılanmalı   / 02-07-2006
 Gülme, düşün Hıncal Uluç   / 30-06-2006
 Halk damarıyla siyaset yapmak   / 29-06-2006
 PİAR gazeteciliği   / 28-06-2006
 Yılmaz'la 3 saat ve 'Üçüncü Yol'   / 27-06-2006
YILMAZ ÖZDİL
Dev hizmet...
Bu hafta tembellik yaptık, işin kolayına...
ERGUN BABAHAN
Yurttaşlık hakları Türkiye ve Kürtler
Her üretim biçimi...
MEHMET BARLAS
Bodrum ile Türkiye birbirlerine benziyor mu?
İlk kez...
FATİH ALTAYLI
Ağca'dan mektup ve yanıt
Geçtiğimiz haftalarda...
ERDAL ŞAFAK
Devrime veda
Ukrayna'daki gelişmeleri...
Playboy New York'u sulara gömecekti
Kimliğini gizlemek için kadınlarla "alem yapan" Lübnanlı terörist...
Gazze sınırı, Türk çocuğu için açıldı
Türk elçiliği devreye girdi, sınırları kapatılan Gazze'de yaşayan...
En güzel mavi
En güzel mavi
18. Dünya Kupası bu gece sahibini buluyor. Azzuri (Gök-Mavililer)...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu