|
|
Dünya Kupası ve Türk kulüpleri
Türkiye'de her türlü serbestiden yana olanlar ısrarla yabancı futbolcu sayısına kısıtlama getirilmesinden yanalar. Bunda elbette sınırlamanın kalkması talebinin Fenerbahçe'den geliyor olmasının etkisi de büyük. Bu görüşü savunanların en büyük iddiası yabancı sınırlamasının kalkmasının ulusal futbol takımını zayıflatacağı. Ancak, Dünya Kupası'nda başarıya koşan ekiplere baktığımızda bu iddianın geçerli olmadığını net biçimde görüyoruz. İşte başarı grafiği ve ortaya koyduğu futbolun çizgisini turnuva boyunca yükselterek finale çıkan İtalya. İtalya'da da diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, AB'ye üye ülkelerden gelen futbolcu sayısında bir sınırlama yok. Yani İtalyan kulüpleri 24 ülkeden istedikleri kadar futbolcuyu kadrolarına dahil edebilir. Ayrıca, her yıl AB dışı ülkelerden de bir futbolcuyu alma hakkına sahipler. Ancak bu oyunculardan üçünü sahaya sürebiliyorlar. Yarı finalde İtalyanlara boyun eğen Almanlar ise bu yıl bir adım ileri gitti. AB veya UEFA üyesi ülkelerden transfer konusunda bir sınırlamaya tabi olmayan Almanya'da, kulüpler bu kapsam dışındaki ülkelerden en fazla 4 oyuncuyu kadroda bulundurma hakkına sahipti. Ancak kulüpler uluslararası alanda rekabette zayıf düştüklerini görünce federasyona bastırdı ve bu sınırlama da kalktı. Alman Futbol Federasyonu sadece bir kota getirdi ve her kulübe lisanslı 12 Alman futbolcuyu kadrosunda bulundurma koşulu koydu. Yani, Avrupa kupalarında rekabet etmeye çalıştığımız ülkeler geniş bir futbolcu havuzunu kullanma olanağına sahipken biz kulüplerimizi 6 yabancıyla sınırlıyoruz. Üstelik ülkemize gelen yabancı futbolcu kalitesinin hızla arttığı ve nitelikli yabancıların tribünlerin dolmasını sağladığı bir dönemde. İtalya örneği, yabancı sayısıyla ulusal futbol takımının başarısı arasında bir bağlantı olmadığının açık bir örneği. Türkiye de, Almanya'nın yaptığı gibi Türk futbolcularla ilgili bir kota koyarak bu sınırlamayı kaldırabilir. Böyle yapmazsak, Ümit Özat'tan sol bek, Serkan Balcı'dan sağ bek çıkarmaya mecbur kalacağız. Otomobilden, şaraba her türlü ürünün serbest kalmasını isteyenler, Avrupa'da Avrupa kulüpleri ile başa baş rekabet etmemizi isteyenler, iş futbolcu sınırlamasının kaldırılmasına gelince duruyor. Oysa, en azından AB'den futbolcu sınırlamasının kaldırılması bile, Türk futbolculara kota getirmek koşuluyla düşünülebilir. Ancak, işe hangi kulübe yarayacak mantığıyla bakanlar "istemezükçü" çizgiyi sürdürüyor, bu durumda Türk kulüplerinin Avrupa arenasında başarılı olma şansını tesadüflere bırakıyor. İşe kulüp düzeyinde bakmazsak belki doğruyu buluruz.
|