Berlin... Berlin...
Daha kupa başlamadan, bizim finalist adaylarımız, Fransa ve Almanya'ydı. Özellikle Fransa ile, futbol kamuoyunun "dalga" geçtiği günlerdi o günler. Ama Fransa, "dalga dalga" gelip finale adını yazdırdı işte. "Panzerler" se, iki dakika daha dayanıp işi penaltılara götüremedi. Aslına bakarsanız; Almanya'nın finale "iki dakika" mesafede yaklaşabileceği de, başlangıçta kimsenin aklının ucundan geçmiyordu. Sonuçta; bizim finalist adaylarımızdan biri, pazar akşamı kupaya uzanmak için Berlin Olimpiyat Stadı'na çıkıyor. Kuşkusuz; Almanya konusundaki "beklenti" mizle, Fransa ile ilgili "tahmin" imiz aynı şey değildi. Fransa'nın finale çıkacağı "tahmin" i, futbolun "gerçek" lerine dayanan bir öngörüydü. Almanya'nın başarılı olacağı "beklenti" si ise, tahminden öte bir "temenni"ydi aslında. İstiyorduk bunu içtenlikle... Birkaç nedenle...
Kupanın açılışında, Münih'ten yazdığımız izlenimlerde, gözlerden kaçan bir açıklamaya dikkati çekmiştik. Şöyle diyordu turnuvanın başkoordinatörü Jürgen Rollman : "Almanlar, herkesin gözünde; 'dakik, işbilir' insanlar olarak bilinir. Yani varsa yoksa iş... Buna karşılık; esprisiz, duygusuz bir Alman kimliği öne çıkar. Oysa 'biz' bu değiliz. Dünya Kupası'nı fırsat bilip bu imajı düzeltmek istiyoruz. Almanların yaratıcı, hoşgörülü yanını ortaya çıkarmak ve göstermek istiyoruz." Dünya Kupası boyunca Almanya'dan dünyaya yansıyan görüntülerin, bu amaca katkıda bulunduğunu söylemek yanlış olmaz. Hiçbir ulus ve ülkeye önyargılı ve "toptancı" bir anlayışla yaklaşmadığımız için, bizim açımızdan değişen bir şey olmadı. İyi-kötü, siyah-beyaz, dost-düşman kriterlerine hiçbir zaman prim vermedik. Zaman zaman hortlayan "yabancı düşmanlığı"na ve "neonazi barbarlığı"na bakıp bütün bir Alman halkını da "ırkçı" olarak görmedik. Merkel gelene kadar, hatta -Merkel'den sonra da-Türkiye'nin AB üyeliğinin en büyük destekçisinin Almanya olduğu gerçeğini görmezden gelmedik. Lakin... Almanya'nın kupayı kazanmasını dilememizin nedeni bundan da öteydi.
Hemen söyleyelim ki; taa buralardan, Brezilya, Arjantin gibi takımlara destek olanların "sempati" sebeplerini anlamakta zorlandık. Akrabanız filan mı vardı Arjantin'de, komşunuz filan mı oluyordu Brezilya? İşin aslı, önceden ilan edilmiş "peşin başarı hikayeleri" nin ardına düşüp, oralardan kendine "pay" çıkarmanın, acıklı ve düşündürücü bir sendromuydu yaşanan... Neyse, isteyen istediğini tutar tabi de... Yine de sormalıydı herkes kendine: Dört milyon insanımız nerede yaşıyor? Milyonlarca insanımızın ikinci vatanı neresi? Milyonlarca insanımız hangi ülkenin kimliğini, pasaportunu taşıyor? Hangi dili konuşuyor? Hangi okullarda okuyor? Karşı sorular da hazırdır hemen: Ama o insanlarımızın yıllardır "Almanya'da yabancı" olarak görülmesi de gerçek değil mi? Dışlanmaları gerçek değil mi? (Bu soruyu soranların çoğu da onları yıllardır anavatanlarında Almancı olarak tanımlayanlardır, o da ayrı...) Doğru! Bütün mesele de bu zaten... Bu kupa; o "dışlanma"yı, o "yabancılaşma"yı ortadan kaldıracak, tarihve "gecikmiş" bir "yakınlaşma" nın vesilesi olabilirdi. Oluyordu. Olacaktı. Ortak bayraklarla sokaklara dökülüp geç kalmış bir buluşmanın tarihadımını atan "gurbet insanları" ; buralarda, anavatanda onlara "uzak ve ırak" yaşayan "Brezilya taraftarları"nı da epey şaşırttı. Kişisel hayal kırıklığımız, "finalde Almanya" beklentimizin gerçekleşmemesinden değildir yani... Keşke Berlin'de "onlar" olsaydı.. Keşke... Her şey bir başka olacaktı sanki bundan böyle... Yine kaybettiler işte. Ve yine bir şeyler "yarım" kaldı heveslerinde!
(Fransa ve Ribery olayına gelince... Biz çoğu Galatasaraylı gibi düşünmüyoruz. O konuda, aslında kimlere kızmamız gerektiğini biliyoruz çünkü, unutmadık. Öte yandan... Şifreleri çoktan çözülmüş "futbol sihirbaz(!)ları" yerine; dünyanın şaşkınlıkla izlediği -ve izleyeceği-bir futbol "fenomen"inin gelmekte olduğunu görüyoruz... Yakında tüm dünyanın konuşacağı bu "fenomen" in; futbol kariyerinde, bir zamanlar, bizim takımımızda da oynamış olduğunu bilmek, arşivimize hediye bıraktığı çalımları ve golleri düşünmek yeterince keyif veriyor işte. Bu kadar!)
|