|
|
|
|
|
|
|
Elçilere "Süreci Rumlar istismar ediyor" mesajı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB ülkelerinin Ankara'daki büyükelçilerinden Kıbrıs meselesine BM çerçevesinde kapsamlı çözüm bulunması konusunda destek istedi.
Erdoğan, Finlandiya'nın AB dönem başkanlığını Avusturya'dan devralması dolayısıyla büyükelçilere Başbakanlık Resmi Konutunda verdiği ve yaklaşık iki buçuk saat süren yemekte yaptığı konuşmada, ağırlıklı olarak yürütülen reform çalışmalarına ve Kıbrıs sorununa değindi.
Erdoğan, Türkiye'nin Kıbrıs konusunda yapıcı bir tutum izlediğini vurgulayarak, ''Kıbrıs sorununun Türkiye-AB
ilişkilerini zedelememesi için büyük çaba gösterdik, gösteriyoruz. Aynı sorumlulukla davranmayan taraf, maalesef şu anda AB üyeliğinin getirdiği avantajları Türkiye'nin katılım sürecinde istismar etmekten çekinmeyen Rum tarafıdır. Bu durumu kabul edemediğimizi burada bir defa daha ifade etmek istiyorum'' dedi.
Erdoğan, bilim ve araştırma faslına ait AB ortak tutum belgesi üzerinde uzlaşmaya varılmasında 3 ekimde yaşanılana benzer bir güçlükle karşılaşıldığını belirterek, bunun kamuoyunda bir hassasiyet oluşturduğunu ifade etti.
''Müzakerelerin ait oldukları müktesebat temelinde yürütülmesi, siyasi konuların bu sürece karıştırılmaması gerekir'' diyen Erdoğan, ileride benzer sıkıntılarla karşılaşılması durumunda, Türk halkının zihninde AB'nin inanılırlığının zedeleneceğini kaydetti. Erdoğan, ''Bunun için bu gibi durumlarda ülkelerinizin adil ve kararlı bir tutum sergilemelerini bekliyoruz'' dedi.
Kıbrıs konusunun, Türkiye'nin AB katılım sürecine karşı kullanılmaması gerektiğini söyleyen Erdoğan, AB üyelerinin Kıbrıs sorununa mutlaka daha geniş bir perspektifle yaklaşması gerektiğini kaydetti. Türkiye'nin Kıbrıs konusunda daima bir adım önde olma yaklaşımını muhafaza ettiğini belirten Erdoğan, 24 ocakta açıklanan Eylem Planının bu anlayışın bir ürünü olduğunu belirtti ve ''AB üyesi ülkelerin eylem planımızı olumlu bir yaklaşımla ele almalarını bekliyoruz'' diye konuştu.
Kıbrıs sorununun çözüm yerinin BM olduğunu kaydeden Erdoğan, Kıbrıs'ta iki taraf arasında teknik komitelerin faaliyete geçirilmesini desteklediklerini ifade ederek, ''AB ortaklarımızı da BMzemininde kapsamlı çözüme yönelik çabalara odaklanmaya, bu çabalara etkin destek vermeye çağırıyoruz'' dedi.
'HAZMETME KAPASİTESİ'
AB içinde genişlemeye ilişkin tartışmayı, özellikle de ''hazmetme kapasitesi'' konusunda dile getirilen yaklaşımları yakından izlediklerini belirten Erdoğan, AB Devlet ve Hükümet Başkanlarının Haziran Zirvesi Başkanlık Sonuçlarının genişlemeyle ilgili paragrafında AB'nin daha önce yaptığı taahhütlere sadık kalacağının ifade edilmesini memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi.
Erdoğan, ''Komisyonun hazmetme kapasitesine ilişkin önümüzdeki sonbaharda yayımlanması beklenen raporunun bu açıdan objektif değerlendirmeler içereceğini ümit ediyoruz'' dedi.
REFORM SÜRECİ
Erdoğan, konuşmasında katılım sürecinde sürdürülen yoğun ve çok yönlü çalışmalara da yer verdi.
Avusturya'nın dönem başkanlığı sırasında yürütülen verimli çalışmaların, Finlandiya'nın dönem başkanlığında da süreceğine inandığını belirten Erdoğan, gayet başarılı şekilde devam eden tarama sürecinin ekim ayının ortalarında tamamlanmasını beklediklerini kaydetti.
Türkiye'nin 3. Ulusal Planına ilişkin çalışmaların AB Genel Sekreterliğinin eşgüdümünde sürdürüldüğünü anlatan Erdoğan, 3. Ulusal Planın bu yaz sonuçlandırılmasının hedeflendiğini ifade etti. Erdoğan, ''Dünyada Türkiye kadar hızlı ve kapsamlı bir dönüşüm geçiren pek az ülke var. Pek az hükümet bizimki kadar süratli bir reform siciline sahiptir, diye zannediyorum'' diye konuştu.
'AB YÖNELİMİMİZDE EN UFAK BİR SAPMA YOKTUR'
Son dönemlerde bazı kesimlerce dile getirilen, reform sürecinin yavaşladığı, hükümetin AB heyecanını yitirdiği yönündeki eleştirileri üzüntüyle karşıladığını, hükümete yönelik bu değerlendirmelerin büyük bir haksızlık olduğunu düşündüğünü belirten Erdoğan, ''AB yönelimimizde en ufak bir sapma yoktur'' dedi.
Erdoğan, 9. reform paketi çerçevesinde TBMM tatile girmeden önce önemli bazı kanunların ve uluslararası mevzuatın hayata geçirildiğini de hatırlatarak, TBMM'nin Ombudsman Kanunu olarak bilinen Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu ile Askeri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu kabul ettiğini kaydetti. Erdoğan, ''Bu kanuna göre siviller, askerlerle birlikte işledikleri askeri suçlar haricinde barış zamanında askeri mahkemelerde yargılanamayacaklar'' dedi.
YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE YENİ ADIMLAR
Meclis gündeminde bulunan BM Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek 14. Protokolün onaylandığına da değinen Erdoğan, 9. reform paketi kapsamındaki yasama çalışmalarının TBMM'nin yaz tatilinden sonra da süreceğini kaydetti.
Yasal düzenlemelerle şeffaflık ve etik davranış ilkeleri gibi alanlarda ciddi ilerleme kaydedileceğini vurgulayan Erdoğan, yeni yasal düzenlemelere ilave olarak alınacak bazı idari tedbirlerle de reform sürecinin ileriye götürülmesinin hedeflendiğini söyledi. Erdoğan, ''Bu doğrultuda Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığını yeniden yapılandıracağız. Ayrıca, iyi yönetişim ve şeffaflığın arttırılmasıyla yolsuzlukla mücadele eden kurumlar arasında koordinasyonun sağlanması konusunda Başbakanlığın eşgüdümünde yeni adımlar atacağız'' dedi.
Reform sürecinin uygulamaya yansımasının zaman alabileceğinin kabul edilmesi gerektiğini de belirten Erdoğan, Türkiye'nin geçirdiği sürecin sadece yasal bir değişim süreci değil, bir zihniyet dönüşümü olduğuna da işaret ederek, ''Özellikle uygulamada münferit olaylarla her zaman karşılaşılabilir'' diye konuştu.
Türkiye'de temel özgürlük ve insan hakları ihlallerinin azaldığınada dikkati çeken Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Dostlarımızdan Türkiye'deki dönüşümü bu anlayışla değerlendirmesini istiyoruz. Bireysel bazı olaylardan yola çıkıp yanlış algılamalara kapılmak yerine tarihi adımlar atmaya devam eden hükümetimize sahip çıkan halkımızı cesaretlendirmelerini bekliyoruz.''
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|