|
|
En son kime dokundunuz?
Kemal Sayar'ın Aktüel Dergisi'ndeki yazılarını kaçırmamanızı tavsiye ederim. 'Yavaşlığa Övgü' başlıklı bir yazısı vardı geçenlerde. Diyordu ki; "Başka bir insana, bir kuş sesine, sabah güneşine değemiyoruz. Hız, tabiata ilişkin olan güzelliği görmemizi engelliyor. Bedenlerimiz bu hıza programlı olmadığından ağır ağır çözünmeye başlıyor. Hıza dönük hayat tarzlarımızdan kaynaklanan bedensel ve ruhsal hastalıklarda bir patlama yaşanıyor. Hız uyuşturuyor. Artık her yerde ve hiçbir yerdeyiz." Bu son cümleye bayıldım. Büyük şehirlerde, büyük büyük yaşamlarımızda maalesef ki bu durumdayız. Hem her yerde hem de hiçbir yerde... Hep koşmaya ve yetişmeye çalışırken; dostları, dostlukları erteliyoruz, onlarla geçirilecek zamanlar nasılsa hep avucumuzun içinde diyerek kendimizi kandırıyoruz. Oysa bütün bu yalanların içinde en çok onlara ihtiyacımız var hepimizin. İşim nedeniyle her gün yeni insanlarla tanışıyorum. Hiçbir iz bırakmayan 'merhaba'larla geçip gidiyoruz birbirimizin yanından. Bu bile nedensiz bir ağırlık. Sonra o yüzler, o görüntüler bir yerlerde yeniden karşıma çıkıyor. Hatırlayana kadar geçen süreç karşı tarafa ayıp oluyor. Çünkü beyin dolu. Belki de her zaman olmasa bile zaman zaman hepimizin hayatlarımızda frene basması gerekiyor. Kalabalıklardaki yalnızlıklarımızın farkına varmak gerekiyor. Ne önemli, ne önemsiz ayıklamak gerekiyor. Neden? Kemal Sayar'ın dediği gibi; bir başka insana, bir kuş sesine, sabah güneşine değebilmek için...
|