|
|
|
|
|
|
|
|
|
Hem işi hem evlilik teklifi gitti
Ağca'nın nişanlısı olarak ünlenen ve sonra İtalyan komünist Licursi'nin evlilik teklifi nedeniyle çalıştığı gazeteden kovulan Rabia Kazan, bu teklifi reddettiğini açıkladı: "Ailemin ve ülkücü camianın tepkisi nedeniyle ona evlenemeyeceğimizi söyledim. Oysa benim için sünnet bile olacaktı..."
Hem işinden oldu hem aşkından
Rabia Kazan: Ağca'yı silip yeni sayfa açmak istedim. Licursi büyük bir fırsattı ama olmadı. Ona, 'Evlenmeyeceğim' dedim, çok üzüldü İtalyan Licursi: Ona deli gibi âşığım. 'Hayır' dese de bu işten vazgeçmeyeceğim. Teklifimi kabul edene kadar yineleyeceğim.
Milliyetçi-muhafazakar bir düşünceye sahip olan Rabia Özden Kazan, geçtiğimiz ocak ayında yanlışlıkla tahliye edilen, ardından da yeniden cezaevine dönen Mehmet Ali Ağca'yla yaşadıklarının kurgulanmış bir senaryo olduğunu söyledi. "Yanlışlıkla tahliye olacaktı ve kamuoyuna karşı beni acındırarak Ağca'ya artı puan toplayacaklardı. Onların bu oyununa gelmedim" diyen Rabia, şöyle anlattı:
AĞCA'NIN OYUNU "Tam 2 yıl boyunca cezaevine gittim-geldim. Bilindiği gibi cezaevine mahkumların ancak çok yakın akrabaları ile avukatı girebiliyor. Bu nedenle savcıya Ağca'nın nişanlısı olarak tanıtıldım. Ancak en son ziyaretimde basın mensuplarının baskınına uğradım. Şoke oldum. Kameralar, fotoğraf makinaları ve "Nişanlı mısınız?" diye soranlar. "Hayır" desem de kimse beni dinlemiyordu. Sonradan öğrendim ki, bu benim içine sonradan monte edildiğim bir senaryo. Günlerce Ağca'nın ağabeyinden ve gazete (Ortadoğu) çevresinden 'Evet, nişanlısıyım de' baskılarına maruz kaldım. Her şey 8 ay sonrası için yapılan hazırlıkmış. Ben de seçilmiş oyuncu."
BİR İMAJ ÇİZDİLER Rabia Kazan, "Onlar, bana gelinlik giyemeyen, aşkını bekleyen acınacak bir kız imajı çizmek istediler. Böylelikle yanlışlıkla tahliye olacaktı ve kamuoyuna karşı beni acındırarak Ağca'ya artı puan toplayacaklardı. Ama ben bu oyuna gelmedim" diye konuştu. Ağca'nın değil 'Deccal Vatikan' belgeselinin peşinde olduğunu, bu tutkunun Roma'da İtalyancaöğrenme isteğine kadar götürdüğünü belirten Kazan, İtalyanca "Sümbül" anlamına gelen katolik Licursi'yle tanışmasını da şöyle anlattı: "İtalyanca öğrendiğim okulun kafeteryası vardı. Kıyafetim, tarzım çok dikkatini çekmiş ve bana gelip 'Çok meraklıyım. İslam hakkında bilgi almak istiyorum. Bana anlatır mısın?' dedi. Sonra da 'İstanbul'a geldiğimde beni gezdirir misin?' diye sordu. Arkadaşlığımız böyle başladı. kez Türkiye'ye geldi. Farklı duygular oluştu, evlenme teklif etti." En son geçen hafta İstanbul'a gelen Licursi'yi annesi ve kızkardeşiyle tanıştırdığını söyleyen Kazan şöyle devam etti:
BABAM İSTEMEDİ "Ortadoğu Gazetesi'ne götürdüm, yazı işleri müdürümüz ve arkadaşlarımla tanıştırdım. Babam ise tanışmayı kabul etmedi. Evlenmek istediğim insan bir Budist, zenci ya da Japon da olabilirdi. Hepimizi yaratan Allah değil mi? Licursi aylar önce evlenme teklif etti ama ben değerlendiriyordum. Bu kadar tepkiyi gördükten sonra olumlu yaklaşmam söz konusu değil. Ne yazık ki annem onay veriyor, babam vermiyor. Aslında ben hayatıma anlamsız bir biçimde giren Ağca'yı hayatımdan silip, yeni bir sayfa açmak istiyordum. Licursi'nin aşkı ve evlenme teklifi de bunun için büyük bir fırsattı ama olmadı. Bugün ona, "Seninle evlenemeyeceğim" dedim, çok üzüldü" ve "Senden vazgeçmeyeceğim" dedi.
SEVİLAY YÜKSELİR HABER MERKEZİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|