kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

AB ve ayrılıkçılar

Avrupa'da farklı etnik topluluklardan oluşan devletler için AB bir güvence mi, yoksa potansiyel tehdit mi?
Bir başka deyişle AB, çokuluslu devletlerde birleştirici etki mi yapıyor, yoksa ayrıştırıcı rol mü oynuyor?
Karadağ'ı bağımsızlığa götüren, Katalonya'nın da özerkliğini iyice genişleten referandumlardan sonra bu konudaki tartışmalar iyice yoğunlaştı. Çünkü "Balkan sendromu"nun kıtanın tümüne yayılmasından korkuluyor.
Devletler hukuku uzmanlarından siyasetçilere kadar çok geniş bir çevrede gündemin ilk sırasına yerleşen tartışmalarda ortaya atılan tezlerden, bu "oluşumlar"da AB'nin etkisini iki grupta değerlendirmenin doğru olacağı sonucuna vardık: Birlik içinde ve dışında.
Aslında sorunun temelinde BM Şartı'nın çelişkili hükümleri yatıyor: Hem uluslararası toplulukça tanınmış sınırların değiştirilemeyeceği belirtiliyor, hem de selfdeterminasyon, yani uluslara kendi kaderlerini belirleme hakkı tanınıyor.
AB, üye olmayan ya da henüz bünyesine katılmamış ülkelerde, BM Şartı'nın ikinci ilkesini öne çıkardığı için parçalayıcı etki yapıyor. Yani ayrılıkçı hareketleri özendirmese bile en azından cezalandırmaktan kaçınıyor. Çekoslovakya'nın iki devlete bölünmesi, Yugoslavya'nın bitmek bilmeyen dağılma süreci bunun en somut örnekleri. Hatta Karadağ'da gördüğümüz, yakında Kosova'da göreceğimiz gibi AB, bazen ayrılıkların "yumuşak geçiş"le gerçekleşmesi için "ağabey" rolünü üstleniyor. Dahası yine Karadağ'da olduğu gibi, ayrılığın koşullarını belirlemeye yetkili kurum konumuna da gelebiliyor.
Bu da, "Önce yollarımızı ayıralım, daha sonra AB çatısı altında tekrar birleşiriz" görüşüne sarılan ayrılıkçı hareketlere cesaret veriyor.

Katalonya
ayrılır mı?
Ancak aynı AB, bünyesindeki ülkelerin ayrılıkçı hareketlerine karşı izlediği politikalarda BM Şartı'nın "Sınırların değiştirilememesi" ilkesini ön plana çıkarıyor. Ayrıca bu hareketlerin bağımsızlık talepleri ya da özlemlerine karşı elinde çok güçlü bir silah da var: Bir üye ülkeden kopan bölgenin ya da parçanın AB'den de çıkmış kabul edilmesi. O parçanın yeniden AB'ye girmek için tüm adaylara gösterilen yollardan geçmesi: 35 başlığı tek tek müzakere etmesi, her başlığın açılması ve kapanmasında -ayrıldığı devlet dahil-tüm üyelerin desteğini sağlaması, müzakerelerin sonuçlanmasından sonra yine tüm ülkelerin parlamentolarındaki oylamaları kazasız belasız atlatması, hatta üyeliğinin -Fransa ve Avusturya gibi-bazı ülkelerde referanduma götürülmesini göze alması...
O nedenle Katalonya'nın er-geç İspanya'dan ayrılacağı iddiaları pek doğru değil. Hem sonra niye bağımsızlığını ilan etsin ki? Kendi parlamentosu ve hükümeti var. Eğitim, kültür, sağlık, sosyal güvenlik politikalarında başına buyruk. Toplanan verginin yarısı onun. Limanlarını ve havaalanlarını kendi yönetiyor. Resmi dili (Katalanca), milli marşı, bayrağı, bayram günleri, polisi ayrı. Eh, AB'de ayrı temsilciliğe de sahip olacak. Geriye ne kaldı? Dahası, o geriye kalan için AB'den ayrılmaya veya çıkarılmaya değer mi?
İster adı konulmamış bağımsızlık deyin, ister yetkileri güçlendirilmiş bölgesel yönetim; Katalonya, AB'nin kırmızı çizgileri için referans işlevini görecek. Kısacası, İspanya'nın toprak bütünlüğü ve istikrarı için bir tehlikenin sözkonusu olmadığını söyleyebiliriz.
Ancak bu güvence Katalonya ile "Pandora'nın Kutusu"nun açıldığını öne sürenlerin korkularını yatıştırmaya yeter mi; emin değiliz.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 AİHM'de bir dava   / 21-06-2006
 Küresel öğretim   / 20-06-2006
 ÖSS ve bakalorya   / 19-06-2006
 Deniz bitti mi?   / 18-06-2006
 Hayret bir şey   / 17-06-2006
 Biz bize...   / 16-06-2006
 Adsız kahramanlar   / 15-06-2006
 AB hamamı   / 14-06-2006
 Yine Lüksemburg   / 13-06-2006
 İki Nazenin   / 12-06-2006
YILMAZ ÖZDİL
Hayvan...
Piton kayıp.
Herkes şaşkın.
Deniyor ki,...
ERGUN BABAHAN
Nükleer enerji emre amade
Enerji Bakanı Hilmi...
MEHMET BARLAS
Soros solcu ise burjuvaziyi kim temsil ediyor?
Önceki...
UMUR TALU
Yılın karikatürü
Hepimizin ülkemizi sevmek için çok...
FATİH ALTAYLI
Hakem iyi mi?
Önceki akşam Ankara'da ABD...
ERDAL ŞAFAK
AB ve ayrılıkçılar
Avrupa'da farklı etnik...
İşçi Mustafa Demir Rita'ya karşı
Hollanda'nın sert siyasetiyle nam salan Göçmenlik Bakanı'nın korkulu...
"Fetva var nükleer silah yapamayız"
Washington Post'a konuşan bir Türk diplomat, İran'ın baş nükleer...
Futbol dinlendi
Futbol dinlendi
Turu garantileyen Arjantin ve Hollanda'nın maçında dağ fare doğurdu.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu