kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Kirca @ SABAH
 

Finale doğru...

Futbolda heyecan bitmiyor. Daha içerideki lig mücadelesinin ateşi küllenmeden, dünya ölçeğinde şampiyonluk heyecanı yaşanıyor.
Neredeyse yarılandı bile... Finale doğru koşar adım gidiliyor.
Aynı günlerde...
Yüz binlerce öğrenci, büyük final sınavına giriyor Türkiye'de.
Şimdi final sınavında aldıkları sonucu bekleme heyecanı yaşanıyor binlerce evde. Fakat...
O finali, yıllar önce; şöyle ya da böyle kazanmış olanlar, bu kez başka final sınavlarının heyecanı içinde... Üniversitelerde yıl sonu final sınavları yapılıyor.
Kiminde bitmiş, kiminde yarılanmış, kiminde daha yolun başında... O sınavlar anlatıyor ki, yıllar önce girdikleri final sınavı asıl sınav değilmiş meğer.
Şimdi ki sınavlar geçilmeden hiçbir işe yaramayacak yıllar önce kazandıkları büyük final.
Lakin... Aradan zaman geçince, şimdiki sınavların da her şeyin sonu olmadığı anlaşılacak.
Kim bilir hayat, daha ne sınavlar koyacak önlerine.
Meğer, yarı final bile değilmiş; çeyrek final bile değil kazanılan. Meğer, ortalıkta, elemeleri bile geçememiş milyonlarca insan!


Berlin'deki final de son final olmayacak futbolda!
Fakat, bütün finallerin ve bütün sınavların öğrettiği bir şey olmalı sonunda:
Eğer hayat koca bir sınavsa ve futbol sahalarında ya da okul sıralarında yaşananlar, o koca sınav için bir ders olsun diye uydurulmuşsa şayet...
O ders şudur kanımızca:
Her şey kaybetmeyi öğrenmek içindir! Kazanana ne var?
Maksat; kaybettiğinde kazanmayı bilmektir hayatı... Ki bunu da bize futbol öğretti:
İki yıl önceydi.
Lizbon'da Avrupa Şampiyonası'nın finali oynanıyordu.
Oynandı, bitti, her doksan dakika gibi... Hatırlıyorsunuz, finalde Portekizliler kaybetti.
Yunanistan onları yendi.
Nerede?
Kendi başkentlerinde, kendi saha ve seyircisi önünde. Herhangi bir finalde değil; Avrupa Şampiyonluğu'nun zirvesinde.
Kupayı alıp gittiler Portekizlilerin elinden ve evinden.
Sonra ne oldu?
Maçtan bir saat kadar sonraydı, vakit gece yarısına varıyordu.
Doğal olarak, kazananların neşesi ve coşkusu vardı Lizbon'un meydanlarında. Yunan taraftarların yani... Ve fakat... Heyhat!.. Birkaç saat sonra... Ellerinde Portekiz bayraklarıyla Lizbonlular karıştı onların arasına...
Sabahın ilk ışıklarına kadar birlikte eğlenip, birlikte dansettiler.
Ders neydi:
Kupayı Yunanistan kazanmış ve fakat kimse kaybetmemişti! Karnaval böyle bitti.


Avrupa'da futbol anlayışı değişiyor. Kazanmak-kaybetmek üzerine kurulu felsefeler değişiyor.
Almanya'da devam eden kupada; niyetleri farklı birkaç yüz "Neonazi" bozuntusunun ve artık "kelaynaklar" mertebesine inmiş eski tip "hooligan"ların dışında, kimse maç kaybettik diye hırs yapıp başını taşlara filan vurmuyor! (Bazen şişede durduğu gibi durmuyor, o başka!)
Daha önceki Almanya izlenimlerimizde söylediğimiz gibi; bu yaklaşım; kendi takımları lehindeki ulusal coşkuların dışa vurulmasına da engel olmuyor.
Sonuçta bu kupayı da "birisi" kazanacak.
Onu göreceksiniz! Ama kimin kaybettiğini göremeyeceksiniz!
Kaybedenler yine "kazananlar karnavalı"na karışmış olacak.
Kaybederken kazanacak!


Oynadığınız hiçbir final "hakiki" final değildir çünkü...
Girdiğiniz hiçbir finalin "hakiki" final sınavı olmadığı gibi...
Her zaman bir "sonra"sı vardır. Onun da bir sonrası...
"Avrupalı olma kültürü" değildir bahse konu olan; "yenilgilerde insan kalabilme ve karanlık dehlizlerde ışığı bulabilme" kültürüdür ki; onun da "ülke"si yoktur işte...
İşin sırrı, hayatın sırrını çözebilmekte...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Pazartesi   / 19-06-2006
 Birkaç satırlık bir yazı...   / 14-06-2006
 Kupa bahane...   / 12-06-2006
 Ders!   / 09-06-2006
 Yalnızca gözlerin yaşadığı bir hayata dair...   / 07-06-2006
 Ormancı!   / 05-06-2006
 Deniz olunmalı!   / 02-06-2006
 Hayat ucuzluğu...   / 31-05-2006
 Mayıs hüzünleri...   / 26-05-2006
 Kuşlara dair-5   / 24-05-2006
ALİ KIRCA
Finale doğru...
Futbolda heyecan bitmiyor. Daha...
YILMAZ ÖZDİL
Günah be kardeşim
Piyanist şantörüz ya...
İstek...
ERGUN BABAHAN
Hâkimler mi yurtsever yoksa bombacılar mı!
Bana...
MEHMET BARLAS
İçe dönmek ve rejim kavgası yapmak daha mı...
BALÇİÇEK PAMİR
Patron kendi ekibiyle çalışır ama...
O kadar çok yazı...
UMUR TALU
Bu ne çetesi!
Tamam; gerekçeli karar henüz yok, bunun...
FATİH ALTAYLI
1. Adam'a ayıp ediyorsunuz
Cumhuriyet gazetesi bir...
ERDAL ŞAFAK
AİHM'de bir dava
5 Eylül 2006 Salı. Bu...
Irak'ta yönetim direnişçilerde
Irak'taki ABD Büyükelçisi, Rice'a "durum raporu" gönderdi. Washington...
Türkiye üyeliğe hazır değil!
Camiel Eurlings'in hazırladığı rapor, dün Genel Kurul'da oya sunuldu.
Süper panzer: 3-0
Süper panzer: 3-0
Kupanın flaş takımlarından Ekvador'u 3-0 ile geçen Almanya, grubunda...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu