kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 

Tek ürünlü vitrinle rekabette yer alamazsınız

Vitrine koyulacak eşyanın seçimi, sade perakendecilerin ilgi alanına girmez. Siyasette de, diplomaside de "Vitrin" düzenlemesi hedefe ulaşmayı kolaylaştırabilir.
Şimdi bunu cumhurbaşkanı arayışına dönük ön çalkantılarda da görüyoruz.
Bir kesim cumhurbaşkanı adayı olacak kişinin vitrinine "Laiklik" ilkesini koymasını öneriyor. Bir diğer kesime göre bu kişinin vitrininde bulunması gereken en ağırlıklı nitelik "Uzlaştırıcılık" olmalı.
Belli ki bu kamplaşma sonunda düzenlenecek rakip vitrinlerde, "Temsil yeteneği", "Bilgi", "Görgü", "Deneyim", "Vizyon", "Toplumla iletişim yeteneği", "Dünyaya açık olmak" gibi öğeler arka planda kalacak. Oysa devletin de, milletin de gerçek "Lider "lere ihtiyacı var. Sözü sadece kendi dar çevresinde değil, dünyada da dinlenilen ve dünyada konuşulanları anlayan bir cumhurbaşkanı, Türkiye'ye çok şey katar.
Hep "Türkiye önemli bir ülkedir" diye kendi kendimize tekrarlarken, orta karar, içine dönük ve önemsiz bir kişiyi cumhurbaşkanı seçersek, 2007 sonrasındaki 7 yılı Türkiye'nin ve dünyanın gerçek gündeminden haberi de, bu gündemde ağırlığı da olmayan bir cumhurbaşkanının iç politikanın kısır döngüleri üzerindeki çeşitlemeleri ile geçirebiliriz.
Acaba cumhurbaşkanı arayışında varılmak istenilen "Uzlaşma"nın, ehveni şeri değil de en iyi ve en uygunu bulmak için kullanılması imkansız mıdır? Çekler Havel'i, Güney Afrikalılar Mandela'yı, Amerikalılar Clinton'u bulabildiğine göre, bizim insan birikimimizden de böyle bir isim çıkamaz mı? Bakın Ruslara Yeltsin'den sonra buldukları Putin, Rusya'yı nasıl toparladı.
Avrupa Birliği ile üyelik müzakereleri Kıbrıs üzerinden karşılıklı restleşmelerle devam ederken, bir de "Türkiye'nin vitrini" meselesi var düşünmemiz gereken Avrupa Birliği'ne onlar bizi davet etmediğine ve üye olmayı biz talep ettiğimize göre, "Bizim vitrinimizde Avrupa'ya cazip gelecek neler var" diye de düşünmemiz şart.

TÜRKİYE'NİN VİTRİNİ
Sık sık duyduğumuz şu tür söylemlerin, bu konuda yeterli bir anlamı olduğunu düşünmüyoruz:
- Biz Avrupasız yapabiliriz ama Avrupa bizsiz yapamaz.
- Genç nüfusumuz, askeri gücümüz ve jeo-politik konumumuz Avrupa'yı bize mahkum ediyor.
Uluslararası ilişkiler çift taraflı bir yola benzediğine göre, AB ile Türkiye'nin karşılıklı çıkarlarının bulunmaması halinde üyelik beklentimizin sadece bir hayal olacağı kesindir.
Sami Kohen Milliyet'teki yorumunda bu noktayı şöyle ele almıştı:
- Türkiye, AB ile bütünleşme yolunda, Avrupalılara cazip görünen veya onların çıkarları açısından değer taşıyan "kartlarını" iyi kullandığı oranda başarılı olacaktır.
Nedir bu "kartlar"? Stratejik konumu... Güvenlik ve savunmaya katkısı... Ekonomik potansiyeli... Enerji koridoru olma şansı... Arapİslam dünyasına örnek pozisyonu... AB'ye çok kültürlülük özelliğini kazandırma olanağı... Bu faktörler, bir demet halinde bir arada sunulduğu zaman, daha ikna edici oluyor. Bunlardan sadece biri üzerinde durmak, her zaman Avrupalı muhataplara mantıklı gelmeyebilir...
- Örneğin, Türkiye'nin güvenlik ve savunma alanındaki olası katkısı, AB içinde "geniş ilgi ve destek" gören bir argüman değil. Gerçi Türkiye'nin Balkanlar'da ve Kafkasya'da Avrupa için "güvenlik sağlayan" ("security provider") bir güç olabileceği biliniyor. Ancak tek başına bu katkılar, AB'deki havayı Türkiye'nin lehine çevirmeye yetmiyor.
- Hafta başında İstanbul'da yapılan bir sempozyumda, Türk konuşmacıların dile getirdiği Türkiye'nin güvenlik konusundaki katkılarını, Avrupalı akademisyenler prensipte kabul etmekle beraber, onların daha çok Türkiye'nin örneğin ekonomik alandaki potansiyelini ve enerji koridoru olarak taşıdığı önemini vurguladıklarını gördük...
Sami Kohen'in katıldığımız gözlemlerinin sonucu olarak Türkiye'nin AB'ye dönük vitrininin "Tek ürünlü" olmamasına dikkat etmeliyiz.
Gerçi AB'lilerin Kıbrıs'a endeksli "Müzakereleri keseriz ha" şeklindeki çıkışları, bizim ulusal duygularımızın "Hazmetme kapasitesi"ni zorlamaya başladı. Ama yine de geçmişte defalarca Fransız vetosu yiyen İngiltere kadar hesaplı ve sabırlı olmanın yararına da inanmak durumundayız.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kendine güvenme, rakibini yok et!   / 17-06-2006
 Eski dünyanın ağırlığı   / 16-06-2006
 Demirel, laikçi cephenin lideri olabilir mi?   / 15-06-2006
 Cehalet ümmilikten tehlikeli   / 14-06-2006
 Bekleyen derviş muradına gerçekten ermiş mi?   / 13-06-2006
 Partizan kadrolaşma herkese zarar verir...   / 12-06-2006
 Aynı harflerle, sevgi de nefret de üretilebilir   / 11-06-2006
 Gündemimiz kuşkularla ve sorularla dolu...   / 10-06-2006
 Biz Türkler kendimizi nasıl tanımlıyoruz?   / 09-06-2006
 Siyasette kolay yol kamplaşmaktan geçer   / 08-06-2006
YILMAZ ÖZDİL
THY...
İstanbul-İzmir 45 dakika....
ERGUN BABAHAN
Tuhaf ilişkiler
Ağabeyimiz Yavuz Donat iki gündür...
MEHMET BARLAS
Tek ürünlü vitrinle rekabette yer alamazsınız
Vitrine...
UMUR TALU
Babam ve bebeğim
Çok özür dilerim
Babacığım, özür...
FATİH ALTAYLI
Partizanlık THY'yi çökertti
AK Parti hükümetinin ilk...
ERDAL ŞAFAK
Deniz bitti mi?
Başbakan Erdoğan ile AB...
'Bu zamansız oldu'
Görüştüğümüz AB yetkilileri, Başbakan Erdoğan'ın "Müzakereler durursa...
İtalya Prensi Sicilya mafyasıyla ortakmış
İtalya, Avrupa'nın en eski hanedanlarından Savoia'ların son...
Kara Şövalyeler
Kara Şövalyeler
Çekler'i 2-0 ile deviren Gana, 2006 Almanya'da Afrika'nın üç puan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu