kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Kazim Kanat @ SABAH
 

Aaaaaaa!.. Öğretmenimizin çorabı ve ayakkabısının teki yok!

Bütün sınıf ayağa kalktık!.. Hele ön sırada ki kızlar çığlık bile attı. Dediler ki; "Aaaaaaaa!" Çığlık yerini şaşkın sözlere bıraktı: "Öğretmenim... Çorabınız düşmüş. Üstelik bir ayağınızda ayakkabı yok!" Biz öğrenciler şaşkın ve inanılmaz gözlerle bakarken her zaman çok ciddi olan bayan öğretmenimiz kürsüye oturdu. Önce çorabını düzeltti. Sonra da çantasını açtı, içinden çıkardığı ayakkabısını giydi. Sonra da gülümseyen yüzle konuştu: "Bugünkü dersimizin adı, 'Dikkati çekme' motivasyonuydu. Gördüm ki bu ders çok iyi anlaşıldı. Hadi bahçeye çıkın ve oynayın!"

KUYUYA ATILAN TAŞ!
O gün felsefe ve sosyoloji öğretmenimiz Mukadder Hanım'ın bana öğrettiği bu ders, bugün nereden aklıma geldi biliyor musunuz? Şuradan efendim... Şu Bodrum Kalesi'nin zindanlarında ki, "Burada Tanrı yoktur," yazısından. Bakın anlatayım... Bodrum Müzesi eski müdürü Oğuz Alpözen, kalenin zindanlarına işkence gören bir insan maketi koymuş. Dikkati çeksin diye, personel Mehmet Özgenç'e mermer taşlara, "Burada Tanrı yazısını Latince (Indeu Deus Abest) yazdırmış. Sonuç harika!... Bodrum dünyanın yedinci harikasına sahip olmasına rağmen, dünyanın dikkatini çekemedi. Bir saçma yazı yüzünden tüm dikkatleri üzerine çekti. Şu anki durum şudur efendim; bir delinin attığı taşı 40 akıllı çıkaramıyor!.. Efendim!... 40 akıllıdan biri olarak, Bodrum Müze Müdürü sualtı arkeoloğu Yaşar Yıldız'a sordum. "Akşam tavla oynarken sana anlatırım," dedi.

TAVLA OYNAMANIN CEZASI
Denizciler kahvesinde buluşunca seçkin dostum, "Şu tavla yüzünden başıma bak neler geldi?" dedi. Anlattı: "Eve geldim, 'Hocan seni kahvede bekliyor,' diye bir mesaj bırakılmış. Kahveye gittim hocamı arıyorum. Bir de baktım ki, Cumhuriyet başsavcısı gülerek beni bekliyor. Bana şaka yollu takılıyor, 'Ben senin hocanım,' diyor. Koskoca Cumhuriyet savcısını kıramazdım. Tavla oynadım. Ama o gün, kaymakam bey benim mesai saatleri içinde tavla oynadığımı görmüş. Bana kınama cezası yazmış, yollamış. Yönetmelikte 'tavla oynamak' diye bir suç olmadığı için 'Gürültü yapıyor, duvarlara yazı yazarak çevreyi kirletiyor,' maddesinden bana kınama cezası verdi. Sicili çok parlak olan biri olarak bu çok ağrıma gitti. Savunmamı yazdım dedim ki: Tavla aynen zina gibidir. İki kişi tarafından yapılır. Eğer tavla suç ise bu suçu Cumhuriyet savcısı ile işledim." Önümdeki tavlayı oynamadan kapatırken, "Zina yapmayalım müdür bey," dedim. Nasıl gülüyoruz ama... "Peki kaymakam bey, Cumhuriyet başsavcısına ne ceza verdi?" diye sordum. Cevap bürokrasinin anlatımıydı: "Koskoca kaymakam, koskoca savcıya ceza veremedi. Benim cezamı da kaldıramadı. Başbakan Ecevit'in affıyla bu suçtan kurtuldum, sicilim şimdi tertemiz." Konuyu değiştirdim... "Sevgili müdür," dedim; "70 milyonluk Türkiye reklam olsun diye taşa kazılan 'Burada Allah Yoktur' sözünü tartışıyor. Şu Bodrum'da kim varsa müzeye o yazıyı görmeye gidiyor. Ben mesleğe başladığım zaman Sirkeci'deki Sarsanyan Han'da böyle bir yazıdan bahsederlerdi. O yazı hiçbir zaman olmadı ki!" Efendim konuyu ciddileştirdik... "Türkiye, şu taşa sonradan kazılmış saçma bir yazı ile uğraşacağına dünyanın yedinci harikası Bodrum'da neler oluyor, onunla uğraşamaz mı?" dedim. Time dergisinin bile övgüyle yer verdiği Yaşar Müdür, başını önüne eğdi. "Dinle beni," dedi, "Bodrum'un altı, dünya hazinesi. Şu sanayi sitesi var ya... Oranın altında dünyanın en büyük stadyumu var. Biz bu tarihin üzerine beton döktük!" Bu kez ben güldüm. "Mars Tapınağı'nın üzerine otel yapıyorlar," dedim. Yaşar Müdür'ün sinir katsayısı arttı: "Mars Tapınağı'nı, birinci derecede SİT alanı ilan ettik. Baktık ki üçüncü dereceye inmiş. Sonra da 'Canım ne olacak?' demişler, 10 metre öteye oteli dikiyorlar. Her gün önünden geçerken yerlere atılan o 2 bin yıllık sütunları görünce içim sızlıyor, içim." Efendim! Bodrum Müzesi'ne gelin. Dünya harikasının izlerini görün. Dahası, Yaşar Müdür'ün elleriyle denizden çıkardığı ilk ticaret kayığını ve Karya prensesinin o harika altın takılarını görün. Sonra da kendinizi ve toplumu sorgulayın. Yani "Biraz ciddiyet lütfen!" deyin! MESAJ; Babamın en mutlu olduğu günü unutmam. Eve gelince annemin şaşkın bakışına hiç aldırmadan, "Hanım bugün bana sokakta, 'Sen Kazım Kanat'ın babası mısın?' diye sordular" dediği andır... Babamın o gün neden çok mutlu olduğunu anlamamıştım. Bugün ise anlıyorum. Çünkü bana ilk kez "Sen Mesut'un babası mısın?" dediler. Öyle mutlu oldum ki... Aynen babam gibi. Hayat ne garip! Babasızlığın acısını oğlumda dindiriyorum!..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kara çarşaflı annenin bikinili kızı!   / 11-06-2006
 Köydeki sünnet düğününde dört çocuklu Amerikalı komşu   / 28-05-2006
 İsterim ki, denizden gelen rüzgâr yüzüme vursun!   / 21-05-2006
 Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar   / 14-05-2006
 Ezeli rekabetten itiraflar!   / 07-05-2006
 Vatana hizmetin madalyası mı olur!   / 30-04-2006
 Yaşanan hayat hayaller değil!   / 23-04-2006
 Beyoğlu işgal altında   / 16-04-2006
 Cüzdan buldum 30 yıldır hala üzülürüm!   / 09-04-2006
 Bir fabrika bir kentin kültürünü yok etti!   / 02-04-2006
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
'Öğretmenim annem beni dövüyor, elimi çimdikliyor, bu sabah...
MEHMET ALTAN
Lüksemburg'da...
Pazartesi sabahı 05.30'da kalkıp,...
KAZIM KANAT
Aaaaaaa!.. Öğretmenimizin çorabı ve ayakkabısının teki...
REFİK DURBAŞ
Prangalar eski, hasreti taze
"Kalbim / Dinamit kuyusu,"...
ÖNCEL ÖZİÇER
Seda'dan çıktım yola, vardım dominanta
Ben Seda Sayan'ı...
O sadece rüzgâr ve yelkenle görüyor
O sadece rüzgâr ve yelkenle görüyor
Dokuz yaşındaki görme özürlü Oğuz Uğur, Türkiye'de bir ilki...
En çevreci havalimanı!
En çevreci havalimanı!
Türkiye'nin en doğa dostu havalimanı Dalaman'da hizmete giriyor. 150...
Sudan güzellik elinizin altında
Suyun sağlığınız için ne kadar önemli olduğunu biliyorsunuz. Hayatın...
Meyvelerden gelen güzellik
Canlı, sağlıklı ve genç bir cilt için, cilt bakımınızı vitaminler ile...
Dünyanın en lezzetli fıstığı
Tadan herkesin hemfikir olduğu bir konu: Antep fıstığı gibisi yok! Ancak dünya...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.