kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Sengul Baliksirti @ SABAH
 
Hayatın dili ile kalbin dili aynı şeyi söylemedi
Sting'le İstanbul!

Hayatın dili ile kalbin dili aynı şeyi söylemedi

Gülşen ile Erol Köse aşkının ilan edildiği o televizyon yayınının hemen ertesinde bir televizyoncu arkadaşımla konuşuyoruz. O dedi ki; "Bir yuva yıkılıyor. Ne acayip insanlar olduk. Yarın öbür gün bu kadın bundan prim yaparsa sakın şaşırma..." "Ne prim yapması? Asıl sen konserlere çıkıp yuhalanırsa şaşırma dedim" ben de... Ve aradan iki hafta geçti. Olay benim söylediğim noktaya geldi. Gördükleri ağır baskı, onları yoldan çevirdi... Çünkü hayatın dili ile kalbin dili uyuşmadı, uyuşamadı. Çünkü ortada bir eş vardı, bir çocuk vardı. Erol Köse, yaptığı yanlışı anlayıp kalbini kırdığı, toplum önünde rencide ettiği iki insandan; kızından ve eşinden özür dileyip evine döneceğini söyledi.

ŞAMPANYA GÖNDERİLDİ
Gülşen ise eminim başka korkular yaşadı. Çünkü halkın önünde bir iş yapıyordu. O işi halka rağmen yapamazdı. Halk bir başka kadından kocasını, bir çocuktan babasını çalan bir kadına alkış tutmazdı. Ve bir aşk masalı da böyle bitti... Adı üstünde masaldı işte... Şimdi gelelim gerçeklere... Önceki günkü basın toplantısında Gülşen; Erol Köse ile iki aydır görüşmediklerini, ayrıca onun "Boşandım" diyerek kendisini kandırdığını söyledi. 'İnsan kendini kurtarmak için neden hep karşı tarafı batırmak ister' diye düşündüm. İki aydır görüşmediklerini söyleyen Gülşen, 15 gün önce Sortie gece kulübünde Erol ile el ele otururken masalarına gönderilen "Aşkınıza" yazılı şampanyaya ne diyecek? Peki Polat Residence'ın güvenlik görevlilerinin beynindeki görüntüleri nasıl silecek? Neyse... Ben bu ilginç olayda en çok Erol Köse'nin ruh halini merak ediyordum. Hayatta tanıdığım en cin adamlardan Erol'un televizyonda, milyonların karşısında o itirafı yaparken hangi ruh halinde olduğunu çok merak ediyordum. O itiraftan sonra kayıplara karışan Erol, basın toplantısından sonra telefonuma mesaj geçmiş, "Müsait misin?" diye... Aradı, konuştuk..."Niye hiç aramadın?" diye sorduğumda, "Nasıl arayacaktım ki, arasam ne diyecektim? Ben nasıl bir yanlış yaptığımı, televizyondaki o konuşmadan 10 dakika sonra anladım" dedi. Peki, insan içinde nasıl bir baskı hisseder ki, deprem yaratacak bir ilişkiyi milyonların karşısında açıklama ihtiyacı hisseder? İşte en çok bunu, bu ruh halini merak ediyordum.

'BEN ÖLÜRDÜM'
"Hipnotize olmuş gibiydim" diyerek anlatmaya başladı. "Açıklama yaptığım gün, aslında ilişkiye dinamit koyduğum gündü. Aşık olduğumu zannettim. Uzun evliliklerde böyle şeyler oluyor. Açıklama yaptıktan sonra bir şey oldu ve kendime geldim. 'Ben ne yaptım' diye sordum kendime. Gözümdeki perde kalktı. Allah yardım etti, ayıldım. Yoksa uçurumdan yuvarlanırdım. Yaralandım ama buna da şükür, diğeri ölümüm olurdu çünkü." Bir erkeğin, hele de yaramazlık yapmış bir erkeğin her zaman geri dönüşü mümkün. Şimdi Erol için de aynı şey geçerli. Eve artık erken gidiyormuş, eşinin yaralarını onarmak için... Peki, bir yıl boyunca Gülşen'le yaşadığı neydi? Adı aşk değil miydi? "Yasakken aşkmış... İtiraf ettikten sonra büyü bitti. Evli erkeklerin düştüğü bir tuzak bu..." dedi. Bitti mi? Bitmedi tabii... Bu "Yasakken aşkmış" konusuna pazartesi devam edeceğiz...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ajda Pekkan ve Ajda...   / 13-06-2006
 Beni yak, kendini yak her şeyi yak!   / 09-06-2006
 30 yıldır bitmek bilmeyen sevda   / 07-06-2006
 Ya ödülü başkası alırsa!   / 06-06-2006
 Aşkı yaşamadan aşık gibi olmak   / 02-06-2006
 Mahsun Kırmızıgül ve yeni şarkıları   / 30-05-2006
 Erken büyüyen çocuklar   / 26-05-2006
 Bodrum, Hande Yener ve Serdar Ortaç   / 23-05-2006
 Kadınlar niçin giyinmez?   / 19-05-2006
 Bir kadın, bir erkek bir de bebek...   / 16-05-2006
ŞENGÜL BALIKSIRTI
Hayatın dili ile kalbin dili aynı şeyi söylemedi
Gülşen...
Farklı ezgiler Açık Hava'da buluşacak!
Farklı ezgiler Açık Hava'da buluşacak!
Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu (BGST), Kardeş Türküler projesi...
Türkan Sabancı Bodrumlu oldu
Türkan Sabancı Bodrumlu oldu
Türkan Sabancı; merhum eşi Sakıp Sabancı'yla her yıl tatillerinin bir...
Dünya Anıtlar Fonu'nun koruma altına aldığı 100 anıt 2006 listesi
Ölmeden önce bu yerlere gidin! Çünkü bir sonraki kuşak...
Galatasaray Şampiyon
Turkcell Süper Ligi'nde 2005-2006 sezonun şampiyonu nefes kesen bir...
El salladı gitti
Yönetmen el salladı, gitti. Boşluğu hissettiniz mi? Adı Atıf Yılmaz'...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.