kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Sahne Alev alıyor!
Münih'te rock Alev'i yanıyor

Münih'te adı Türkçe olan bir rock grubu var: Alev. Alex Janzen'ın solisti olduğu grup Çin'den Kapadokya'ya kadar birçok yerde konser verdi.


Sahne Alev alıyor!

Münihli rock grubu Alev Çin'den sonra Türkiye'de bir dizi konser verdi. Dünyanın birçok ülkesinde sahne alan ve sahneyi gerçekten ateşe veren grupla Kemancı konserinden önce görüştük.

Türkiye'de yabancı isim taşıyan rock gruplarına alışığız ama Almanya'da Türkçe isim taşıyan bir rock grubunun olması şaşırtıcı. Münihli Alev 2002 yılında kurulmuş, adını o zamanki şarkıcısından almış. Yarı Alman yarı Türk olan Alev'in geçtiğimiz ekim ayında tek başına müzik yapmak üzere ayrılmasından sonra da kendilerini çok iyi ifade ettiğini düşündükleri bu addan vazgeçmemişler. Gerçekten de sahnede ateş gibi bir grup Alev. Dünyanın her yerinde konser veriyorlar, onlarla 1 Mayıs günü Çin'de verdikleri konserin ardından geldikleri İstanbul'da Kemancı konserinden birkaç saat önce görüştük. Daha sonra Kapadokya'ya geçtiler ve Nevşehir'de Kapadokya Meslek Yüksek Okulu'nun bahar şenliğinde konser verdiler. Sonradan duyduk, Nevşehir Mustafapaşa kasabasında genç yaşlı herkesin ilgisi grubu çok mutlu etmiş. Hele de bir yandan çekirdeklerini çıtlayıp bir yandan konseri izleyen kadınların görüntüyü kapatmamaları için gençleri uyarmaları... İşte Alev!

-İçinizden biri Türk değil mi? Patrick-Evet, Saner yarı Alman yarı Türk. Ben de yarı Fransızım. Alex-Ben yarı Alman yarı Rusum. P-Enternasyonal bir grubuz biz.

-Hangi türlerden ilham alıyorsunuz? P-Hepimiz farklı türde müzik dinliyoruz, ağırlıklı olarak rock ama farklı şeyler. Örneğin Martin funk dinler, Prince falan. Ben Slayer severim... -Daha metal... P-Evet ben biraz daha metalciyim. Saner-Ben tam metalciyim. P-Nick biraz daha karışık dinliyor. A-Ben de öyle. Tori Amos seviyorum örneğin. Nick-Yani hepimiz farklı şeyler dinliyoruz ama o müziklerden aldığımız şeyleri birleştirip ortak bir müzik üretebiliyoruz.

-Müziğinizi nasıl tanımlarsınız? A-Modern rock denebilir.

-Daha önce rock gruplarında söylediniz mi Alex? A-Müziğe 14 yaşında bir rock grubunda başladım. Ondan sonra deneysel müzik yapan gruplarla çalıştım. Alev'de söylemek başladığım noktaya dönmek gibi oldu.

-Rock dünyasının, özellikle metal aleminin çok maço olduğu söylenir. Böyle bir şey yaşadınız mı? A-Henüz değil, buradaki çocukları seviyorum (gülüyor) ama seyircileri diyorsanız, hayır, çok dost canlısı davranıyorlar, çok yakın davranıyorlar (yine gülüyor) ama böyle şeyler olduğunu biliyorum. S-Biz ortamı değiştiriyoruz. Festivallerde, sert metal grupları, sert çocuklar falan, sonra biz çıkıyoruz, 'Bu grubun şarkıcısı bir kız, hem de güzel bir kız, dur bakalım,' gibi oluyor izleyenler. Bu bizim avantajımız. P-Çin'de izleyicilerin arasında orta parmağını kaldırıp 'I wanna .... you' (Çinli aksanını taklit ediyor) diyenler vardı.

-Çin'de bile öyle mi? N-Evet Çin'de bile.

-Yani Çin'de her şey o kadar farklı ama 'I wanna ....' aynı öyle mi? N-Evet, evet. (gülüyorlar)

-Alev gitti ama adınızı değiştirmediniz. P-Alev çok güzel bir ad ve yaptığımız müziği çok iyi tarif ediyor. Anlamı da çok güzel; alev. S-Hem dört yıldır Alev'dik biz, şarkıcı değişti diye adımızı değiştirmemize ne gerek var? Türkçe bir isim seçtiğimiz gibi Fransızca bir isim de seçebilirdik, Alev çok kolay hatırlanan bir ad, dört harften oluşuyor, kolay söyleniyor. Bir sürü grubun İngilizce ya da Almanca adları var, bizimki neden Türkçe olmasın? A-Şimdi yeni ve daha hareketli bir logo da yaptırdık.

-Rock, özellikle de metal ölüyor diyorlar, ne dersiniz? P-Vallahi, 20 yıldır bu teraneyi duyuyoruz ama rock her geçen gün büyüyor.

-Kendinizi performans grubu olarak mı tanımlarsınız? S-Evet, canlı müzik grubu olduğumuzu söyleyebiliriz. Çünkü uzun zamandır birlikteyiz, çok konser verdik ve sahnede birbirimizle çok ilişkiliyizdir ve en başarılı olduğumuz yer sahne.

-Türkçe rock ya da Türkçe müzik dinlediniz mi? N-Ceza'yı dinledik bugün.

Türk rock grupları? P-Türk metal ya da rock gruplarını pek dinlemedik çünkü uluslararası müzik piyasasında yer almıyorlar.

-Kendinizi enternasyonal bir grup olarak mı görüyorsunuz? P-Evet, yaptığımız müzik bir İngiliz grubuna, bir Rus grubuna ya da başka bir ülkenin grubuna ait olabilir. Zaten bu kadar farklı ülkelerde dinlenmemizin sebebi de bu. N-Çin'de 20 bin kişiye konser verdik. İnanılmazdı.

-Enternasyonal olmayı nasıl tanımlarsınız? P-Burada ya da Almanya'da Türk müziği dinliyorum ve çok hoşuma gidiyor. Ama bunun sözlerle ilgisi yok. Örneğin tamamıyla Almanca müzik yapan Rammstein gibi Alman trash metal gruplarını düşünün... Sözleri anlıyor musunuz? -Hayır. P-Ama dinliyorsunuz ve hoşunuza gidiyor. -Evet. S-Bence müziğimizin enternasyonal olmasının sebebi hiçbirimizin kendisini belli bir ulusla tanımlamaması. Ben Türküm ama kendimi Türk olmakla tanımlamıyorum. O ise Alman ama o da Almanlıkla özdeşleşmiyor. Bu grupta milliyetle ilgili bir mesele yok. Bu duygularımızla hissettiklerimizi nasıl aktardığımızla ilgili bir şey. Bunun Avrupalı olmamızla ya da hangi dilde müzik yaptığımızla ilgisi yok.

Ayşe DÜZKAN

DİĞER YAŞAMA DAİR HABERLERİ
 'Plastik cerrahide trend yok, ama halkta olabilir'
 Ticari kaygı hastada mı, doktorda mı?
 Bu kafeye buğday unu giremiyor
 O artık 10 kaplan gücünde
 Yeni markasında da iddialı
 Modern gençler de varmış meğer
 Bebek ve oyun
 Mardin'de film festivali başlıyor
 Reçelin parası eğitime!
 Bebek ve oyun
 Sakızlı krem sür, güzelleş
 Sağlıklı yaşam için doğayla buluşma
 Parkorman'da çevre şenliği
 Dünya Kupası albümleri
 Şeytan bir kez daha dünyaya dönüyor!..
 666'nın uğursuzluğu gerçek mi?
 Büyük Japon ustası İmamura öldü
 Aç güzelim saçını rüzgâr uçursun
 Sürüş izlenimleri
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
ALİ POYRAZOĞLU
Helal olsun sizlere
Bu yıl İstanbul Tiyatro Festivali...
PROF. DR. ERDEM YEŞİLADA
Zayıflama zamanı - 4
Dünya Sağlık Örgütü (WHO)...
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ
'Bu çocuk iştahsız'
Meslek hayatım boyunca annelerden en...
Cinsellik denen okyanustan ilginç bir damla
Cinsellik denen okyanustan ilginç bir damla
Transamerica bir başyapıt olmayabilir. Filmin çeşitli klişelere...
Yürüyen Şato, Japon usulü bir Alis Harikalar Diyarında
Yürüyen Şato, Japon usulü bir Alis Harikalar Diyarında
Japon sinemasının artık dünya çapında bir sanatçı, hatta bir dâhi...
Türk mutfağının çağdaş yüzü
Tarihi fermanlar, padişah tuğraları ve Levent'e bakan aydınlık...
'Geri kalmış domates yok, ama insan var'
Amerika'da yaşayan, hazırladığı film müzikleri dünyanın önemli...
Ortadireğe limuzinli, helikopterli düğün
Tuncay Seyranlıoğlu adlı girişimci, Alibeyköy'de içinde kuyumcu, kuaför ve kafe...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.