SABAH - 15/06/2006 - Gürcan Bilgiç

Şu an 15 Haziran 2006 - Perşembe tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Dünya Kupası

	Son Dakika

	News in English

	» Yazarlar

	Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Teknoloji

	Emlak

	Otomobil

	Detaylı Arama

	Arşiv

	Etkinlikler

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Kültür Sanat

	Turizm Rehberi

	Cuma

	Cumartesi

	Pazar Sabah

	İşte İnsan

	Sinema

	20. YILA ÖZEL

	Çizerler

Google Arama

Klinsmann'ın eseri

Dört gollü Kosta Rika galibiyeti takımlarına pek güvenmeyen Almanlar'ın gururunu anlaşılan geri getirmişti. Sokaklar Alman bayraklı arabalarla doldu. Bayrak asmayan dükkan yok gibiydi. Elbette Almanya'nın iş gücünde önemli bir pay sahibi olan Polonyalılar da anavatanlarını unutmayıp bayrak kervanında varlık gösterdiler.
Kupanın keyfini televizyon başındakilerden çok sokaktakiler ve maça gidenler yaşıyor. Herkes üniformalı. Ülkesinin milli formasıyla sokakta dolaşmak sanki bir kupa kuralı. Tribünlere baktığımızda da normal elbisesi ile maça gelen yok gibi. Rengarenk boyanan statlarda herkes bu büyük turnuvanın keyfini çıkartıyor. Elbette sokakların da keyfi başka...
Bira ülkesinde kadehlerin tokuşması için futboldan iyi bir neden yok. Almanya'nın kaçırdığı her golde biralar bu kez "Ahh" sesi ile beraber kalkan kollardaki şişelerden veya bardaklardan çevreye bocalanıyor. Hani bizim akşamcıların bir sözü vardır; "İçkiyi ağzınla içeceksin" denir ya, Almanya'da bu iş için her organ kullanılıyor..
İşin garibi futbolcular dışında kimsenin mücadele hırsı yok. Rakip takım taraftarları birbirlerine şaka yaparlarken veya avuturken görebilirsiniz. Düşünsenize PolonyaAlmanya oynuyor. Almanya'da iki Polonyalı var (Podolski, Klose), Polonya'da da Alman liginde top koşturan oyuncular.
Maçı Polonya'nın kazanması lazımdı. Ama kalesinde devleşen Boruc'un büyüsü 90+ da bozuldu. Klinsmann'ın 2. yarıdaki doğru hamleleri ile tempoyu yüksek tutup eksik kalan rakibini hata yapmaya zorlaması da teknik doğrulardı. Nitekim oyuna sonradan giren iki oyuncudan Odonkor'un ortasına Neuville'in vuruşuyla denge bozuldu.
Bu gol biracılara yeni hedefler de getirdi.
Birden bire herkes yanındakine sarılıp sevincini "Temasla" paylaşmaya başlayınca Alman hükümetinin nüfusu arttırmaya yönelik çabalarında da gözle görülür bir isabet kaydedildi.