kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ulku Tamer @ SABAH
 

"İddiaya var mısın?"

"Sinan Çetin'le İddiaya Var mısın" üstünde en çok konuşulan televizyon programları arasına girdi. İlk bölümü bizim kuruyemişçi Mehmet bile izlemiş. Bir müşterisine yerfıstığı tartarken, "Abla," diyordu, "koca TIR'ı dört bardağın üstünde durdurdular. Var işin içinde bir şey! Ben bu halimle çıksam bardaklar paramparça olur..."
Ben de izledim programı. Ama asıl ilgimi çeken ne bardaklar üstüne kondurulan araç, ne cızırtısından pişeni anlayan delikanlı, ne bir dokunuşta cep telefonunun markasını, modelini söyleyen genç oldu.
Konuklardan biri, okuyacağı cümleleri stüdyodakilerden hiçbirinin doğru Türkçe ile yazamayacağını ileri sürdü.
Sonra Atatürk'ün "Gençliğe Hitabe" sinin başlangıç cümlelerini ağır ağır okudu. Konuklar da başladılar okunanları yazmaya.
Sonuç: Yanlışsız yazan tek kişi yok!


Bizim kuşakların, değil üniversitede, ortaokulda bile bu tür yazın yanlışları yapması düşünülemezdi. "Dahi" anlamına gelen "de" yi bitişik mi yazdınız, sıfır almakla kalmaz, öğretmenden bir de okkalı fırça yerdiniz.
Şimdi bakıyorum da, koskoca kitapların kapaklarında imzaları bulunan kimi anlı şanlı yazarlar bile ne grameri önemsiyorlar, ne yazın kurallarını.
Bahane hazır: "Benim anlatımım böyle. Ben özgünüm." "Öğrenmedim, bilmiyorum" demek elbette güç geliyor.


Bir marangoz düşünün. Aracı nedir? Testere, keser, tornavida, vb... Onları kullanmayı bilmezse ortaya çıkaracağı ürün nemenem bir şey olur? Alışılmışın dışında bir şeyler yapmak, "yenilikçi" olmak istese bile araçlarını iyi, doğru biçimde kullanmak zorundadır. Yoksa ortaya özgün bir yapıt değil, her yanı dökülen bir acemilik anıtı koyar.
Yazarın aracı da dildir. Önce o dili öğreneceksin, özümseyeceksin, sonra da dilersen kurallarıyla oynayacaksın.
Aziz Nesin "bir" i "bi" olarak yazardı. Ama temelde "bir" in "bir" olarak yazılması gerektiğini elbette bilirdi.
Günümüzde ise birçok yazar, kullandığı aracın ne olduğunu bilmeden kendi kafasına göre "takılıyor" . Yapıtında ise özgün anlatımdan çok "dilbilgisi zafiyeti" sergileniyor.
Gerçekten özgün anlatımlı bir Perihan Mağden mi çıktı... Haydi, herkes başlıyor onun gibi yazmaya. Zaten bilinmeyen dilbilgisi kurallarının önemsenmemesi için harika bir yaratıcılık bahanesi...


"İddiaya Var mısın?" programında kanıtlandığı gibi, okullarda da önemsenmiyor bu.
Eskiden "tahrir" ya da "kompozisyon" diye bir şey vardı. Görüşlerinizi, düşüncelerinizi "yazarak" anlatırdınız. Atasözleri, şiirler yorumlar, okuduğunuz kitaplardan özetler çıkarırdınız. Yazardınız. Dilbilgisi kurallarına uyarak. Yaptığınız yanlışlar gösterilirdi. Uyarılırdınız.
Şimdi ise bilginizi "işaretleyerek" gösteriyorsunuz. Bir test sorusu... Dört seçenek... Koy birine bir çarpı işareti, tamam. İşin içine bilgisayar da girince yazmayı tümden unuttuk.


Konunun biraz dışına çıkayım şimdi. Programı seyrederken ilginç bir "iddia" hatırladım.
Sinan Çetin'in konukları arasında iki genç bulunuyordu. Biri sadece tava cızırtısından ne kızartıldığını anlıyor, öteki dokunarak cep telefonunun markasını, modelini söylüyordu.
Yirmi yıl kadar önce Londra'da bir televizyon programı izlemiştim. BBC'de. Konuklar arasında ünlü bir orkestra şefi (sanırım Sir Andrew Solti'ydi), bir de klasik müzik düşkünü iddiacı genç vardı.
Genç, etiketi kapatılmış bir plağı eline alınca onun hangi yapıt olduğunu şıp diye söylüyordu.
"Çalgılar, türlerine göre, plağın üstünde değişik derinliklerde yivler açar," diyordu. "Yivler de, derinliklerine göre çeşitli renk tonları yansıtır. O yivlere bakarak parçanın girişindeki enstrümanları kolayca anlayabiliyorum."
Orkestra şefi gözlerine inanamıyordu. Uzattığı plağı genç eline alıyor, iki saniyede de ne olduğunu söylüyordu: "Mozart, 40. Senfoni... Çaykovski, Kuğu Gölü", vb...
Orkestra şefinin dili tutulmuştu sanki. Boyuna aynı sözcüğü yineliyordu: "İnanılmaz... İnanılmaz... İnanılmaz..."
Programın sonunda da orkestra şefinin elindeki plağa uzaktan şöyle bir baktı delikanlı... "Vermenize gerek yok," dedi. "Filanca yapıt, yöneten de falanca kişi."
Orkestra şefi şaşkınlıktan neredeyse bayılacaktı.
Ertesi gün Londra'da tanıdığım kim varsa o genci konuşuyordu.
Sinan Çetin'e ve iddiacılara duyurulur.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Edebiyatta "şu çılgın insanlar"   / 05-06-2006
 Sadece Hadi Çaman mı paramparça?   / 29-05-2006
 İnsan Yasası   / 22-05-2006
 Bırakın da boş sayfalar dolsun   / 15-05-2006
 100 yaşında bir delikanlı: Sait Faik   / 08-05-2006
 Sadece kitap sevmek değil, kitabı da sevmek   / 01-05-2006
 Hem "anlamak" hem "duymak" için   / 24-04-2006
 "Yine kamyonlar kavun taşır..."   / 17-04-2006
 Bilgisayar icat oldu...   / 10-04-2006
 Fuzulî fâilâtün
Karac'oğlan dört dört üç
   / 03-04-2006
YAVUZ BAYDAR
Zerkavi öldü, ama...
...lakabı kaldı yadigâr. Irak'taki...
ÜLKÜ TAMER
"İddiaya var mısın?"
"Sinan Çetin'le İddiaya...
Bir Robben yetti: 1-0
Bir Robben yetti: 1-0
Favorilerden Hollanda, Sırbistan & Karadağ'ı süper sol açık Robben'le...
Portekiz ıslıklarla: 1-0
Portekiz ıslıklarla: 1-0
D Grubu'nun favorisi Portekiz, kalecisi takım bulamayan Angola'yı 1-0...
Gül: Alanda beklemem
Rum kesiminin veto kartını kullanıp kullanmayacağı bugün...
Ankara'da Erdoğan'a rağmen üç aday yarıştı
Başbakanın tek aday işaret etmesine rağmen Ankara İl Kongresi'nde üç...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu