kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Dünya Kupası
   Son Dakika
   News in English
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Barışçı savaş

Son derece basit ve kolay bir oyunun böylesine karmaşık duyguların ve içinden çıkılması güç sorunların kaynağı olması ne kadar ilginç.
Konumuz futbol. Ve de bu akşamdan itibaren bir ay boyunca Kanal 1'in yayınlayacağı Almanya'daki Dünya Kupası finalleri.
Buyurun size bu mucize oyun üstüne döktürülmüş ciltler dolusu görüşten bir demet...
Futbol bağımsızlığın, özgürlüğün simgesi haline geldi. Eskiden devlet olmanın koşulları vatan, ulus, hükümet ve ordu diye sayılıyordu. Artık bunlara bir de "milli takım" eklendi. Bağımsızlığını kazanan ülkelerin ilk iş olarak FIFA'ya (Uluslararası Futbol Federasyonu) başvurmaları boşuna değil. Filistin gibi bağımsızlığını kazanmadan önce FIFA üyesi olanlar bile var. O nedenle FIFA'nın üye sayısı Birleşmiş Milletler'i geçti.
Ama futbol aynı zamanda "Ulus devletleri tarihe gömeceği" söylenen küreselleşmenin de en başarılı örneğini oluşturuyor. Togo ve Fildişi Kıyısı'nın Almanya'ya gönderdiği 23 futbolcunun 23'ü de yurt dışında top koşturuyor. Bu sayı Brezilya, Avustralya, Çek Cumhuriyeti ve Hırvatistan'da 21'e, Arjantin'de 20'ye ulaşıyor. Sadece oyuncular değil, teknik direktörler de küreselleşti. 32 finalistten 16'sını yabancı teknik direktörler çalıştırıyor. Portekiz ve Japonya'nın başında Brezilyalı var, Avustralya'da bir Hollandalı, Fildişi Kıyısı'nda bir Fransız...

Zararsız
milliyetçilik
Kimi sosyologlara göre futbol, dünya barışına hizmet ediyor, o yüzden "Nobel Barış Ödülü"nü FİFA çoktan haketti. Örnek: 2002 finallerini ortaklaşa düzenlemeleri sayesinde Japonya ile Güney Kore arasındaki tarihten gelen gerginliğin iyice azalması, Berlin Duvarı'nın yıkılması sürecinin 1974 finallerinde (yine Almanya'da oynanmıştı) Doğu ve Batı Almanya milli takımlarını karşı karşıya getiren maçla başlaması (Doğulular 1-0 kazandı) gibi. 1998 finallerinde ABD ve İran milli takımları arasındaki maçın da o dönem uluslararası konjonktürün yumuşamasına katkıda bulunduğu önemle vurgulanıyor ve "Keşke ABD bu finallere de kalsa ve İran'la oynasaydı. Herhalde nükleer krize daha kolay çözüm bulunabilirdi" deniliyor. En taze örnek Almanya'ya gidemeyen Rusya'dan. Yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre, Ruslar finallerde Ukrayna milli takımını destekleyecek. Oysa aynı araştırmada Ruslar'ın çoğunun Ukrayna'yı "düşman" devlet gördükleri ortaya çıktı!
Kimilerine göre ise futbol öfke, kin, nefret gibi duyguları körüklüyor. Onların da kanıtları epey sağlam: FransaAlmanya, Hollanda-Almanya, Rusya-Polonya, İngiltere-Kuzey İrlanda milli maçları yıllar boyunca "savaş" havasında yapıldı. Hatta 1969'da El Salvador-Honduras karşılaşmasında (Dünya Kupası eleme maçıydı) olduğu gibi statlardaki savaş daha sonra sıcak çatışmaya bile yol açabiliyor.
Galiba en doğrusu bu karşıt görüşlerin sentezi: Futbol, milliyetçi duyguları en barışçı biçimde kamçılayan, bireyselliğin ve bencilliğin hüküm sürdüğü çağımızda ortak ve kutsal değerleri hatırlatan büyüleyici bir spor. Zaten o nedenle milli maçlar öncesinde bayrak satışları katlanıyor. O nedenle futbolculara "kahraman" gözüyle bakılıyor.
Keşke yol kazasına uğramayıp biz de o barışçıl savaşa katılabilseydik ve 2002'deki anlatılmaz duygu selini bir daha yaşayabilseydik...
"Kısmetse 2008 Avrupa ve 2010 Dünya finallerinde" diyelim ve Kanal 1'deki bu muhteşem şölenin tadını çıkarmaya bakalım...
Ah, unutmadan; siyasilerimizin de gözleri aydın; bir ay boyunca rahat nefes alacaklar!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kırım Savaşı   / 08-06-2006
 Yeni bir heyecan   / 07-06-2006
 Sağ-sol farkı   / 06-06-2006
 Ölü filonun amirali   / 05-06-2006
 Sürdürülebilir mi?   / 04-06-2006
 Karadağ kıvılcımı   / 03-06-2006
 Esma Hanım ve Defne   / 02-06-2006
 Ağ kayaya takıldı   / 01-06-2006
 DİSK'in tepkisi   / 31-05-2006
 Baykal'ın misyonu   / 30-05-2006
ALİ KIRCA
Ders!
Anlatmak yeterli midir bir dersi öğrenmek için?...
YILMAZ ÖZDİL
Sikkenin sahtesi makbuldür...
Allah memlekete...
ERGUN BABAHAN
Kayıp çocuklarımız
Tarihi mirasımızı çalıyorlar, o...
MEHMET BARLAS
Biz Türkler kendimizi nasıl tanımlıyoruz?
Geçenlerde bir...
BALÇİÇEK PAMİR
Herkesten soğumak üzereyim
Gerdek gecesi gelin bakire...
UMUR TALU
Sıcaklar basarken
Aykırı dahi olsa, çok yanlış gelse...
FATİH ALTAYLI
Merkez değerlendirmeleri
Merkez Bankası Başkanı...
ERDAL ŞAFAK
Barışçı savaş
Son derece basit ve kolay...
Bir katilin sonu
İstanbul saldırılarını düzenletti, Türk kamyoncuları öldürttü,...
Bizim de canımızı yaktı
ABD operasyonuyla ölü ele geçirilen El Zerkavi; 2003 yılında HSBC...
Başlıyor
Başlıyor
Bir ay sürecek Dünya Kupası heyecanı Almanya-Kosta Rika maçıyla...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu