kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
  » Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
'Hiç zayıf bir kadını oynamadım'
'Hiç zayıf bir kadını oynamadım'


Şu sıralar "İçerideki Adam" filmiyle beyazperdede görünen Jodie Foster, üç yaşından bu yana şov dünyasının içinde. İki kez Oscar kazanan oyuncu, şimdiye kadar verdiği bütün kararlardan oldukça memnun.

Kuzuların Sessizliği, "Panik Odası" ve "Uçuş Planı" gibi filmlerle sinema izleyicisinin yakından tanıdığı Jodie Foster, "Hiçbir zaman işkolik olmadım" diyor. Üç yaşından bu yana gösteri dünyasının içinde olan ünlü oyuncu, "İçerideki Adam" filmindeki rolünü ve oyunculuğa bakışını anlatıyor.

- Bu filmde de ilginç bir kadın karakteri canlandırıyorsunuz. Rolünüzü nasıl tanımlarsınız?
- O bir aracı. Eğer bir şeyler yanlış gidiyorsa gelip ortamı düzeltiyor, gruplar arasında müzakereler yapıyor. Ama bu, onun yargıç olduğu anlamına gelmiyor. Daha çok tarafsız, biraz İsviçre gibi... Bu da benim kitabıma göre, onu kötü biri yapıyor.

- Geçmişteki filmleriniz ticari açıdan başarılıydı, ama sanatsal açıdan değil... Yeni bir Oscar almak istemiyor musunuz?
- (Gülüyor) Ben her türlü rolle ilgileniyorum. "Kuzuların Sessizliği" nde amaç, Oscar almak değildi... Bilmiyorum, bu konuda kesin kurallarım yok. Sanırım beni ilgilendiren, bir hikayenin parçası olmak...

- Cesur kadınları canlandıran rollerde oynuyorsunuz. Sizce neden böyle?
- Evet, bu hoş değil mi? Geçmişe dönüp hayatınıza bakıyorsunuz, izlediğiniz yola bakıyorsunuz ve şimdi buradasınız. Bir oyuncu olarak, giderek daha fazla kendiniz olduğunuzu görüyorsunuz. Evet doğru, çok güçlü kadınları oynuyorum. Hiçbir zaman zayıf bir kadını oynamadım. Neden olduğunu bilmiyorum. Tek başına bir kahraman olmak istediğimi söyleyebilirim. Aslında bu çok klasik, erkek kahraman trajedisi. Bunu erkek karakterlerde her zaman görebilirsiniz.

- Daha önce rol aldığınız "Uçuş Planı" ve yeni filminizdeki rolünüz, bir erkek için yazılmıştı...
- Evet, rahatlıkla bir erkek olabilirdi. Üstelik bir tek kelimesini bile değiştirmek gerekmezdi. Aslında "Kuzuların Sessizliği" de böyleydi, "Panik Odası" da. O filmlerdeki rollerim de çok kolay erkek karakter olabilirdi.

- Bu sizin derinde kalan bir isteğiniz mi?
- Hayır. 2006'dayız ve kadınlar, 'insan'ı oynuyor. Bu öncü olduğum anlamına gelmiyor. Yine de başlangıç noktasındakilerden biri olduğumu hissediyorum.

- Nazileri öven film yapımcısı Leni Riefenstahl hakkında bir film projesi üzerinde çalışıyorsunuz. Tepkilerden çekinmiyor musunuz?
- Bu filmi yapmamın nedenlerinden biri de bu... O, ünlü olmayan karakterlerden biriydi ve hala en büyük kadın film yapımcılarından sayılabilir.

- Kadın yönetmenlerin işi neden daha zor?
- Bir stüdyoda kadın yönetmen olunca aslında hiçbir şey değişmiyor. Yine iş yapıyorsunuz, yine aynı şarkıyı söylemek zorundasınız...

- Verdiğiniz kararlardan mutlu musunuz?
- Evet. 43 yaşındayım ve gerçek bir hayatım ve gurur duyduğum bir kariyerim var. Asla, yaşadığını sadece sette olduğu zaman hisseden işkoliklerden biri olmadım... Tom Cruise olmaya ihtiyaç duymadım o yüzden de Tom Cruise değilim.

- Fakat Tom Cruise'un da Tom olmaya ihtiyacı yok mu?
- Evet. Onu çok uzun süredir tanıyorum. Onda hayranlık veren bir şey var. Hızlı araba kullanmak ister. Bir uçağın nasıl uçurulduğunu öğrenmek ister. Bahse girerim Mars'a da gitmek ister.
DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 Mutantlarla yapılan son savaş
 Charlie Kaufman'ın bana son oyunu
 Çarpıcı filmler geçidi
 Hz. İsa üzerine kurulu parlak bir gerilim
 Dünya bir sahnedir
 İkramiye, fahişe ve çete lideri
 Bilgi'de çizgili şenlik
 CIA, pardon IMF yine işbaşında!
 Romantik komedi türünü yerle bir eden film
 İslami sinemacılar fırsatları birer birer tepiyor
 Dayanılmaz bir kara-film parodisi
 Masal kentin sinemacıları
 Bir soygunun üç farklı yüzü
 200 milyar dolarlık bir gizli sektöre bakış
 Utanç kalesinden izlenimler
 Adam, kadın ve katil
 Sanki bir Tarantino filmi
 Ruhları da bedenler kadar yaklaştıran dans
 Altı kadının ölüm kalım savaşı
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
ATİLLA DORSAY
Mutantlarla yapılan son savaş
Son Direniş'in özel...
Cankurtaran'da balık keyfi
Cankurtaran'da balık keyfi
Sur Balık Lokantası, Boğaz'da deniz ürünleri yemekten sıkılanlar için...
Kebap ve tatlı dünyasında bir dev
Kebap ve tatlı dünyasında bir dev
Temeli Urfa'da atılan Hacı Bozan Oğulları bugün İstanbul'un en büyük...
İçinden seks geçen otel
Yıldızı özellikle Antalya Su Otel'in ardından parlayan, son derece...
'Benim bebeğimi yapar mısın?'
Metin Arolat: "Bugüne kadar hiçbir kız arkadaşım evlenmeden çocuk...
Yaza merhaba demek için gerekli her şey...
Yaza merhaba demek ve hafta sonu kaçamaklarına başlamak için en güzel zaman.
Çöpçatan turunun skoru 12 çift
Türkiye'de profesyonel anlamda ilk kez yapılan bekârlar turuna katılan 30 yaş...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.