kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Yaban hayatının koruyucu meleği
Yaban hayatının koruyucu meleği
İlginç öyküler

Yaban hayatının koruyucu meleği

İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi son sınıf öğrencisi Ahmet Kütükçü, yaralı halde bulunan yabani hayvanların tedavisi için tek başına mücadele veriyor.

Hayvan sevgisi ya da veteriner hekim denince akla ilk gelenler hep evcil hayvanlar oluyor; kedi, köpek, en fazla tavşan... İyileştirilmesi gerekenlerin sadece onlar olduğu düşünülüyor. Oysa, tilkiler de var, karacalar da, ayılar da... Onlar da yaralanıyor; yardıma, tedaviye ve rehabilitasyona ihtiyaç duyuyorlar. İşte tam burada, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi son sınıf öğrencisi Ahmet Kütükçü giriyor devreye... Çünkü onun ilgi alanı yaban hayatı üzerine. Göçmen kuşlar, sırtlanlar, kurtlar... Yani Anadolu'nun zengin doğasında sessiz sedasız sürüp giden yabanıl hayatın kahramanları. Doğa kurallarını kendi koysa da, kimi zaman bu yabani dostlarımızın da bizlere ihtiyacı olabiliyor. Kurt saldırısı sonucu yaralanan bir karaca, avcıların vurduğu kanadı kırık bir şahin ya da Haliç'te sıkışıp kalmış bir yunus... Yabani hayvanların tedavisi konusunda veteriner hekimlerin bile pek fazla bilgisi olmadığını söylüyor Ahmet Kütükçü. İşte onun amacı da bu zaten.

250 HAYVANI İYİLEŞTİRDİ
Çocukluğundan beri doğaya olan merakı, onu bu mesleğe yönlendirmiş. Ancak okula başladığında yaban hayatıyla ilgili Türkiye'de hiçbir çalışmanın yapılmadığını fark etmiş. "Neden olmasın?" deyip, bir ilki gerçekleştirmek için kolları sıvamış. En büyük amacının yaban hayatı veterinerliği kavramını oturtabilmek ve yaban hayatı rehabilitasyon merkezi kurabilmek olduğunu söyleyen Kütükçü, hocası Prof. Dr. Sedat Özsoy'un da desteğiyle, dört yıldır çalışmalarını sürdürüyor. Milli parklar yetkilileri ve sivil toplum kuruluşları, yaralı buldukları yabani hayvanları onlara gönderiyor. İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde tedavileri yapılan hayvanlar, vahşi doğada yaşamlarına devam edebilecek durumdaysa ortamlarına salınıyor, geri dönemeyecek olanlar da hayvanat bahçelerine gönderiliyor. Bugüne kadar Türkiye'nin dört bir yanından gelen 250 civarında yabani hayvanı tedavi ettiklerini söyleyen Ahmet Kütükçü, yalnız kalmaktan şikayetçi: "Bu çalışmalara başladığımızda, ikinci sınıftaydım. Benim gibi yaban hayatına ilgi duyan başka öğrencileri de bir araya toplayan bir oluşum kurmak istedik, ama bu pek mümkün olmadı. Başta bir grup toplanmasına rağmen, sonradan ben yine tek başıma kaldım. Bu iş kolay değil. Haftanın yedi günü okula gelip hayvanlarla ilgilenmek gerekiyor. Ayrıca bunlar yırtıcı hayvanlar. Pençeleri, gagalarıyla tehlikeliler. Hayvanlardan insanlara geçen hastalıklarla ilgili riskler var. Bunlar nedeniyle o kalabalık bir süre sonra dağıldı." Arkadaş çevresinden pek destek göremeyen Ahmet Kütükçü, kendisine kaçık gözüyle bakıldığını söylüyor: "Bir gün elimde bir baykuşla dolaşıyorum, bir gün tilkiyle. Benim de vahşi olduğumu düşünenler var. Ama ben küçüklükten beri insanlarla iletişim kurmaktan çok, doğada olmayı tercih ettim. Böyle olmasa hafta sonları eğlenmek varken burada zaman harcamazdım."

SPONSOR ARIYOR
Ahmet Kütükçü, Türkiye'de fazla muhatap bulamadığı için yurtdışındaki yaban hayatıyla ilgilenen kurumlarla iletişim halinde. Örneğin geçen yaz davetli olarak Yunanistan'daki bir yaban hayatı hastanesine gitmiş: "Biraz deneyim edindim. Okul bitince yurtdışına gidip daha çok deneyim kazanmak, sonra da Türkiye'de rehabilitasyon merkezi kurmak istiyorum. Bunun için sponsor desteğine ihtiyacımız var."

NESLİHAN TUNÇ

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 İçinden seks geçen otel
 'Benim bebeğimi yapar mısın?'
 'Anlaştığım kadın, doğal yöntemle çocuk istemedi'
 Dünyadaki hayatı fanusa sığdırdılar
 Unkapanı'ndan yükselen sesler
 Gürcistan'ın tüm renkleri İstanbul'da
 Kampusta şenlik var
 'Unutma beni, unutama beni'
 1. Kadıköy Kısa Film Festivali
 Rebel Moves Çubuklu'da
 Estetikte ameliyatsız dönem
 Hastalığı yendi milli sporcu oldu
 Markaların savaşı
 'Ametist uykusuzluğa iyi gelir, yakut güce güç katar'
 Yeni Zelandalılar mucize yarattı
 50 yılda ilk kadın dekan
 Afrika'dan romantik bir krem hikâyesi
 Tarihi konak turizme açıldı
 Ünlülerin 'jean'i şimdi Türkiye'de
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
Mecbur muyum aynı tip yoğurttan altı paket yemeye? İki...
FİLİZ AKIN
Alın yazısı
Bizim 'alın yazısı' dediğimiz şeye Arap'lar...
SUNAY AKIN
Yeşil şehir Bursa'nın hamamı ve Boğaz...
ÜLKÜ TAMER
Hollywood bunları yaptıktan sonra...
Televizyonda Cüneyt...
ALİ POYRAZOĞLU
Ben de Hıncalist oldum!
Hıncal'a cevap yazmaklazım,...
Cankurtaran'da balık keyfi
Sur Balık Lokantası, Boğaz'da deniz ürünleri yemekten sıkılanlar için farklı...
Kebap ve tatlı dünyasında bir dev
Temeli Urfa'da atılan Hacı Bozan Oğulları bugün İstanbul'un en büyük yemek...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.