kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Serif Ercan @ SABAH
 

Yeni Zelandalılar mucize yarattı

Bandırma Banvitspor, Türkiye Erkekler Basketbol Birinci Ligi'nde büyük sürpriz yaparak play-off'ta yarı finale kadar yükseldi. Takımın bu başarısındaki en önemli pay ise Yeni Zelandalı koç ve oyuncunun

Geçen yıl, Türkiye Erkekler Basketbol Birinci Ligi'nden ikinci lige düşmekten son anda kurtulan Bandırma Banvitspor, bu sezon sıralamada ilk beşten aşağı düşmedi. Ligin en güçlü takımlarını yenmeyi başaran hatta lider Ülkerspor'u bile kendi evinde mağlup eden Banvitspor, play-off'ta yarı finale kalmayı başardı. Peki neydi bu başarının sırrı? Bütün takımın maçlara ruhunu koyduğuna şüphe yok. Ancak iki kişi var ki onların yeteneği ve enerjisi Banvitspor'un yakaladığı ivmeye hız kazandırdı. Yeni Zelandalı koç Thomas Anthony Baldwin (Herkes onu Tab Baldwin olarak tanıyor) ve Yeni Zelandalı oyuncu Pero Cameron takıma 'fırtına' gibi girdi. "İyi bir başarı yakaladık, bizi bekleyen daha çok büyük başarılar var," diyen Tab Baldwin, geçen sezonun ikinci yarısında Banvitspor'un başına geçti. Takımı ikinci lige düşmekten kurtarmak için dört aylık sözleşme ile gelen Baldwin, bunu başardı ve sözleşmesi bir yıl uzatıldı. Aynı zamanda Yeni Zelanda Milli Takımı'nın da koçluğunu yapan Baldwin, "Ben dünyanın en iyi koçlarından biri olmak istiyorum ve bana en büyük şansı Banvitspor verdi," diyor. Yıllardır Tab Baldwin ile birlikte Yeni Zelanda Milli Takımı'nda görev alan ve halen takımın kaptanlığını yapan Pero Cameron ise Ağustos 2005'te Banvitspor'a transfer oldu. Cameron yıldız bir sporcu olmasa da liderlik vasfıyla takım ruhunu oluşturmada çok büyük bir rol oynuyor.

BABA MESLEĞİNİ SEÇMİŞ
Tab Baldwin aslında Amerikalı ama 18 yıl Yeni Zelanda'da yaşadıktan sonra bu ülkenin vatandaşlığına geçmiş. Şimdi de Bandırma'da. Uzun yıllardır birlikte yaşadığı Tracy Adam, büyük oğlu Travis ve küçük oğlu Wiyatt da Türkiye'de. Baldwin, 1958'de Florida'da doğmuş. Babası da bir basketbol antrenörü olduğu için onun izinden yürümek en büyük hayali olmuş. 1983'te bir üniversitede asistan koçluğa başlamış. 1988'de Yeni Zelanda'ya koç olarak gitmiş ve orada üç sezon bir takımı çalıştırdıktan sonra işten çıkarılmış. Ülkesine geri dönmemek için bir fitness salonunda iki yıl eğitmenlik yaptıktan sonra yardımcı koçluk işi bulup mesleğine geri dönmüş. Orada yakaladığı başarıyla 2001 yılında Yeni Zelanda Milli Takım'ının koçluğuna getirilmiş. 2002'de de Dünya Basketbol Şampiyonası'nda takımı dünya dördüncüsü olmuş. Halen milli takımın koçluğunu sürdürüyor ama geçen yıl "Artık bir kulüp çalıştırıp yeni heyecanlar yaşamak, kariyerimi artırmak ve daha fazla para kazanmak istiyorum," deyip Banvitspor'dan gelen teklifi kabul etmiş. "Türkiye'de tanıştığım insanlar arkadaşça ve samimi davrandılar. Ayrıca bana bu kadar değer veren, üzerime titreyen başka bir kulüp bulamam. O yüzden burada mutluyum. Bandırma'da ben ve ailemle ilişki kurmaya çalışan bir halk var. Bizi el üstünde tutuyorlar," diyen Baldwin geçen sezon Banvitspor'un birinci ligde kalmasını sağladı. Bu sezon ise başarıdan başarıya koşturuyor. Çocuklarının annesi Tracy Adam'ın işi ise çok kolay değil. Baldwin, "Tracy'nin ev dışında hayatı yok. İki çocuğumuz var, onlara bakıyor. Destek olmak için elimden geleni yapmaya çalışıyorum. İdeal bir dünya değil ama daha iyi bir gelecek için kabulleniyor," diyor. Tab Baldwin, Bandırma'da en çok dil ve trafik sorunu yaşadığını anlatıyor; "Türkiye'deki kurallar normal trafik kuralları değil, Türklerin kendi kuralları var. İlk başta çok zorlanıyordum ama artık alıştım. Çünkü Yeni Zelanda'ya gittiğimde, 'Türkler gibi çılgın araba kullanıyorsun,' dediler." Baldwin'in çok memnun olduğu şeyler de var; "Türk yemekleri olağanüstü. İnsanları çok seviyorum. Burada herkes birbirine destek oluyor, bunu daha önce hiçbir yerde görmemiştim." Sezon sonunda Bandırma Banvitspor'la sözleşmesi bitecek olan Baldwin şunları söylüyor; "Banvitspor, benim için güven duyduğum, rahat olduğum, sigortam olan bir takım. Beni istemesi, beni kollaması çok önemli bir hissiyat. Biraz fazla para beni buradan koparamaz. Ayrıca başka bir takımı da bu kadar iyi yönetemeyebilirim."

    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
'Öteki kadından nefret ediyorum kocamı ayartan o...
FİLİZ AKIN
Carpe diem (Bugünü yaşa)
Ne erguvanlar kaldı, ne mor...
ŞERİF ERCAN
Yeni Zelandalılar mucize yarattı
Bandırma Banvitspor,...
Başkentin ünlü lezzet durağı
Pek çok yabancı devlet görevlisini ağırlayan Washington, Ankara'nın en ünlü...
Şampiyon artık Bodrum'da
Kokoreç ve midye tava denilince ilk akla gelen adreslerden biri olan Şampiyon,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.