|
 |
 |
 |
 |
| 4-0 ümidimi bitirmişti
|
|
Özhan Canaydın: "İlk yarıda puan farkı açıldığında hiç endişe etmemiştim. Ama Kadıköy'de Fenerbahçe'ye 4-0 yenilince şampiyonluğu kaybettiğimizi düşündüm".
Galatasaray'ın 16. şampiyonluğunu getiren sezonu sarı-kırmızılı kulübün başkanı Özhan Canaydın ile konuştuk. İşte Galatasaraylılar'ın Özhan Abi'sinin dilinden zaferin öyküsü: Geçtiğimiz sezon sonunda ayrılmayı Hagi istedi. Süren sözleşmesini onun talebiyle tek taraflı feshettik. Yeni bir düzen kurmamız lazımdı. Yeni teknik adam için çalışmalara hemen başladık. Galatasaray geleneğinde geniş kapsamlı bir ekip çalışması yoktur. Transfer komitesi kurulur. Onlar çalışır, yönetim kuruluna bilgi verir; tasdik alınır. Biz böyle yapmadık. Çok geniş çaplı çalışmalara 24 Mayıs'ta bütün yönetim kurulunun katkılarıyla başladık.
"OY BİRLİĞİYLE GERETS"
Mevcut kadroda faydalanamayacağımız isimleri belirledik. Kiralıkları konuştuk. Geri alınacakları tespit ettik. Mevkiilere göre ihtiyaçlarımızı belirledik. 5-6 gün süren bu toplantılarda sportif direktörümüzün de katkıları oldu. Tutanaklarla kayıtlara geçti. 7-8 antrenörün isimleri belirlendi. En layık olanı seçmeye çalıştık. Beş aday öne çıktı: Koeman, Le Guen, Rehhagel, Gerets ve Raşit Çetiner. Hırslı yapısıyla Gerets ismi oybirliğiyle çıktı. Sportif direktörümüzü Erik Gerets ile konuşmaya gönderdik. Geldiği zaman kadrosuna benim tavsiyemle Erdal Keser eklendi. Erdal'ı ben aradım. 'Erik Gerets ile Almanya'dan tanışıyorsun. Tercümanı olarak görev almak istediğini söyle. Antrenörlük lisansın var. Galatasaray'da görev alman lazım' dedim. Stumpf'la birlikte Almanya'dan geldiler. Bülent Ünder de ekibe girdi. O da rakiplerin analizini ve futbolcu arama- tarama görevini üstlendi. Böyle bir işbirliği içinde sezona başladık. Sezon başladı ve seyircimizle problemimiz de... Takım iyi olmasına, hazırlık maçlarında iyi neticeler almasına karşın seyirci demokratik bir protesto yöntemi tercih etti. 3-5 dakika sessiz kalıp sonra tezahürata başladılar, beyaz mendil salladılar, doğrudan beni hedef alan bazı pankartlar açtılar. Üzülüyordum ama geçeceğine de inanıyordum. Zaman içinde bunları atlattık. Taraftarlar ve üyeler arasında bana hep karşı olanları, protesto edenleri de affettim. Niye affetmeyeyim? Onlar Galatasaray'ın menfaatlerini benim haricimde gördü. Düşünceleri öyleydi. Bugün Galatasaray şampiyon. Bundan sonra daha güzel günlere doğru yelken açacağız. 2002'deki seçimde söylediğim vaatlerin hepsi yavaş yavaş gerçekleşecek.
"OLİMPİYAT'A GİDEBİLİRİZ"
Yeni stat bitene kadar Ali Sami Yen'de devam edeceğiz. Şampiyonlar Ligi ön eleme maçını Ali Sami Yen'de oynayacağız. Stadımız UEFA testini geçerse Şampiyonlar Ligi maçları da burada olacak. UEFA izin vermezse, Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynayacağız. Seyrantepe'nin ön protokolunu 17 Nisan 2006'da devletle imzaladık. Maliye Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Toplu Konut, GSGM ve Galatasaray Kulübü protokolun taraflarıdır. Şimdi geliştiriyoruz. Asıl protokole doğru adım adım ilerliyoruz. Bunu imzaladıktan sonra temel atma aşamasına geleceğiz. 6 ay içinde biteceğini tahmin ediyorum. Riva, daha önce değerlendirilecek. Oyuncularla olan ilişkim gayet iyiydi. Yapılan antrenman protestosu bir seferlikti. Sonrakiler bir saat rötarlı başladı. Hepsinden bilgim vardı. Böyle bir şey yapmak onların hakkıydı. Bu tempoda yürümeye devam ettik. Sıkıntıları, zorlukları futbolcularımızla beraber yaşadık. Çok güç dönemleri birlikte aştık. Sonunda şampiyon olduk. Bana şampiyonluktan sonra prim istemediklerini söylediler. Bu kutsal şampiyonlukta futbolculara gereken yapılacaktır. Bu kadarını söyleyeyim.
"GÖZÜME UYKU GİRMEDİ"
İlk yarıda puan farkı açıldığında çok endişe etmedim ama Fenerbahçe'ye 4-0'lık yenilgi ciddi bir darbe oldu bizim için. Orada şampiyonluğu büyük ölçüde kaybettiğimizi, şansımızın yüzde olarak çok azaldığını düşündük. O maçtan bir puan çıkarabilseydik çok önceden şampiyonluğumuzu ilan eder duruma gelirdik ama bu kadar keyifli ve zevkli olmazdı. Şampiyonluktan sonra ne yaptığımı sordular bana. 'Huzur içinde uyudun mu?' dediler. İnanın hiç uyumadım. Mutluluktan sabaha kadar gözümü kırpmadım. Bu yıl son dakika gelen şampiyonluk çok mutlu etti bizi. Bu kadar çok çalışmanın, çırpınmanın hakkıydı. Çırpınma diyorum; gerçekten de öyle. Çok ciddi bir borç batağı içinde çırpınıyorduk. İnşallah bu şampiyonluk bu dertleri bitirecek. Bu, son dönemin en önemli şampiyonluğudur. İş hayatımda da önce çok büyük zorluklar yaşadım, sonra başarılı oldum. Galatasaray'daki başkanlık görevim de aynı şekilde oluyor. Zorlukları yaşadık, şimdi güzel günlere koşuyoruz."
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
