kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Anlarsa analar anlar!

Belki anneler daha iyi anlar. Biz çocuklar, hele erkek olanlar, baba olduğumuzda dahi, hissetmekte, kavramakta kusur ediyor olabiliriz.
"Acının olgunlaştırması" ve olgunluğun bilgeleştirmesi daha kadın bir şey olabilir.
"Acının keskinleştirmesi" keskinliğin hırçınlaştırması daha münasip düşer bizim taraflara.
Belki anneler, hissederek hiç olmazsa, daha iyi anlar.
Düşünmek çünkü; bazen mümkün değil ve muhakeme edebilmek, bir o kadar imkansız.
Anneler, lütfen, siz telkin edin, "nedir böyle bu işler" deyin.
Tamam, akıl bile "mert" olmalı; lakin, ne bu şiddet, ne bu celal! Bakın, sizi birbirinize düşman ede ede, ülkeniz yeniden cehenneme döndürülmekte.
Böyle zamanlarda, ilk görüneni, en açık seçileni, parmakla işaret edileni, köküne, imanına, fikrine en aykırı gibi duranı hemen kestirmeden düşman bellemeyeceksin.
Az duracaksın. Anneler az durdurabilir.
"Dur hele evlat" diyebilir. Derlerse, dinleyeceksin. Çünkü, yine bir tuhaf tuhaf patlıyor memleketim ve yine bir tuhaf tuhaf hiddet sarıyor ve şiddetin, kaba gücün, baskının kanunu yazılıyor yeniden.


Sabah'ın manşetindeydi; acı ama isabetli.
"Bomba imha" ekibi, üstelik sivil araçta iken, trafikte çekiştikleri aracı kovalayıp kevgire çevirmişti.
Ve, biliyorsunuz, öldürülen gencin "neden ölmeyi hak ettiği" üstüne bir alay sebep sıralanıverdi.
Bunu kaza sanabilirsiniz elbette; mesela, karakol önünden azıcık kısa eteğiyle geçen kızcağızın da bir polis tarafından hırpalanması da öyle olabilir. Ne bileyim, belki hak ettiğini dahi düşüneniniz çıkmıştır.
Muhtemelen, bir buçuk yıl kadar önce, Kızıltepe'de 12 yaşında bir çocuk polis kurşunuyla 13 delik deşik edildiğinde de, "Kürt'tü, teröristti, silahı vardı, yaşı daha büyüktü, bıyıkları çıkmıştı, babası teröriste yataklık yapmıştı" gibi "mazeretler" den birini makul karşılamış dahi olabilirsiniz.
Anneler; anlatın evlatlarınıza ki bunun mazereti yoktur.
Polisin aç, bilaç, çocuğuna karşı mahcup ve fazla mesai manyağı kılınması ne kadar insanlığa aykırı ise, bu resmi zorbalığın, şiddetin ve faşizan kafanın sığacağı hiçbir vicdan yoktur.
Ve biliyor musunuz ki; siz terörden filan haklı olarak ürkerken "geçirilmek" istenen kanunlar, işte böyle sorgusuz sualsiz ateş açmanın, kevgire çevirmenin, delik deşik etmenin kafayı yemiş hukukunu keskinleştiriyorlar.
Cumhuriyet Gazetesi, Hakkari'de askerlerin ve çocuklarının otobüs yolunda patlayan bombayı teröristlerin koymamış olabileceğini mi yazmıştı ve Cumhuriyet'te atılan bombalar neyin nesiydi? Tabii ki bomba atan pekala İslamcı, Kürt terörist de olabilirdi ve belki olmayabilirdi de. Ve Silahlı Kuvvetler adına, "Gazetenin yanındayız" açıklaması nasıl yapılabildi? Ankara'daki "Sauna çetesi" ne oldu sahi? Özel harp bağlantılı patlayıcıları ile bombalanabilecek kritik noktalarla ilgili özel harita ve planlar neyin nesiydi? Bir kaza, arıza mıydı ve tamamen mafya işi miydi?
Metin Uca, Ankara'da üniversitede "Kurtlar Vadisi, Çatlı eleştirisi" yaptığı için saldırıya uğradı, yüzünden yaralandı ve Perihan Mağden "Kurtlar Vadisi'nin katilleri" ni yazdığı için, "Kurt oyuncular", rollerini oynadıkları sözde kurgu isimler adına alınarak dava açtılar.
İçinize bu kadar kurt ve kurtçuk girmişse, aklınıza da bir kurt, bir şüphe düşecek.


Anneler; siz hissedebilirsiniz. Tabii ki bu ülkede terör var, terörün ağlattığı çok ana var. Kimi diyor ki, en az 40 bin! Ama başkaları da var. O başkaları, her türlü mazereti yaratarak ve en çok anaları uyutarak, kandırarak ve kimi erkekleri azdırıp coşturarak bu ülkeyi sürekli "iç savaşımsılar" ın hararetinde, ateşinde ve baskıcı, faşizan, buyrukçu, imhacı, infazcı cenderelerin içinde tutmak istiyorlar.
Elinizi vicdanınıza, evlatlarınızın elini avucunuza koyun; geçit vermeyin!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bir düşünürsek...   / 12-05-2006
 İmtiyaz şiddeti   / 11-05-2006
 Önce tabela!   / 10-05-2006
 El salladı gitti   / 09-05-2006
 Takım aşkı   / 08-05-2006
 Yarım insaniyet   / 07-05-2006
 Çocuk kimden?   / 05-05-2006
 Bir de kendimiz   / 04-05-2006
 Ufacık tefecik   / 03-05-2006
 Haklı dava   / 02-05-2006
YILMAZ ÖZDİL
Balon...
Dolar zıpladı.
Kimi diyor ki, "erken...
ERGUN BABAHAN
'Baykal, AK Parti'ye virüs atmak istiyor'
Başbakan...
MEHMET BARLAS
Sistemi yenilemek rejimi tehdit eder mi?
Türkiye Masası...
UMUR TALU
Anlarsa analar anlar!
Belki anneler daha iyi anlar. Biz...
FATİH ALTAYLI
Spor otomobiller
Otomobiller üzerine ahkam kesmek...
ERDAL ŞAFAK
En uzun yıl
Cumhurbaşkanı Sezer, 16...
Kral'dan 'geçmiş olsun' ziyareti
Belçika Kralı Albert, ırkçı saldırıda yaralanan Türk kadını Songül...
"Telekulak" için 50 milyar $'lık dava
Amerika'da üç gün önce ortaya çıkan "2'nci telekulak" skandalının...
Hayat bir gündür o da bugündür!
Hayat bir gündür o da bugündür!
Süper Lig'de 33 hafta nefes nefese yaşanan zirve mücadelesinin...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu