kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
  » Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
"Cumhurbaşkanı kadın olsun"

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ''Gönlümden geçen, halkın bir kadını cumhurbaşkanı seçmesidir'' dedi.

Mumcu, Genel Başkan Yardımcısı Edip Safter Gaydalı'nın Bitlis'in Gayda köyündeki evinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmalarıyla ilgili bir soru üzerine Mumcu, Türkiye'de yanlış olan şeyin, cumhurbaşkanlığı sisteminin
kendisi olduğunu ifade etti. 12 Eylül'den bugüne hiçbir cumhurbaşkanı ile hiçbir hükümetin arasının iyi olmadığını, uyumlu bir çalışma
imkanı sunulmadığını
ifade eden Mumcu, doğru olanın cumhurbaşkanını halkın seçmesi olduğunu savundu.

Erkan Mumcu, cumhurbaşkanının, iki turlu sistemle halk tarafından seçilmesinin Türkiye'ye sürekli bir istikrar armağan edeceğini
söyledi.

''CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, cumhurbaşkanlığı için Abdüllatif Şener'i gündeme getirdiği'' haberleriyle ilgili soru üzerine Mumcu, ''Ben Anayasa'nın çizdiği profile bakarım. Bu profile uyan herkes cumhurbaşkanı adayı olabilir'' diye konuştu.

Bir gazetecinin, ''Eşinin türbanlı olması engel midir'' sorusuna karşılık Mumcu, bunun kesinlikle engel olmadığını, cumhurbaşkanı adayı
olacak kişilerde bulunması gereken vasıfların Anayasa'da belirtildiğini anlattı. Mumcu, mesele bu boyutuyla tartışıldığı sürece
Türkiye'nin bir adım ileri gidemeyeceğini kaydetti.

''(Cumhurbaşkanını bu Parlamento seçerse, sine-i millet gündeme gelecek) deniyor, ANAVATAN'ın bu durumda tutumu ne olur'' sorusu
üzerine Mumcu, partisinin tutumunun daima demokrasi ve hukukun üstünlüğünden yana olacağını söyledi. ''Biz demokratik imkanların oldu
bittiler ya da birtakım entrikalar için kullanabilecek bir siyasi zihniyete sahip değiliz'' diyen Mumcu, kurumların saygınlığının ve kuralların devamlılığının demokrasi için son derece gerekli olduğunu ifade etti.

''Cumhurbaşkanlığı için (Erdoğan, Arınç, Şener'den hangisi) deseler, seçiminiz ne olur'' şeklindeki soruya Mumcu, şu yanıtı verdi:
''Böyle bir şeyin üzerinde durmak istemem. Benim kişisel olarak tercihim, çok daha üstün niteliklere sahip bir insan olmalıdır. Ama benim asıl tercihim, halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı olmasıdır. Cumhurun seçtiği Erdoğan ise başımın tacıdır. Arınç ise de başımın tacıdır. Bugün ismini bilmediğimiz herhangi bir kişi ise mesela bir kadınsa o başımın iki kat tacıdır.''

Bir başka soru üzerine de Mumcu, ''Gönlümden geçen, halkın bir kadını cumhurbaşkanı seçmesidir. Bu Türkiye'nin çok önemli mesafeler
kat etmiş olduğunu bütün dünyaya gösterecek bir manzaradır. Türkiye'de yüzlerce yıldır toplum hayatında geri planda bırakılmış kadınların ön
plana geçişlerinin habercisi olacaktır. Bunu arzu ediyorum, diliyorum'' dedi.

''KAYIKÇI KAVGASI...''

Bu parlamentonun seçtiği cumhurbaşkanının meşru olup olmayacağının sorulması üzerine Mumcu, 3 ay sonra seçime gidecek bir parlamentonun
yerine, tazelenmiş bir parlamentonun cumhurbaşkanı seçmesinin demokrasi ve toplum vicdanına daha uygun olacağını söyledi. ''Ama bu
böyle olmadı diye kıyamet kopmaz, kriz de çıkmaz'' diyen Mumcu, CHP'nin konuyu ''kayıkçı kavgası'' bağlamına soktuğunu savundu.

Bu kavgadan AK Parti'nin güçlendiğini savunan Mumcu, iki parti arasında Hacivat-Karagöz oyunu oynandığını ileri sürdü. ''Baktığımda
şu manzarayı görüyorum; Erdoğan ve Baykal atışıyorlar, arkalarındaki resim Karagöz ile Hacivat'ın gölgesidir. Bazen biri Hacivat veya
Karagöz oluyor, bazen diğeri... Ama bu bildiğiniz Hacivat-Karagöz oyunundan başka bir şey değil'' diye konuştu.

YOLSUZLUK İDDİALARI

Bir gazetecinin, iktidarla ilgili ortaya atılan yolsuzluk iddiaları sorusu üzerine Mumcu, şunları söyledi: ''Her ağacın kurdu özünden olur. Eğer iktidarı, milletin verdiği bir emanet olarak görmez de kendinizden kaynaklanan bir güç, kudret olarak görmeye başlarsanız, içinize tamahkarlık virüsü girer. Bu virüs o gövdeyi eninde sonunda çürütür. AKP içinden çürüyor. Türk siyasi hayatında hiçbir siyasi parti AKP kadar organize biçimde yolsuzluğa bulaşmadı. Hiçbir siyasi parti, o partinin üst yöneticileri marifetiyle rant paylaşımı işini organize etmedi.''

''AK Parti Milletvekili Halil Ürün'ün eşini dövdüğü'' haberlerine ilişkin bir soruya karşılık da Mumcu, milletvekili veya kim olursa olsun bir insanın bir insanı şiddetle taciz etmesinin, dövmesinin, hele ki bir erkeğin bir kadını dövmesinin, hiç kimsenin vicdanıyla kabul edebileceği bir şey olmadığını söyledi. Mumcu, ''Bir insanlık suçudur. Bunun ister milletvekili, ister herhangi bir vatandaş işlemiş olsun'' dedi.

''KAHYA SEÇER GİBİ...''

''Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'nun cumhurbaşkanlığı için adı geçiyor'' diyen bir gazeteciye de Mumcu, ''AKP'nin kimseyle
mutabakat aradığını zannetmiyorum. Şunu da anlamış değilim; bir Ana muhalefet Partisi Genel Başkanı, hangi telakki ile muhalefet ettiği
bir hükümetin içinden bir bakanı cumhurbaşkanı adayı olarak onaylayabileceğini ifade eder?'' dedi.

Mumcu, şöyle devam etti: ''Eskiden bu yana ülkeyi devletin mülkü, milleti de kiracısı gören bir anlayış şimdi adeta çiftliğine kahya seçer gibi cumhurbaşkanını seçme iradesini kendinde görüyor. Bu iradeyi nereden alıyorlar? (Biz seçimle geldik, öyleyse istediğimizi yaparız) diyenler de bence demokrasiden çok uzak bir yerde. İkisinin de birbirinden farkı yok, al birini vur ötekine. Milyonlarca insan açlıkla, sefaletle yüz yüze, yavan bir tartışma yüzünden insanlar avutuluyor. Cumhurbaşkanlığı
seçimi bu millete aş mı getirecek? Nedir bu, king makers (kral oyunları) rolleri... Biz seçtik istediğimizi yaparız havaları.''

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, Diyarbakırspor ve Samsunspor'un küme düşmesiyle ilgili önerisinin hatırlatılması üzerine de Mumcu,
sporun centilmence bir rekabet olduğunu, sporda kazanan da kaybeden de olacağını söyledi.

Mumcu, ''Buna dışarıdan müdahale etmek, hele Baykal'ın söylediği gibi çözümlere başvurmak, resmi şikeden başka bir şey değildir. Artık bu ülkeyi aflardan, muafiyetlerden kurtarmamız lazım. Diyarbakırspor da Samsunspor da aslanlar gibi mücadele eder ve süper lige yeniden çıkar. Diyarbakırspor ligden düştü diye Türkiye'den kopmaz, kimse korkmasın'' diye konuştu.

(AA)

1 2 3 4 5
 
DİĞER SİYASET HABERLERİ
 Sezer 6.yılını dolduruyor
 Unakıtan'dan miting konuşmasına dava
 Tüzmen: Her gün yeni bir iftira
 Pontus sitemi
 Zirveyi bastı!
 'Başbakan Tayyip Erdoğan, çok sıkı bir oyun çıkardı'
 Buluşma balayı adasında
 Fransız elçi: Bunun tek nedeni seçimler
 Karşı öneri: Soykırım var diyen hapsedilsin
 Uyuyan Koç'u Arınç uyandırdı
 Danışman ısırdı doktor dikti
 Erbakan yeniden yargılanacak
MAHMUT ÖVÜR
AK Parti'den ilk kez 'erken seçim' çağrısı
Türkiye, son...
YAVUZ DONAT
Baba "harekete" geçerken...
Süleyman Demirel'in...
Sahaya tavuk atılmasın!
Süper Lig'de şampiyon ve düşecek takımlar, yarın akşamki maçlarla...
Türk uçaklarını Kuzey Irak'a uçuran kadın...
Berna Türkili, Erbil'de faaliyet gösteren bir iş kadını...
'Vurma abi' dediler 15 kurşun yediler
'Vurma abi' dediler 15 kurşun yediler
Yol kavgasında küfürleştiği gençlerin otomobilini takip edip...
Esma Ürün yalnız değil!
Esma Ürün yalnız değil!
Yapılan araştırmalar aldatılan ve dayak yiyen AK Parti...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu