kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Önce tabela!

Devletini, milletini, milliyetini, dinini, geleneğini, ailesini, memleketini, havasını, suyunu, her karış toprağını, şehit kanıyla sulanmış her karış toprağını, bayrağını, marşını, destanlarını, kahramanlarını herkesin...
Çok çok büyük çoğunluğun çok çok sevdiği, canını fedaya hazır olduğu canım ülkemin "en kıdemli haberi"dir.
Çok şey değişir; o değişmez:
Vergi beyanlarına bakılır ve işadamlarının (ve kadınlarının) çoğunun, esnafın, serbest meslek sahiplerinin, sadece alaylıların değil, doktor gibi mekteplilerin de asgari ücretliden daha az gelir ve vergi beyan ettiği "tespit edilir".
Geldik, gidiyoruz; hangi hızla gittiğimizi bilmesek bile, bunu ezbere biliyoruz.


Mangalda kül bırakmamalara, afra tafralara, delikanlılıklara, damarlardaki asil kanlara, muhabbetlere, öfkelere, linçlere filan bakarsanız, "milletin ezici çoğunluğu" memleketini, devletini anormal seviyor.
Lakin; bir bakıma maçlardaki gibi:
Önce hep bir ağızdan "İstiklal Marşı" söyleniyor; sonra aynı bayrak altında aynı marşın çocukları olduğu varsayılan başkalarına, "onun bunun çocukları" olarak sövülüyor.
Vergi meselesi de öyle:
Paçalardan akan ikiyüzlülük, adilik vesikası! Hani, bir zamanlar ABD'de olduğu gibi harbiden "devlet karşıtı" siyasi tavırla, vergi ödememenin ideolojisini savunan cesur militanlar olsalar, saygı duyalım.
Öyle değil ki.
Bu sinsi ve aşağılık bir durum.
Aşağılıklığı, çok az gelir ve vergi beyan etmekten, kaçırıp durmaktan kaynaklanmıyor tek başına: "Adiliği"nin şahikası; bu arkadaşların çoğunun aynı zamanda bu ülkede, duruma göre "en milliyetçi, en devlet yanlısı, en dindar, en dinci, en muhafazakar, en demokrat, en laik, en cumhuriyetçi, en Atatürkçü, en adaletçi, ordusunu çok seven" yaftalarla donanıp ağzına geleni söylemesi...
Ve o sırada asla vergi levhasına filan bakmaması.


İnsanın bir "ahlak pusulası" olur...
Ne bileyim; dindir, milli şuurdur, ulusalcı olabilir, demokrasidir, cumhuriyetçiliktir, soldur, sosyalizmdir, ütopyadır, felsefi bir gelenektir...
Her halükarda, "vicdan" ile bir alışveriş varsayılır.
Lafa ve mangallara, küllere bakarsanız; bunlar kafi miktarda mevcut. Ama aynı zamanda çoğu hırsız, ahlaksız, kaçakçı, yalancı, sahtekar; ne milletiyle dayanışmaya, ne devletiyle sosyalleşmeye, ne vicdanıyla hesaplaşmaya, ne inancıyla helalleşmeye giriyor.
Çalıyorlar ve sonra... uyduruk vergi beyanının mürekkebi henüz kurumadan, ülkenin ortak bekasından kaçırdıklarının günahı boyunlarında; karşınıza "çok kutsal değerler"le, üstelik en cazgır biçimde çıkıveriyorlar.
Sokakta, mahallede, kahvede, işyerinde, camide, meydanda ve elbette siyasetin, hatta iktidarın orta yerinde.
En hafifinden "Vatan sağ olsun"; en şiddetlisinden, mesela, "ya sev, ya terk et" diyebiliyorlar. Asıl ikiyüzlülük bu.
Bir okurun, Pınar Hanım'ın deyişiyle, "Vicdansız ve açgözlü olma şartı var" sanki.
İnanın esas mesele; aslında yürekten, içten, vicdani hiçbir sağlam değeri olmayanların, karşımızda, karşınızda, aramızda ve bazen, siz, bizzat kendiniz olarak, kutsal ve dünyevi birçok değerin yılmaz ve kaskatı savunucusu kılığında tezahürü.
Bunlar üstelik kahredici bir gerçeklik olan yoksullukla da alay ediyorlar, kendilerini yoksulmuş gibi göstererek.
Yok yahu böyle milliyetçilik, vatanseverlik, Atatürkçülük, devlet-millet aşkı, demokratlık, cumhuriyetçilik, sosyal demokratlık, dindarlık, muhafazarlık, ahlak falan filan.
Önce vergi tabelası, sonra nutuk; tamam mı!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 El salladı gitti   / 09-05-2006
 Takım aşkı   / 08-05-2006
 Yarım insaniyet   / 07-05-2006
 Çocuk kimden?   / 05-05-2006
 Bir de kendimiz   / 04-05-2006
 Ufacık tefecik   / 03-05-2006
 Haklı dava   / 02-05-2006
 Kaç yaşındasınız?   / 01-05-2006
 Teselli odur ki   / 30-04-2006
 Bir fark olmalı   / 28-04-2006
ALİ KIRCA
Yaralıyız!
Dün sabah erkenden uyanıp Beyazıt'ta,...
YILMAZ ÖZDİL
Halil Lütfi
Cumhuriyet'in ilk...
ERGUN BABAHAN
Andıç günü
Bugün saat 15.00'te CNN Türk'te 32. Gün'de...
MEHMET BARLAS
Özgür irade kaderin yönünü değiştirebilir mi?
Demokratik...
BALÇİÇEK PAMİR
Seksiliğin sonu nereye varacak!
Biri de çıkıp demiyor...
UMUR TALU
Önce tabela!
Devletini, milletini, milliyetini, dinini,...
FATİH ALTAYLI
Cesaret
Yunan sermayesi Türkiye'de üçüncü bankayı da...
ERDAL ŞAFAK
Siviller ve askeri suç
Sivillerin barış...
Ahmedinecad'dan Bush'a 'siyaset dersi'
İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad, ABD ile ilk kez üst düzeyde iletişim...
'Görevi zamanında bırakacağım'
Biri yasak aşk, biri görevi ihmal suçuna karışan iki bakan, İngiltere...
Anelka yok Nobre'11 de
Anelka yok Nobre'11 de
Galatasaray maçında sakatlanan Nobre'nin hızla iyileşmesi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu