Hülya Avşar'lı üniversite...

Herkes konuşurken, "Sen önce bir sus daha sonra konuşursun..."
dedim kendi kendime... İstanbul'un Teknik Üniversitesi'nin profesörü, "Okuldaki öğrenciler Hülya Avşar'ı dinlemeye gidiyor... Amerikalı bilim adamlarını değil..." diye haykırdığında, "Dur bakalım..." dedim, "Bakalım şimdi kimler neler yumurtlayacak?.."
Tahmin ettiğim gibi oldu... Bir sürü kalem ve kelam sahibi, sesini yükseltti "Yazıklar olsun..." çekti... Kime kızacağını da tam bilemediğinden, biraz öğrencilere, ama çokça hep böyle durumlarda yapıldığı gibi sisteme verdi veriştirdi...
Ben üzerinize afiyet bu sistem denilen beyefendinin adını her yerde duyarım, ama bir türlü tanışamam kendisiyle...
Kim, kimseyi açıktan suçlamak ya da eleştirmeye maçası yetmezse, karşıma bu sistem denilen haşmetmeabı çıkartır...
Sistem aşağı...
Sistem yukarı...
Efendim sistem bozuk...
Efendim hep diyorum bu sistem düzelmeden hayat çekilmez...
Sanırsınız ki, sistem beyefendi, bir gorildir...
Her, kötü şeyin müsebbibidir...
Peki bu sistem beyefendinin bir adı, bir sanı, bir kimliği, bir kişiliği var mıdır?..
Hani gitsek sorsak, "Kardeşim sistem, niye yaptın bu işi" desek cevap verebilecek midir...
Zinhar hayır... Sistem diye biri yok çünkü...