kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Takım aşkı

Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş konuşulurken canım "Kayserispor" yazmak istedi. Ligin daha henüz başlarında öngörebildiğim bir mevzu idi; durmadan gol atıp sevinen o sarı kırmızılarla birlikte keyfini çıkarayım bari.
Tabii, bu ülkede yaşıyoruz malum, herkes önyargı ile önyargı arar: Kayserili olmadığımı söylemem lazım. Orada bir yakınım bulunmadığını da. Beşiktaşlıyım ya, haftaya oynayacakları Galatasaray maçıyla ilgili bir beklentim de olamayacağını.
Fi tarihinde İkinci Lig'de Kayseri-Sivas maç kavgasında onlarca kişi ezilip öldüğünde, benim o sıradaki sempatimin Sivas'tan yana sayılabileceğini ve o yüzden bir daha yıllarca Sivasspor'la aynı gruba konmayan Kayseri'ye için için tepki de duymuş olduğumu.
Kafi herhalde.


Peki, sempatimin nedeni ne?
Tamam, Beşiktaş kökenli onca genç, başarılı ve derken dökülen teknik direktör içinde şu anda en ayakta kalanı olan Ertuğrul Sağlam'ı (ve yardımcısı İnegöllü Beşiktaş solbeki Mutlu Topçu' yu) severim. Fener altyapısından yetişme bu Antep, Samsun ve Beşiktaşlı golcüye hep kanım kaynamış, Beşiktaş'tan gönderilişinin kırıcılığına da kızmıştım.
Ama esas neden şu:
Futbolu gerçekten seviyorsanız, Kayseri'deki futbol oynama, oyunu güzelleştirme, gole koşma, hatta koşuşturma, üstelik geriden bol adam çıkararak, Sevgili Vedat Okyar'ın deyimiyle "ailecek gitme" arzusunu da seversiniz.
Sezon başlayalı çok olmamıştı ve Lig TV'den Melih Şendil bir söyleşide sorduğunda, ki o sırada Erciyes ve Sivasspor daha flaştı ve Erciyes hemşerisini yenmişti üstelik; yılın en iyi futbol oynayan sürpriz takımının Kayserispor olduğunu, öyle kalacağını söylemiştim.
Hem de Erciyes, Sivas daha dikkat çekici transfer yapmışken. Kayserispor'un en büyük transferi, önceki sezon düşmemeye oynamış takımın kendisiydi. İstanbulsporlu emektar Yordanov, kaleci Ivankov,
pek oynamayan santrfor Rodic, küme düşen Sakarya'dan Fatih ile Galatasaray'ın Sakarya'dan alıp sezon açılışında kapıya koyduğu Trabzonlu Ragıp dışında.
İki büyük, Trabzon ve Galatasaray'ın beğenmediği Ragıp; leblebi gibi gol atan ise, geçen yılın çoğunu yedek geçiren, Gençlerbirliği gibi bir genç futbolcu avcısının beğenmediği Gökhan Ünal.
Asıl favorim, takımda 1.5 yıllıkken kaptanı da olan Bülent Bölükbaşı. Maalesef 30'una geldiği bugün bence bu yılın en iyilerinden; sahanın en çok yerinde en hızlı oynayanı. Bir de teselli kendime: O yıllar önce yine İkinci Lig'de Konyaspor'da sağ kanatta oynayan bir gençken, ileri geri son sürat akışını ve ortalarını müthiş beğenmiş, sonra Antep'te filan izlemiş ve bugüne kadar parlamamasına üzülmüştüm. Ama bu yılın en futbolcu futbolcusu; en hırslı, oyundan en keyif alan, işini en çok seveni.


Futbol hafızamdaki unutulmazlardan biri, Scala' nın, Şampiyonlar ligi'nde Barcelona karşısına çıkan Beşiktaşlılara, "Sahada oyunun keyfini çıkarmaya, zevk almaya bakın!" deyişidir. Bu kadar basittir. 3-0'lık o galibiyetin de özetidir.
Kayserispor da çok maçını belli ki böyle oynayan bir takım.
8 takımlı ligin 300 küsur maçının en bol gollü ilk ikisi, Kayseri'nin 6-3'lük Samsun, 7-2'lik Manisa galibiyetleri. Daha ne olsun! 10 dakikada 2-0 mağlup duruma düştükten sonra, bir, iki hafta önce Fenerbahçe'ye 5 atmış rakibine 7 gol atarkenki dalga dalga hırs ve keyfin özet görüntülerini kaçırmayın, futbolseverseniz hakikaten.
Tamam Manisa kalesinde Altay'dan gelen genç üçüncü kaleci vardı; ama "onca pozisyondan sadece 7'sini" attı Kayseri.
Biliyorum; memleketin bir sürü sorunu var.
Ama Allah için, Kayserispor futbolu keyif kılanların, taraftarı olmadan dahi bizi hayata oradan da bağlayabilenlerin çok emek dolu takımı.
Onları hakikaten çok çok sevdim. İyi ki yazdım.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yarım insaniyet   / 07-05-2006
 Çocuk kimden?   / 05-05-2006
 Bir de kendimiz   / 04-05-2006
 Ufacık tefecik   / 03-05-2006
 Haklı dava   / 02-05-2006
 Kaç yaşındasınız?   / 01-05-2006
 Teselli odur ki   / 30-04-2006
 Bir fark olmalı   / 28-04-2006
 Delikanlı olacaksın!   / 27-04-2006
 Çok doğru dedi!   / 26-04-2006
ALİ KIRCA
M.K. Atatürk Köprüsü
Bu öneriyi bu köşeye bugün ikinci...
ERGUN BABAHAN
İfade özgürlüğü ve AİHM
Türkiye Cumhuriyeti tarihi yasa...
MEHMET BARLAS
Günah mı çıkartalım yoksa özeleştiri mi yapalım?
İnsanın...
UMUR TALU
Takım aşkı
Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş...
ERDAL ŞAFAK
Kürt boru hattı
Sünniler ile Şiiler...
MEHMET ALTAN
Talihsiz çapraz
Türkiye'de çok büyük bir kitle kendine...
Abbas'ı suikastten İsrail kurtardı
Sunday Times: Hamas'ın askeri kanadı, Filistin Devlet Başkanı ile...
Bakan Straw 'iktidar çekişmesi'nin kurbanı
Yerel seçimde partisi yenilgiye uğrayan İngiltere Başbakanı, "Görevi...
17'ye 1 kaldı: 4-2
17'ye 1 kaldı: 4-2
F.Bahçe, seyircisiz maçta Erciyes'i devirdi. G.Saray da son dakika...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu