Sokakta durmak yasak
Suskun bir milletiz. Kimse kusura bakmasın. Herkes sus pus oturuyor. İşadamı suskun, halk suskun. Muhalefet kala kala yine Demirel'e kaldı. Milletçe oturduk dizi seyrediyoruz. Beynimiz uyuşmak üzere. Aliye'de olup bitenler daha çok ilgimizi çekiyor. Geçenlerde Deniz Baykal Hacettepe Üniversitesi'nde konuşma yapmış. Daha doğrusu konuşamamış. Çünkü bir grup öğrenci kendisini protesto etmiş. Gelen geçen üniversite öğrencilerine kızıyor. Niye? Protesto ettiler "Seni istemiyoruz" dediler diye. Fikirleri doğru ya da yanlış, birileri koyun olmaktan vazgeçti diye. Baykal'ın özgür düşüncelerini özgürce ortaya koymasını istemiyorlar işte. Biliyorlar ne söyleyeceğini. Onlar bile ezberledi. Gençler yeni yüzler, söylemler istiyor.
Dün Başbakanlık'ın önünde fotoğrafçı arkadaşı bekliyorum. Hemen müdahale. "Burada artık bekleme yapmak yasak." Araba değilim ki ben, herkese açık bir sokakta ayakta duruyorum. Üstelik Başbakanlık'ta randevum var. Meğer canlı bomba sonrası bu önlem alınmış. "Aşağı yukarı doğru yürüsem, bekleme yapmasam olur mu" diye takılıyorum; boş gözlerle bakıyor. Ciddileşip, hızla orada ne yaptığımı anlatıyorum. "Ha!" diyor kapıdaki, "Ben sizi üniversite öğrencisi zannettim." Gel de protesto etme şimdi. Sokakta durmak öğrenciye yasaksa... Neden sokağın girişini kapatmıyorsunuz? Orada durma, buraya oturma, büyüklere saygı göster, sus konuşma. Sonra da "Bu gençler çok apolitik." Oldu.
Gelelim İstanbul'a. Yılın düğününde gelinliği kim dikmiş? Çolpan İlhan. Hani şu kapkaççı çiftin düğününden bahsediyorum. Gelinle damat yakalanıp karakola götürülmüş, ahali eğlenmeye devam etmiş. Her düğünde benzeri yaşanır aslında. Gelin damat ortada dans eder, millet açık büfe kuyruğuna koşar. O hesap. Neyse, Çolpan İlhan "Kapkaççı olduklarını bilmiyordum" demiş. Haklısınız. Peki 15 yaşında göstermiyor muydu? Yoksa gelinliği annesinin üzerinde mi prova ettiniz.
|