kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Rahsan Gulsan @ SABAH
 

Limitsiz pizza, bünyede ifrazat yapar!

İlginç bir fotoğraf değil mi? Sanki yeni keşfettiğim plastik bazlı bir dürümü heyecan içinde mideye indirmeye hazırlanıyormuşum gibi görünüyorum... Oysa işin aslı hiç de öyle eğlenceli değil! Bu fotoğrafta bir 'Limitsiz Pizza' operasyonu mağduru olarak poz vermekteyim. Ağzımın kenarındaki plastik dürümü andıran torbada ise buzlar var! Yanan dudağımın acısını dindirmek için...

HAYATIMIN AKTİVİTESİ!
Şimdi olay gününe geri dönelim... Sıradan bir alışveriş günüydü. Hayatımda ilk kez Cevahir Alışveriş Merkezi'ne gitmiş olmam dışında sıradışı bir durum yoktu. Otopark giriş çıkışının zorluğu ve otopark fiyatının 5 YTL olması dışında, Cevahir Alışveriş Merkezi'ni çok beğendim. Neşe içinde Cevahir'in kocaman koridorlarında gezinip durduktan sonra artık iyi bir yemeği hak ettiğimi düşünüyordum. Zaten, hayatım 'iyi bir yemeği hak etmiş olma' cümlesi etrafında dönüp duruyor. Daha sabah kahvaltısı biterken öğlen ne yiyeceğimi düşünüyorum. Akşam ne pişireceğimi düşünmek ise tüm öğleden sonralarımı renklendiren bir aktivite...

NÖBETLEŞE PİZZA...
İşte tam bu ahval ve şerait içinde alışveriş merkezinin yemek katına vardım. Tabii derdim en az paraya en çok yemeği yemek. (Yaşasın yemek yemek!) İşte hikayemizin bu bölümü, mağduriyetime yol açacak zincirleme tepkimenin de başlangıcına denk geliyor. En az paraya en çok yemek arayışım, Pizza Hut'un "Aman da gelin, ne kadar pizza yiyebilirseniz yiyin, çatlayacak gibi olursanız biraz ara verin sonra devam edin" promosyonunu görmemle sona erdi. Yanımda konu mankeni bir arkadaşım da vardı. Bu promosyon, yanınızda bir arkadaşınız olmazsa çok da eğlenceli olmuyor...

SEKİZ DİLİMDEN SONRA...
Çünkü siz kilolu olunca ikide bir de pizzaların olduğu büfeye gidip gelmek, yan masalarda oturan çevre halkı üzerinde "Kadın doymak bilmedi" şeklinde doğaçlama fikir alışverişlerine yol açabiliyor. Bu durumda; yanınızdaki arkadaşınızla pizzaları nöbetleşe olarak götürmek biraz daha meşakkatli ama sizi daha ihtiyatlı eylemlere gark eyleyen bir fiile dönüşüyor. (Sanırım cümlenin burasında Osmanlıca-Türkçe sözlük yuttum...) Neyse oturup ilk pizzalarımıza daldık. Ama bu işin sırrı, sık sık büfeye gidip yeni gelen pizza modellerine göz atmak, biraz peynirli, biraz kıymalı, biraz çiftlik derken dünyanın tüm pizzalarını yiyebilmekte! Yanlış hatırlamıyorsam; sekizinci dilim pizzamı yemiştim ki, büfenin o tarafta bir hareketlenme oldu. Birdenbire büfe tarafında oturan yerli halk 'haldır huldur' efekti ile ortama doluştu. İşte o an şuurumu kaybettim, kendimi büfenin önünde ince hamurlu bir pizzanın son iki dilimini herkesten önce kapmaya çalışırken yakaladım... Masaya geldiğimde muzaffer bir komutan gibiydim. İnce hamurlu çiftlik pizzayı ağzıma nasıl götürdüğümü şu an tam hatırlayamıyorum. Ama birden bire dudağımdaki yıkıcı acı ile kendime geldim. Heyecandan pizzanın peynirleri dudağıma akmıştı. Yanıyorum sevgili dostlarım..Yanıyorum...

DUDAĞIM BALON OLDU...
Elim ağzımda kasaya koştum. Konuşabildiğim kadarı ile dudağımı yaktığımı ve bir torba buz gerektiğini anlatmaya çalıştım. Ekip şaşkınlık içerisindeydi. Yarım saat sonra dudağım balon gibi şişmeye başlayınca alışveriş merkezinin revirinde buldum kendimi. Revirdeki doktor hanım, dudağımın yanma hikayesini duyunca gülmemeye çalışarak dudağıma kremler sürdü ama ben dışarı çıktığımda kahkahaları tüm koridorda çınlıyordu.

LİMİTSİZ PROMOSYONA SINIR!
Ben zaten gülmekten artık nefes alamıyorum ama gülünce dudağım daha da bir acıyo... Şimdi sayın Pizza Hut yetkililerine sesleniyorum: "Lütfen limitsiz pizza promosyonuna bir kilo sınırı koyun ki; ben bir daha pizzalar arasında şuurumu yitirmeyeyim. Eğer bu yöntem size sıcak gelmezse açık büfeye ellerinde resimlerim olan güvenlik görevlilerini yerleştirip benim bu promosyondan faydalanmamı önleyebilirsiniz. Ama en sevdiğiniz müşterileriniz bizsek, bu promosyonu bir adım ileri götürüp, yiyemediklerimizi çantalarımıza, ceplerimize falan koyup evimize götürmemize izin verirseniz biz şişman pizzaseverleri bahtiyar eylemiş olursunuz..."

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İnsanı duvara çarpan davetiye ve bültenler!   / 25-04-2006
 Yumuşayan Müslüm değil, biziz!   / 20-04-2006
 Bardakların kenarındaki dekoru yemiyoruz!   / 18-04-2006
 Rafet biz bu şarkılara nasıl inanacağız?   / 13-04-2006
 Oryantal üstü R&B   / 11-04-2006
 Kaplumbağa ile fındık kıracağı   / 06-04-2006
 Bi tane de düzgün çekmiycen mi kız?   / 04-04-2006
 Rahşan'ın Kadınları!   / 30-03-2006
 En sevdiğim yalanlarım   / 28-03-2006
 1 film ve 1 kitap...   / 23-03-2006
RAHŞAN GÜLŞAN
Limitsiz pizza, bünyede ifrazat yapar!
İlginç bir...
HAKAN & UTKU
...the Oscar goes to Reha Muhtar
Reha Muhtar abimiz...
Kanser virajını çok hızlı döndü
Kanser virajını çok hızlı döndü
O güne kadar herhangi bir hastalıkla dahi tanışmamıştı Erkan Bodur...
Sokağa atmış!
Sokağa atmış!
15 yıllık eşi, tekstilci Mehmet Urgancı kendisini ünlü Fransız...
Boşandılar ama aynı evdeler!
Boşandılar ama aynı evdeler!
Modacı Vural Gökçaylı'nın büyük kızı Melis Ersoy ile Mehmet...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.