kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
  » Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ankara'da siyaset toz duman

TBMM Başkanı Arınç, "Katı laiklik uygulamasıyla insanların sosyal hayatı cezaevine çevrilmemeli" dedi. CHP lideri Baykal da Arınç'ın açıklamalarını eleştirerek, "Yeni bir Ahmedinejad'a ihtiyaç yok" dedi. Başbakan Erdoğan ise "Egemenlik duvarda değil milletin kendisinde olacaktır" dedi.

"YENİ BİR AHMEDİNEJAD'A İHTİYAÇ YOK"

TBMM Başkanı Arınç'ın laiklik ve türbanla ilgili açıklamalarını eleştiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Yeni bir Ahmedinejad'a ihtiyaç yok" dedi.

CHP lideri Baykal, TBMM'deki grup toplantısında
iktidarı eleştirerek,"İktidar laik gözükerek takiye yapıyor" dedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın, 23 Nisan'da TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmanın, ''Türkiye'de hukuk düzeniyle, Anayasal düzenle, ciddi bir çelişki ve çatışma içinde olduğunu gösterdiğini'' savunarak, ''Gönül isterdi ki Sayın Meclis Başkanı, seçilmeden önce, seçildiğinde bu düşünceleri paylaşsaydı'' dedi.

Baykal, partisinin TBMM grubunda, Arınç'ın 23 Nisan'da yaptığı konuşmayı değerlendirdi.

Arınç'ın, bu konuşmasıyla büyük bir deklarasyonu ortaya koyduğunu ifade eden Baykal, ''Sayın Arınç'ın söylediği düşünceler, ilk kez bu
kadar yüksek bir temsili noktada görev yapmış devlet yetkilisi tarafından, bu kadar açıkça söylenmiştir'' diye konuştu. Baykal, büyük
birikimin artık tutulamaz hale geldiğini, eskiden bunun kontrol edildiğini ifade etti.

Meclis Başkanlığı'nın, partiler üstü ve tarafsız bir anlayışın yansıdığı makam olduğuna işaret eden Baykal, ''Sayın Meclis
Başkanı'nın yaptığı konuşmayı, böyle bir tarafsız, partiler üstü anlayışı yansıtan bir konuşma olarak maalesef değerlendiremeyiz'' diye
konuştu.

Baykal, Meclis Başkanı'ndan, ülkenin Anayasal hukuk ve temel siyasi düzenine sahip çıkması ve bu düzeni korumasının beklendiğini
dile getirerek, şöyle konuştu:

''Çünkü, anayasal hukuk düzeni içinde en saygın noktada sorumluluk üstlenmişsiniz, o sistemin parçası olma durumundasınız. Sizin, bir
parçası olduğunuz sistemle, bu kadar köklü, açıktan, çatışmalı bir konumda olduğunuzun ortaya çıkması, yadırgatıcı, şaşırtıcıdır. Bir
Meclis Başkanı, Türkiye'nin anayasal hukuk düzeniyle ilgili bu kadar büyük tutarsız ve çelişkiler içindeyse, izah edilmesi güç bir durum
vardır.

Meclis Başkanı'nın sözleri, onun Türkiye'de hukuk düzeniyle, anayasal düzenle, ciddi bir çelişki ve çatışma içinde olduğunu gösteriyor. Bu ilk kez bu kadar açıkça ifade edilmiştir.Meclis Başkanı, bu önemli yaklaşımını 4. yılına girerken ifade etme ihtiyacı hissetmiştir. Gönül isterdi ki Sayın Meclis Başkanı, seçilmeden önce, seçildiğinde bu düşünceleri paylaşsaydı. Niçin şimdi çıkıyor? Arkasında ne var bilemem? Bu kadar önemli iddiaların, o önemli noktada bu kadar uzun süre görev yaptıktan sonra ifade edilmesini yadırgadım.''

''RAHATSIZLIK, İRTİCANIN TEHDİT OLARAK ALGILANMASI''

Baykal, Arınç'ın, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin Meclis'te, komisyonlarda ele alınmadığına yönelik sözlerini anımsatarak, her ülkenin, güvenlik politikalarını belirleyen bu tür belgelerin olduğunu anımsattı.

Bu belgenin, bir yasama tasarrufu değil, yürütme işlemi olduğuna işaret eden Baykal, Arınç'ın tepkisini, muhatabını yanlış seçtiğini,
tepkinin asıl konusunu söylemediğini savundu.

Tepkinin konusunun, bu belgenin içinde yapılan değerlendirmeler, tepkinin muhatabının ise hükümetin ta kendisi olduğunu savunan Baykal,
bu belgede bir numaralı tehdidin irtica olarak gösterildiğini hatırlattı. Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bakanların,
belgenin altına imzalarını attığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Meclis Başkanı'nın rahatsızlığı, 'irtica nasıl bir numaralı tehdit olur, kim buraya koydu?' Başbakan'ın, bakanların koydu. Onu da oraya AKP grubunun güvenoyuyla TBMM getirdi. Sen de o Meclis'in başkanısın. Bunları bilmiyor musun? Rahatsızlık, irticanın tehdit olarak algılanması, bu Hükümet'in bunu söylemesinden.Bu Hükümet niye bunu söylüyor? Sunuş yapılıyor, önlerine bilgi, raporlar konuluyor. Sen hükümetsin, bunların doğru olmadığını söyle. Diyemiyorsun, doğru çünkü. Orada tehdit diyorsun, ama dışarıda gereğini yapmıyorsun.''

''DİNDARLIK ÖLÇÜSÜ, BAŞBAKAN'IN TAKDİRİNE BAĞLI"

Baykal, Türkiye'de iktidar düzeyinde bir aldatmaca ve hipokrasinin sürdürüldüğünü öne sürdü.

Eskiden insanların, din istismarı yaparak, takiye içine girdiklerini ifade eden Baykal, bugünkü iktidarın ise laik gözükerek takiye yaptığını savundu. Baykal, dindarlık ölçüsünün, Başbakan'ın takdirine bağlı biçimde, kamu kararlarında ve uygulamalarında bir esas alarak yerini aldığını ileri sürdü.


ARINÇ: LAİKLİKLE HAYAT CEZAEVİNE ÇEVRİLMEMELİ"

TBMM Başkanı Bülent Arınç, 23 Nisan günü yapılan özel oturumda yaptığı konuşmasında söylediği fikirleri savunmaya devam etti. Kendisini İran Cumhurbaşkanı'na benzeten CHP'yi 'seviyesizlikle' suçlayan Arınç, "Katı laiklik uygulamasıyla insanlara sosyal hayatı bir cezaevine çevirecek anlayışlar ne kadar zararlıysa, laikliği bir barış ve özgürlük, din ve vicdan hürriyeti olarak tanımak ve insanların inançlarına müdahale etmemek de o derece sosyal barışa hizmet edecektir" diye konuştu.

Anayasa Mahkemesi'nin açılış törenine katılan Bülent Arınç, çıkışta gazetecilerin sorularını cevapladı. Arınç, "Ben Meclis Başkanı'yım. Meclis'in açıldığı bir günde bazı meselelere temas etmek, görüşlerimi açıklamam normaldır. Her kurumun başında olan insanlar genelde bu tür konuşmalar yaparlar" dedi. Konuşmasının dikkatle incelenmesi gerektiğini, basmakalıp suçlamalarla bir yere varılamayacağını dile getiren Bülent Arınç, "Konuşmayı iyi dinleyeceksiniz, dinlemediyseniz yazılı metinlerden takip edip anlamaya çalışacaksınız. Peşin yargılarla, 'Mademki Bülent Arınç konuşmuş o zaman buna karşı çıkmak lazımdır' şeklinde düşünülmüştür. Bu yanlıştır, özellikle insani ve ahlaki değildir" şeklinde konuştu.

Kendisinin bir siyaset bilimci olarak, sosyal olayları bilen bir kişi olarak, hukukçu kimliğiyle Türkiye'nin bazı meseleleri üzerindeki görüşlerini ifade ettiğini dile getiren Bülent Arınç, "Ne birilerinden alkış almak için, ne de birilerini eleştirmek için konuşmadım. Bildiğimi söyledim, bildiklerimi ifade ettim" dedi. Konuşmasının ardından kamuoyundan büyük bir tasvip geldiğini, binlerce faks, telefon ve e-mail ile bu konuşmanın doğru olduğunun kendisine ifade edildiğini anlatan Arınç, konuşmasına eleştiriler olmasını da doğal karşıladığını kaydetti.

Arınç şöyle konuştu: "Benim bu konuşmamın özeti şudur: Türkiye Büyük bir devletttir. Türkiye dünyada tanınan sevilen, vizyonuyla, coğrafyasıyla, jeopolitik konuimuyla, tarihiyle büyük bir devlettir. Büyük devlet olarak da son yıllarda AB konusunda, ekonomik alanda, toplumsal olaylarda, demokratikleşme ve özgürlükler alanında çok ciddi adımlar atmıştır. Şu an Türkiye'de en çok ihtiyaç duyduğumuz şey, toplumsal barıştır. Toplumsal barış projemizi gerçekleştirmek zorundayız. Toplumsal barışın gerçekleşebilmesi için bazı konularda elbirliği yapmamız gerekir. Bu da laikliğin yorumlanmasıdır. Laiklik ilkesine ne benim, ne de bir başka kimsenin hiçbir zaman ciddi bir itirazı olmaz. Ama laiklikten ne anladığınızı ortaya koymalısınız. Katı laiklik uygulamasıyla insanlara sosyal hayatı bir cezaevine çevirecek anlayışlar ne kadar zararlıysa, laiklilği bir barış ve özgürlük, din ve vicdan hürriyeti olarak tanımak ve insanların inançlarına müdahale etmemek de o derece sosyal barışa hizmet edecektir."

Yasama yetkisini elinde tutan Meclis'in millet adına alacağı kararlara müdahale etmek bir yana, buna yardımcı olunması gerektiğini vurgulayan Bülent Arınç, toplumun bunu istediğini ve bunu beklediğini kaydetti. Bülent Arınç, konuşmasını eleştirenlere, bu konuymaya karşı yeni fikirler getirenlere şükran borcu olduğunu ifade ederek, kendini İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecat'a benzeten CHP'ye tepki gösterdi. Arınç, "Ben fikrimi söyledim. Herkesten de fikirlerini söylemesini rica ediyorum. Fikir başka şeydir, küfür başka şeydir. Küfür insanlara yakışmaz, aşağılamak insanlara yakışmaz.Garip benzetmelerle insanları küçültmeye çalışmak doğru bir olay değildir. Fikri olan fikrini söyler, fikri olmayan da dinler, birşeyler kazanmaya çalıştır" şeklinde konuştu.

Kendisinin siyasi parti genel başkanlarıyla, grup başkanvekilleri ve temsilcileriyle konumu gereği ekranlarda karşı karşıya gelemeyeceğini dile getiren Bülent Arınç, "Kendileriyle siyasi tartışmaya girmem. Bu onların siyasi partilerine gösterdiğim saygının üründür. İsterim ki, siyasi partilerin temsilcileri de Meclis Başkanı'na karşı böyle davransınlar. Genelde de böyle davranılıyor ama bu davranışlar bazı partilerde aksi şekilde ortaya çıkınca bundan sadece üzüntü duyduğumu ifade etmek istiyorum. Ben fikir adamıyım. Fikirlerle konuşmaktan tartışmaktan memnunum. Benim söylediklerime karşı çıkan varsa bunların zeminin doğru göstermek mecburiyeti vardır. Bunları hiçe sayarak, küçültücü, alay edici, hakaret edici ifadeler, sadece o kişileri bağlar ve onların seviyesini ortaya koyar" şekilinde konuştu.

1 2 3 4 5
 
DİĞER SİYASET HABERLERİ
 Erdoğan: Egemenlik duvarda değil millette olacak
 Mumcu: Arınç doğru şeyleri seslendirdi
 Erdoğan: Filistin'e yardımın kesilmesini doğru bulmuyoruz
 Dışişleri'nden Kanada'ya kınama
 Rice, kral dairesinde bir 'kraliçe' gibi ağırlanacak
 Hükümetten ABD'ye 3 mesaj
 Abbas'tan çağrı: Batıyı siz ikna edin, halkım aç
 Ankara'da Arınç tartışması
 TBMM'de 'sarhoş' yasağı
 Halay başı oldu, dolar yağdı
 Bakan Gönül Malezya'da savunma sanayi fuarında
MUHARREM SARIKAYA
Arınç'ın mesajının adresi
TBMM Başkanı Bülent...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Arınç kime konuştu?
Hükümet üzerinde gereksiz bir baskı...
YAVUZ DONAT
Erdoğan-Roth diyaloğu
Başkent Berlin'e 40 kilometre...
Fikrim değişmedi aynı sözleri yine söylerim
"Bu ülkede 1 milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürüldü" dediği için büyük...
Meclis'in tartışma yaratan ödülü
Üstün Hizmet Ödülü'ne layık görülenler arasında tacizden yargılanan...
Operasyona şehit olan çavuşun adı verildi
Operasyona şehit olan çavuşun adı verildi
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin PKK'ya ağır darbe vurmayı hedefleyen...
Atatürk'e vali selamı
Atatürk'e vali selamı
Çanakkale Savaşları'nın 91'inci yıldönümü anma törenleri için...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu