|
|
|
|
Şener: Gidilecek hukuk mercileri bellidir
Sarıkaya'nın meslekten ihraç edilmesini değerlendiren Bakan Şener, "Türkiye bir hukuk devletidir. Kurumların ve kişilerin yetkileri ve sorumlulukları anayasamızda ve yasalarımızda belirlenmiştir. Verilen karara istinaden gidilecek hukuk mercileri de bellidir".
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, ''Torpil Türkiye'nin en önemli sorunlarından biridir. Bu alışkanlığın Türkiye'den en kısa sürede uzaklaşması gerekir'' dedi. Abdüllatif Şener, GAP İdaresi Başkanlığı'nda, Sivas Özel Sultan Murat İlköğretim Okulu öğrencilerini kabul etti. Öğrenciler, kabulde Bakan Şener'e Sivas Kongre Müzesi'nin maketini sundular. Şener, daha sonra öğrencilerin sorularını yanıtladı. Soruları topluca alan Şener, ''15 yıldır basının karşısındayım. Basın böyle zor sorular sormadı'' diyerek soruları tek tek
yanıtladı. Soruları yanıtlarken, öğrencilere zaman zaman soru yönelten Şener, Hükümetin eğitim ve bilişime verdiği önemi anlatırken okullardaki bilgisayar sınıflarına değindi. Öğrencilere, ''Bilgisayar sınıfınız sürekli açık mı?'' diye soran Şener, ''Hayır'' yanıtı verilmesi üzerine öğretmenlere dönerek, ''Bilgisayar sınıfı 24 saat 7 gün açık olacak. Tüm öğrenciler bu imkandan yararlanacak'' dedi. Öğrencilere önerilerde de bulunan Abdüllatif Şener, şunları söyledi:''Çalışkan olun. Yaptığınız işi iyi yapmaya çalışın. Yabancı dil öğrenin. Bilgisayar kullanmayı öğrenin. Millet olarak, ülke olarak birbirimizi severek yüceleceğimizi bilelim. Düşüncelerimiz farklı olabilir, her birimizin huyu başka olabilir, davranışlarımız başka olabilir, alışkanlıklarımız farklı olabilir. Bu farklılıklarımızla millet olarak birbirimizi sevmeyi bilelim. Bu beceriyi gösterelim. 73 milyon insanımız, birbirinin gücüyle birlikte güçlüdür. Hiç kimse tek başına güçlü değildir. Hep beraber güçlüyüz. Onun için yanımızdakinin de gücüne inanacağız.'' ''TORPİL YAPMADIĞIM İÇİN BENİ BAZILARI SEVMEZLER'' Bakan Şener, Yağmur Çıtak adlı öğrencinin ''Siyaset denilince akla torpil geliyor. Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz'' sorusuna da, ''Siyaset denilince akla torpilin geldiği doğrudur. Torpil yapmadığım için beni bazıları sevmezler. Gece gündüz torpil için gelirler bize. Torpil, hak eden birinin hakkını yemek demektir. Bir göreve biri gelecekse başarılı olanı değil, torpili olanı getirilmesi demektir. Torpil, Türkiye'nin en önemli sorunlarından biridir. Bu alışkanlığın Türkiye'den en kısa sürede uzaklaşması gerekir'' yanıtını verdi. CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI Şener, ''Cumhurbaşkanı olmak ister misiniz?'' sorusu üzerine de öğrencilerle anket yaptı. Öğrencilere, ''Benim cumhurbaşkanı olmamı isteyenler el kaldırsın'' ve ''Cumhurbaşkanı olmamamı istemeyenler el kaldırsın'' diyen Şener, bütün öğrencilerin cumhurbaşkanı olmasını istemeleri üzerine ''Ne olacak şimdi? Buna mutlaka cevap vermeli miyim?'' dedi. Öğrencilerin ''Evet'' yanıtı vermesi üzerine de Bakan Şener, ''Bu basın gitsin de ondan sonra söyleyeyim, olmaz mı? Basını gönderelim, baş başa kalalım ondan sonra konuşuruz'' dedi. Bakan Şener'in öğrencileri kabulüne, kızı Elif Şener de katıldı. Bir soru üzerine, siyasetin zor bir meslek olduğunu kaydeden Şener, kızı Elif'i yanına alarak, ''Bir gün eve telefon açtım. Telefona Elif çıktı. Bana telefonda 'Babacığım bugün bize gelebilir misin' dedi'' diye konuştu. SİVASSPOR Şener, bir öğrencinin ''Sivasspor ikinci yarı neden geriledi?'' sorusuna da, ''Sivasspor tarihinde ilk kez süper lige çıktı. İlk kez süper ligde top oynuyor. İlk kez süper ligde oynayan bir takım açısından değerlendirecek olursak Sivasspor bence başarılıdır. Neden başarılı? Çünkü zorluğu var. Futbolcu çünkü çok pahalı'' yanıtını verdi. Bir öğrencinin Fenerbahçe örneğini vermesi üzerine de Bakan Şener, ''Fenerbahçe'nin parası Sivasspor'da olsa Avrupa kupalarını alırız. O kadar parayı boşa harcıyor Fenerbahçe'' dedi. SAVCI SARIKAYA'NIN İHRACI Şener, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Şener,Şemdinli iddianamesini hazırlayan savcı Ferhat Sarıkaya'nın Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından meslekten ihraç edilmesi ile ilgili soruya şu yanıtı verdi: ''Türkiye bir hukuk devletidir. Kurumların ve kişilerin yetkileri ve sorumlulukları anayasamızda ve yasalarımızda belirlenmiştir. Herkes görevini yasalardaki bu yetki ve sorumluluk çerçevesinde yerine getirmektedir. Sınırların aşıldığı ya da aşılmadığı ile bağlantılı değerlendirmelerde de yine hukuk devleti kuralları karşımıza çıkmaktadır. Her bir durumla ilgili hangi itirazların yapılabileceği, hangi mekanizmaların devreye gireceği yine yasalarımızda belirlenmiştir. Nitekim son verilen karar, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından verilmiştir. Yargı bağımsızlığının bir ifadesi olarak oluşturulmuş bir anayasal kurumdur. Verilen karara karşı bir itiraz mekanizması varsa bu da yine yasalarda belirlenmiştir. Dolayısıyla verilen kararı değerlendirmekten öte, bu ve benzeri kararların hangi yetki, hangi dayanağa istinaden verildiği önemlidir. Verilen karara istinaden gidilecek hukuk mercileri de bellidir. Önemli olan kuralların ve kurumların anayasal yetki ve sorumluluk çerçevesinde işliyor olmasıdır.'' ''EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR'' Şener, ''Cumhuriyet ilan edileli 86 yıl oldu fakat hukuki olarak 'Egemenlik millette' denilmesine rağmen kimde olduğu hala tartışma konusu. Sizce fiilen egemenlik kimde?'' yönündeki soruya da şu yatını verdi: ''Bu sorunun cevabını yine anayasamız belirlemiştir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet, egemenlik hakkını anayasal kurumlar aracılığıyla kullanır. Bu tartışmaya ve farklı yorumlara vermeyecek kadar açıktır. Ama sizin vurgulamak istediğiniz demokrasi sorunu ise demokrasi var veya yok sorunu değildir. Demokrasi bir derece işidir. Demokratik kültür insanların, ülkelerin, bireylerin o kültürü özümsemesiyle birlikte vardır. Bu açıdan bir değerlendirme yapmamı istiyorsanız şunu söylemek lazım. Bizdeki demokrasi kültürünün oluşum süreci batıdaki gibi uzun olmamıştır. Türkiye'de ilk anayasa 1876 tarihine aittir. Bizdeki demokratikleşme süreci batıdaki gibi uzun bir dönemi kapsamıyor olmakla birlikte Türkiye aradaki açığı, zaman farkını büyük ölçüde kapatmış bir ülke olarak görülmelidir. Temel hak ve özgürlükler konusunda çağdaş normları yakalamış bir ülkedir. AB müzakere sürecinde bir ülkedir. Bu bağlantılar içinde değerlendirecek olursak Türkiye'nin çok büyük mesafeler aldığını görürüz. Yani, bardağın dolu tarafına daha fazla vurgu yapılmalı gerekir diye düşünüyorum.'' Şener, bir diğer gazetecinin, ''Vermediğiniz yanıttan hareketle cumhurbaşkanlığı adaylığına kapıyı araladığınızı söyleyebilir miyiz'' sorusuna da, ''Hayır. Sadece bir tartışmanın içine girmek istemedim'' yanıtını verdi. Bakan Şener'in gazetecilerin sorularını yanıtlamasının ardından Gizem Tepe adındaki öğrenci 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla sembolik olarak Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı koltuğuna oturdu. Şener, daha sonra öğrencilere hediyeler verdi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|