 |  |
Başucu kitabı
Senelerdir tanırız... Ne "manşete çıkma hastalığı" vardır, ne de "ekranlarda görünme merakı." Çok konuşmayı sevmez... Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok'tan bahsediyoruz.
Kayseri'nin Tomarza'sında savcı olarak göreve ilk başladığında "neyse", bugün de o.
Adana'nın Karataş'ında savcı iken nasıl "alçakgönüllü" idiyse, bugün de aynı.
Gaziantep'te görev yaptı.
Sonra Yargıtay'da "Başsavcı Yardımcılığı"na geldi.
Ardından Yargıtay üyeliği.
11. Ceza Dairesi'nde Başkanlık.
Ve "son durak" Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı.
Nuri Ok'un Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki "üçüncü yılı" mayısta dolacak.
Bu 3 yıl içinde "kaç defa" konuştu?
İlk konuşması Mersin'deydi.
Mersin Barosu'nun panelinde.
Sonra yine Mersin'de bir sempozyumda konuştu.
Çanakkale Barosu'nun toplantısında konuştu.
Geçen yıl Toplumsal Saydamlık Örgütü'nün verdiği "dürüstlük ödülünü" alırken konuştu.
Ve iki defa da Yargıtay'da "Onur Günü'nde" konuştu.
Ve üçüncü "Onur Günü konuşmasını" da dün yaptı.
Aylardır gözlemlerini "not etmiş."
Son 2 ay boyunca akşamları "dün yaptığı konuşmanın başlıklarını" hazırlamış.
Bir haftadır ise "çalışmalarını" konuşma metni haline getirmiş.
Bu ayrıntıları vermemizin nedeni:
Nuri Ok'un söyleminin her satırının "özenli bir süzgeçten geçirildiğini" belirtmek.
Nuri Ok "13 sayfalık konuşmasında" çok şey söyledi.
Konuşmasında "parti içi demokrasi" konusu da vardı, "laiklik" de.
"Dokunulmazlıklara" da girdi, "duygusal nedenlerle çıkarılan aflara" da.
"Yolsuzluklardan" da bahsetti, "yargının siyasallaşmasından" da.
Ve uzun uzun "adalet reformu" üzerinde durdu.
"Tanıdığımız Nuri Ok" komplekssiz bir yüksek yargı mensubu.
"Eleştiriden" de çekinmiyor.
"Özeleştiriden" de.
Onun eleştiri-özeleştiri terazisinin önünde, arkasında "değişik hesaplar" yok.
"Siyaset" hiç yok.
Nuri Ok dün saat 11.00'de konuşmasını tamamlayıp kürsüden indi.
Saat 15.00'te kendisiyle konuştuk.
"4 saat içinde kimlerin aradığını" sorduk.
Arayanlar içinde "yüksek yargı mensupları" da var.
"Yargının dışındaki" bazı isimler de.
"Herkesin" söylediği şu olmuş:
- Ağzınıza sağlık... Bizim aklımızdan geçeni kırıcı olmayan bir üslupla siz seslendirdiniz.
- Sayın Nuri Ok... Siyasetçilerden arayan var mı?
- Hayır... Biliyorsunuz siyasetle işim olmaz... Bir mesaj verdim... Mesaj yerine ulaştı.
- Mesajın ana muhatabı kim?
- Kamuoyu... Tabii ki kurum ve kuruluşlara, bazı gruplara da seslendim ama... Asıl amacım, düşüncelerimi halkla paylaşmaktı... Mesajım yerine ulaştı.
13 ay sonra, Başsavcılık'taki "4 yıllık süresi" dolacak.
Ardından 5-6 ay daha "yüksek yargıçlık" yapar.
Ve "65 yaş" dolar, köşesine çekilir.
"Saygın bir devlet adamı" olarak.
Nuri Ok'un dün söyledikleri, bir "başucu kitabı" gibi.
|
