| |
Bugün Yüce Meclis'ten beklenen...
Hükümet bugün Meclis'e bilgi sunacak... Konu "son günlerde özellikle Güneydoğu'da tırmanan şiddet olayları." Sonra "muhalefet" konuşacak. Özetleyecek olursak: Bugün TBMM'de "Genel Görüşme" var. "İki tarafa" da büyük sorumluluk düşüyor. 1. Hükümet "serinkanlı" olmalı. 2. Muhalefet "acaba bu işten bize bir siyasi pay çıkar mı" hesabı yapmamalı.
"Bu olaylar" Osmanlı döneminde de vardı. "Cumhuriyet'in ilk yıllarında" da. Başbakan İsmet İnönü bir konuşmasında "olayların arkasında hangi yabancı güçlerin olduğunu" açık açık söylemişti (12 Aralık 1925 - Meclis konuşması). Yine Başbakan İsmet İnönü, bir başka gün "Doğu illerinde meydana gelen olaylar ve alınan önlemleri" Meclis'e anlattıktan sonra... "Güvenoyu" istemişti (28 Kasım 1927).
Olayların gerisinde dün de "yabancı parmağı ve desteği" vardı. Bugün de var. Ve bu olaylarla mücadele edilirken, iktidarda kim olursa olsun, mutlaka "parlamento desteğine" ihtiyaç var.
"Koskoca Diyarbakır'da" olay çıkaranların sayısı ne kadar? 2-3 bin. Zira "büyük çoğunluk" biliyor ki... * Türkiye'deki Kürt, komşulardakilerden daha rahat. * Devlet herkese birinci sınıf insan muamelesi yapıyor. * Milletvekili, Bakan, Başbakan, TBMM Başkanı, Cumhurbaşkanı olmasının önünde engel yok. * Boğaz'ın en pahalı yalısında oturabiliyor.
İktidar mensupları zaman zaman "değişik bir duyguya" giriyorlar. "Birileri, bizi parçalamak için düğmeye basıyor" diyorlar. Burada "parçalanması arzulanan" AK Parti değil. Türkiye. Hükümet "düğmeli söylemi" bir an önce aşıp, olaya "bu pencereden" bakmalı.
Çörçil'in bir sözü sık sık gündeme getirilir. Ünlü İngiliz devlet adamı "Türkiye'nin belli bir kilosu var" demiş. Ve devam etmiş: - Bu kilo aşağı inmemeli... Ama yukarı da çıkmamalı. Bugün yaşananlar "Çörçil'in sözlerini anımsatıyor." Nasıl mı?
Türkiye ilk kez, fert başına 5 bin dolar milli geliri yakaladı. Uçak pistte hızla ilerliyor. Hedef "10 bin dolar." İşte bu noktada "Çörçil'in söylemi" devreye giriyor. Türkiye "belli bir milli gelirde kalsın." "Boyu" fazla uzamasın. Açıkçası "bir oyun oynanıyor... Bir tuzak kuruluyor." "Partisel hesaplar" aşılıp, "tezgahın" görülmesi gerekiyor.
Yapılması gereken: 1. Demokrasi güçlenmeli, gelişmeli. 2. Hak ve özgürlükler korunmalı. 3. Ama huzuru bozmak isteyenlere de taviz verilmemeli. Ve bugün TBMM'nin yapması gereken: Anarşi ve teröre karşı "ortak akıl, yüksek şuur, ulusal irade, büyük kararlılık" sergilemesi.
|