kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Kirca @ SABAH
 

Kuşlara dair - 4

Geçen sonbaharda kaldığımız yerden devam ediyor "kuşlara dair"
yazılarımız.
Dışarıda, harikulade bir baharın ayak sesleri...
"Başka bir şey yazma, başka bir şey konuşma, hatta düşünme" diyor.
Fakat ne mümkün! Ben de isterim, olmasın menekşeden başka bir çiçeğin rengi, gözün gördüğü hiçbir yerde.
Ama çocuklar ölüyor işte. Çocukları sürüyor birileri "hesaplar" ının ön sayfasına...
O suçlu, bu güçlü! Ne fark eder, ölen çocuklar olduktan sonra?
Biz en çok onlara acıyoruz ve birileri en çok onlara acınmasını istiyor zaten...
Ama ne fark eder çocuklar öldükten sonra...


Bu bahar da geldi işte.
Göçmen kuşlar birbiri ardına sökün etmekte.
Kuşlar, ahh kuşlar!
Ne nereden geldikleri belli, ne nereye gittikleri...
Üstümüzde kanat çırpışları bile tek başına eşsiz bir yaşama sevinci.
Belki de durmadan anlatmak istedikleri de odur, kim bilir?
Ne önemi var; nereden gelip nereye gittiklerinin?
Ne önemi var; nereden gelip nereye gittiğimizin?
Bütün mesele, kanat çırpabilmektir işte geldiğiniz yerde!
Olduğunuz evde.
Bulunduğunuz ülkede.
Dinlediğiniz türküde.
Muhayyer-Kürdi makamında belki de...
O makamın neden "Kürdi" olduğunu ansiklopediler söylese de, söylemese de... O makamda yapılmış nice bestede, kanat çırpmaktır belki de bütün mesele.
"Aynı bedende can gibiyiz" de o makamda bir beste işte.


Güvenilir tanıklar, Diyarbakır halkının "yerli" çoğunluğunun "olay" ları endişe ve korkuyla evlerinde izlediğini söylüyor.
Peki ya çocuklar?
Bilenler bilmez mi?
Diyarbakır kaldırımları, her "normal" günde zaten; "çocuk miting" leri gibi "fotoğraf" a boğar objektifleri.
Asıl onu düşünmeli.


Çocuklar neden "öldürücü aletlere bu kadar teşne" bu ülkede? Neden çok tanışık? Geçenlerde ekranda, "özenilmesin, öykünülmesin, bilinmesin" diye adını "açık" etmedik, iki taraftan kapanan keskin bıçağın.
Lakin...
14 yaşında saçları örgülü "küçük kız" söyleyiverdi işte! Dedi ki; "Bu kelebek, herkesin elinde bizim lisede!"
Şimdi bahar vaktidir bu ülkede.
Ve. Bu ülkede kaç çocuk beyaz bir kelebeğin peşinde bir kere bile koşmadan daha; keskin bir kelebek sallamaktadır elinde?
Ve keskin bir kelebek sallanmaktadır, kim bilir kaç çocuğun, beyaz bir kelebek kadar narin bedenine?


Kuşlar tanıktır!
Çocukları kullanıyorlar yine.
Besbelli.
Çocukların "mağduriyet" i; birilerinin temel "siyaset" i olacak, besbelli.
Bu oyuna gelmemeli. Çocuklara, çocukların birbirine özendiğinden daha çok özenmeli.
Çünkü... Onlar daha bilemez ki şimdiden; gelecekte yaşanacak bir hayatın değerini.


Evet, bu yazı, yine "kuşlara dair" dir, ilk "üç" yazıda olduğu gibi.
Soru yine aynı sorudur, kuşlara dair! Hani son yazının sonunda sorduğumuz gibi:
"Katrina Kasırgası'nın uzaydan fotoğraflarını gösteriyorlardı televizyonda...
Masmavi bir küreydi dünyamız. Çok güzeldi, çook! Lakin, kızıl bir kasırga yürüyordu; nereye, hangi sınırlara, kimin memleketine gittiğini bilmeden. Ve hangi 'etnik' kimlikten insanlara vuracaktı; siyaha, beyaza; ayırt etmeden, bilmeden. Habersiz! Sonra, daha aşağılardan, uçaktan çekilmiş felaket bölgesi filmleri. Aşağıdaki kaotik can pazarından habersiz kuşlar uçuyordu semada. Kuşlar! Ki o kuşları, 17 Ağustos depreminden sonra yıkılmış şehirlerin üzerinden uçarken görmüştük. Ve 11 Eylül'de, dumana boğulmuş New York'un mavi gökyüzünde. Hep sakin, hep telaşsız, asude. Hiçbir şey olmamış gibi.
Dünya hangisi? Bizim cehennemimiz mi, onların cenneti mi? Kuşlar ' neden' habersiz?
Biz 'ne' den habersiziz?"

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Fakir fukara...   / 31-03-2006
 Trençkot mafyası   / 27-03-2006
 Erişti nevbahar...   / 22-03-2006
 Şahin kardeş...   / 20-03-2006
 Arka kapak   / 17-03-2006
 Harbiyeli olmak!..   / 15-03-2006
 Diktatörler de ölür!..   / 13-03-2006
 Kadınlardı "kast"ımız!   / 10-03-2006
 Eyila...   / 08-03-2006
 Daha iyisi olacaktır hep!   / 06-03-2006
ALİ KIRCA
Kuşlara dair - 4
Geçen sonbaharda kaldığımız yerden...
YILMAZ ÖZDİL
Ana dil...
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne bu ay...
ERGUN BABAHAN
Sosyal devletin sonu geldi
Marksizmin Avrupa'ya en...
UMUR TALU
Tarihi teselli
Bazen, her zaman değil tabii, bazen şöyle...
ERDAL ŞAFAK
Diyarbakırlılar'a
Sözümüz Diyarbakır'ın sessiz...
MEHMET ALTAN
Küreselleşme ve liberalizm
Abant Platformu, bu yıl...
İncirlik'e nükleer misilleme endişesi
İngiliz Sunday Telegraph: "ABD, İran'a hava operasyonu üzerinde...
Ölmeden önce görün
Ölmeden önce bu yerlere gidin! Çünkü bir sonraki kuşak göremeyecek!...
Birinci sıra hep meşgul: 2-0
Birinci sıra hep meşgul: 2-0
Saha kapatma, seyircisiz oynama cezalarını biliyoruz. Ama dün...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu