kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Demokratik siyasetsiz devlet krizkolik olur
ŞAKA - Sıralama
Rejim muhafızlığı rolü bıktırmamalı

Demokratik siyasetsiz devlet krizkolik olur

Anayasa kitaplarında devletin temel öğeleri (Toprak, millet, egemenlik,v.b.) yanında, devletin kurumları (Yasama, yürütme, yargı, güvenlik güçleri, v.b.) sayılır. Ama nedense "Siyaset "in de adı geçmez bu sıralamalarda.
Bir siyasetin varlığı, devleti kalıcı hale getiren, dünyadaki değişim karşısında köhneleşmekten koruyan, gelişimi sağlayan çok temel bir öğedir. Bir ülkede tartışılarak geliştirilen, yurt ve dünya koşullarına uyumlu olarak yenilenen, toplum tarafından benimsenen bir siyaset var olmadıkça, yapılan icraat sadece günü kurtarır.
Siyaset oluşturmayı sadece "Devlet" in belirli organlarının yetki alanına bıraktığınız takdirde, hem devlet ile toplum arasındaki uyumsuzluklar, hem de ülke ile dünya arasındaki kopukluklar artar. Çünkü siyaset ne sadece "Bürokratik" bir davranış olabilir, ne de sadece "Güvenlik" endişelerinden kaynaklanan bir savunma içgüdüsüdür.
"Demokratik Siyaset" bu olguyu çağımızın en gelişmiş, en çok boyutlu alanı haline getirmiştir. Katılımcı ve çoğulcu demokrasi sayesinde, devlet ile toplumun ve dünyanın gerçekleri arasında doğrudan ilişkiler kurulmuştur. Siyaset katı, tartışılmaz, gerçeklerden kopuk ve donuk bir "Pozisyon" olmaktan çıkmıştır.
Demokratik siyasete çağımızda girmekte geciken ülkelerin ne tür krizler yaşadıklarını gördük.
Örneğin Sovyetler Birliği vatandaşları, ülkelerindeki ve dünyadaki değişimi görüyorlardı. Sovyet aydınları ülkelerindeki aksaklıkları seslendirdikleri zaman susturuluyorlardı. Sonuçta herkesin bildiği gerçekler, devletin merkezine ulaşmıyordu. Ve Sovyet Devlet'i uzaya gidecek teknolojiye sahip olmasına rağmen, Kızıl Ordu'dan başka hiçbir kurumunu geliştiremiyordu. Mig-29'ları, Kalaşnikof'ları yapabiliyorlar ama dünya rekabetine bir marka sunamıyorlardı. Sanayideki gelişmişliklerine ve doğal zenginliklerine karşın, halk temel tüketim mallarına ancak karaborsa aracılığıyla veya uzun kuyruklarla ulaşabiliyordu.
Değişimin ve gerçeklerin Sovyet Devleti'nin merkezine ulaşamaması sonunda, bu devletin "Doktriner Siyaset" i ülkenin bütünlüğü ile birlikte çöktü.
Şanslıyız ki Türkiye Cumhuriyeti, çoğulcu demokrasiye erken geçen ülkelerden biri. Bu sayede toplumun beklentileri de, yurt ve dünya gerçekleri de, Devlet'in karar merkezlerine en kısa sürede yansımakta. Her genel seçim bunu hızlandırıyor. Özgür basın, bu yansımayı günlük hale getiriyor.
Ama yine de "Siyaset Oluşturma" konusunda, eskiden kalma alışkanlıklar devletin bazı odaklarında hüküm sürmekte. Bunlar hala demokratik siyasete güvenilmeyeceğini ve kendilerince "Temel " sayılan alanlarda seçilmişlerin değil atanmışların söz sahibi olması gerektiğini düşünüyorlar. Onlara göre sivil siyasetçiler, ancak günlük işleri yürütmekle görevli taşeronlar olabilir.
Bu anlayış, Türkiye'nin çözüm bekleyen sorunlarını bugüne "Kriz Konuları" biçiminde biriktirerek aktardı. Bu anlayışın "Kırmızı Çizgiler "i, ekonomide de, diplomaside de birer birer morarırken, yaşanılan bunalımların çözümü seçilmiş siyasetçilere bırakıldı.
Bugün yaşanılan bunalımlardan çıkmanın tek yolunun "Demokratik siyaset" olduğunu unutmayalım. Ve demokratik siyasetin sağlığının, "Katılım" a bağlı olduğunu hep hatırlayalım.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bu sorunun sorumlusu hükümet değil devlettir   / 01-04-2006
 Devlet adamlığı sınavı tüm yöneticileri terletecek...   / 31-03-2006
 Politikacı "3'üncü tür insan"dır...   / 30-03-2006
 Dünya da geçiş döneminin kararsızlığını yaşıyor...   / 29-03-2006
 Erdoğan'ın muhalefet lideri olması çok zor...   / 28-03-2006
 Her şey Erdoğan'ın planına uygun mu gelişiyor?   / 27-03-2006
 Balık yağı mı içmeli, paradan uzak mı durmalı?   / 26-03-2006
 Çağdaş uygarlık ile ezbercilik birlikte olmaz...   / 25-03-2006
 Dön baba dönelim, hacılara gidelim...   / 24-03-2006
 Medya arkeolojisi ihmal edilecek uğraş değildir   / 23-03-2006
REHA MUHTAR
Arsız İstanbul!..
Ben doğma büyüme İstanbullu değil...
EMRE AKÖZ
Çalınan cinsellik
Express dergisinden...
MAHMUT ÖVÜR
İstanbul'un göbeğinde 'ağaç katliamı'
İstanbul'da planlı...
HINCAL ULUÇ
Arabın İntikamı, günümüze gelirse..
Daha perde açılırken...
GÜLSE BİRSEL
Tanrıkent!
Dün akşam, vizyona girdiği dönemde kaçırıp,...
MEHMET BARLAS
Demokratik siyasetsiz devlet krizkolik olur
Anayasa...
Sing your Song: (Şarkını söyle)
Sing your Song: (Şarkını söyle)
Mali sıkıntısı var. Sakatı, cezalısı eksik olmuyor. Song da isyanı...
Fatih abi yetiş yapancılar gitti
Fatih abi yetiş yapancılar gitti
Şaş, "Tek delikanlı Heinz çıktı. Bir o gitmedi. Yetiş abi" dedi.
'Haberleri ihbar kabul ediyorum'
Erdoğan 21. Yüzyılın Kentleri İçin Büyük Buluşma toplantısında...
Baykal'dan hükümete: Önce yasaları uygula
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümetin terörle mücadelede...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu