Gerets'in eseri...

Song'un "Paramı ödemezseniz, Gençlerbirliği maçına çıkmam" resti Galatasaray'a bomba gibi düşmüştü. Galatasaray, dalgalı denizde kürek çekerken, Song'un küreği atıp gemiyi terk etmek istemesi affedilemezdi. Çünkü yaşanan para sıkıntısı arkadaşları için de geçerliydi. Gerets'in "Herkesin sıkıntı yaşadığı dönemde sorun çıkartanı oynatmam" şeklindeki davranışı kişilik sahibi birinin yapacağı bir hareketti. Herkese örnek olması ve tüm takımı kazanma adına Gerets, Song'u kadroya almamakla doğru yaptı. Şimdi ne olacak? Song'un pişman olduğuna inanıyorum. 99 milli maç oynamış, adı Kamerun aslanına çıkmış Song'un takım arkadaşlarından ve hocasından özür dilemesi gerekir. Çünkü Galatasaray'ın şampiyonluk yarışında her oyuncuya ihtiyacı var.
Galatasaray için Gençlerbirliği maçı kırılma noktası sayılabilecek zorluktaydı. Gençler, Ali Sami Yen'de Galatasaray'a ters geliyordu. "Şampiyonluk yarışı benim, ekibimin ve futbolcularımın adrenalini yükseltiyor" diyen Gerets, maçın zorluk derecesini gözeterek 11'ini deneyimli oyunculardan kurdu.

KİŞİLİKLİ, İNATÇI, MÜCADELECİ
Galatasaray ile UEFA Kupası'nı kovalayan Gençlerbirliği'nin mücadelesi müthiş keyif verdi. Gençler'in cesur futbolu, Galatasaray'ın takım ruhunu sahaya yansıtması, temposu yüksek, kıran kırana bir mücadeleyi ortaya çıkardı. Ankara'daki yenilgiyi unutmayan Galatasaraylı futbolcular kafa olarak çok iyi hazırlanmıştı. Galatasaray kanatlardan bindiriyor, Hakan gençliğindeki gibi ileri geri çalışıp pres yapıyor, Volkan maestro gibi takımı yönetiyor, Hasan Şaş da Japonya'daki gibi inatçı, çalışkan ve yaratıcı kimliğiyle futbol şov yapıyordu. ErgünCihan ikilisi TomasEmre ikilisinin yaşayacağı uyumsuzluğu gidermek için sık sık yardıma gelip kademeye giriyordu. Galatasaray, makine düzeninde ve disiplin içinde hareket ediyor, herkes birbirinin yardımına koşuyordu. İliç boş alanlara akıllı dalarken, ikinci yarının başında attığı golde mükemmel bir vuruş becerisi sergiledi. Necati, çapraz koşuları pozisyon takibi ve tükenmeyen enerjisiyle Gençlerbirliği savunmasının başını döndürdü. Attığı iki penaltıda da soğukkanlı ve kararlıydı. Dün Galatasaray, koktuğu Gençlerbirliği engelini kişilikli, inatçı ve mücadeleci futboluyla kolay aştı.
Gecenin iki yıldızı vardı: İlki bir penaltı kurtaran ve harika oynayan Mondragon'du, ikincisi hakem Aydınus'tu. Temponun düşmemesi için gereksiz düdük çalmadı, futbolcular kadar koştu, pozisyonları yakından izledi. Verdiği üç penaltı da haklıydı. G.Saray yönetimi oyuncularının mücadelesinden ve enerjik yapısından ders almalı, paraların ödenmesi konusunda aynı enerjik davranışı sergilemeli.