| |
|
|
Capote ve bizim edebiyatçılar
Hıncal Uluç, ABD'li ünlü edebiyatçı Truman Capote'nin 'Soğukkanlılıkla' ( In Cold Blood ) adlı kitabını nasıl yazdığını anlatan 'Capote' filmi hakkında dün güzel şeyler söyledi. Yazdıklarına bir nokta hariç katılıyorum. Hıncal Abi filmi seyrederken, 'Biz gazeteciliğin neresindeyiz' diye düşünmüş. Hakikaten de kitaptan ve filmden gazetecilerin çıkaracağı çok ders var. Ancak... 'Soğukkanlılıkla', araştırmacı gazetecilerin kullandığı teknikleri edebiyata uygulayan bir romandır. Amerikalılar o kitaba 'nonfiction novel' (ya da ' literary nonfiction') yani 'kurgusal olmayan roman' diyor. Capote gerçek bir cinayetten hareket ediyor ama neticede ortaya bir 'gazetecilik çalışması' değil bir 'edebiyat yapıtı' çıkıyor. Bizde çeşitli konuları ayrıntılı biçimde inceleyen gazeteci kitapları yazılıyor. Son yıllardan iki örnek, 'Tezkere' (Murat Yetkin ) ve 'Kod Adı: Atilla' (Nedim Şener). Ancak bunlar edebi kitap değildir. Öte yandan, mesela, Yaşar Kemal'in, 'Bu Diyar Baştanbaşa' dizisinde derlenen 'edebi öykü' tadındaki gazete röportajları vardır ama onlar da roman değildir. Capote'nin yaptığını Türkiye'de gerçekleştiren edebiyatçımız pek azdır. (Sahi kim var?) Dolayısıyla sorulması gereken soru, 'Biz gazeteciliğin neresindeyiz'den ziyade, 'Günümüz Türk edebiyatçıları bu tarza neden yüz vermiyor' olmalıdır. Sebep tembellik olabilir mi?
|