Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Doğan Cansızlar, mevcut kur sisteminde, sermaye girerken de, çıkarken de ekonomide ciddi tahribata sebep olabildiğini belirterek, gelinen noktada çözümün, diğer bazı tedbirlerle birlikte kur sistemi üzerinde aranması gerektiğine inandığını söyledi.
Cansızlar, İstanbul Üniversitesi İktisat Kulübü tarafından düzenlenen ''Ekonomi Zirvesi 2006''da yaptığı konuşmada, Türk ekonomisinin kaydettiği gelişmeleri anlattı. Büyüme, kamuda mali disiplinin sağlanması ve enflasyonun kontrol altına alınması gibi
olumlu gelişmelerin yanı sıra, yüksek ithalat artışı, yüksek seyreden cari işlemler açığı, reel kurun değerli olup olmadığı ve işsizlik sorunlarının hala çözümlenemediğini ifade eden Cansızlar, bunların Türkiye'nin dış rekabet gücünü etkileyen unsurlar olduğunu vurguladı.
Cansızlar, ''(Finanse edilebilir olduğu sürece cari açıkta sorun yok...) Buna katılmıyorum. Ayrıca (uygulanan para politikası değişmeyecek, değişmemeli.) Buna da katılmıyorum'' diye konuştu.
Beklentilerin çok üzerindeki sermaye girişlerinin, para politikası uygulamasında çeşitli zorluklara yol açtığı gibi YTL'nin değerlenme sürecini de hızlandırdığını kaydeden Cansızlar, para politikasını zorlayan noktanın, gelen yoğun dövizler karşısında piyasaya çıkarılan YTL'nin tekrar çekilmesinden kaynaklandığını söyledi.
Cansızlar, 2001 krizi sonrası bankacılık sistemine likidite sağlamak üzere çıkarılan Devlet İç Borçlanma Senetleri'nin (DİBS) erken itfasının geçici bir çözüm olabileceğini, sermaye akımlarının hızla girmeye devam etmesi halinde bunun sonuçlarının pek olumlu olacağını düşünmediğini ifade etti.
Türkiye'ye giren 65,8 milyar dolar seviyesindeki portföy yatırımlarının yüzde 60'ı gibi oranının Türk vatandaşlarına ait olduğunu kaydeden Cansızlar, ''Kriz dönemlerinde yurt dışına kaçırılan kendi paralarımızın, biz bunu bıyıklı yabancı tabir ederiz, aslında büyük bölümü Türk vatandaşlarına ait olduğu için kısa vadeli faizi düşürerek şu andaki mevcut paranın kalıcı hale gelmesi sağlanmış olabilir. Yani bunlar reel ekonomiye, doğrudan yatırımlara yönlendirilerek gelen paranın kayıtlara geçmesi sağlanabilir'' diye konuştu.
''MEVCUT KUR REJİMİ MUTLAKA TARTIŞILMALIDIR''
Doğan Cansızlar, önümüzdeki dönemlerde yurt dışı likidite olanaklarının geçmiş 3-4 yıldaki gibi devam edeceğinin söylenemeyeceğini dile getirerek, şöyle devam etti:
''Bu sefer de kurun tam zıt bir istikamette yön alma ihtimali bulunmaktadır. Yani müdahalelere rağmen kur düzeyinin yükselmesinin önlenemediği, sürekli YTL'nin değer kaybettiği ve enflasyonla mücadelenin oldukça zorlanacağı bir dönem de olabilir. Mevcut kur sistemi, sermaye girerken de, çıkarken de ekonomide ciddi tahribata sebep olabiliyor.
Gelinen noktada çözümün, diğer bazı tedbirlerle birlikte kur sistemi üzerinde aranması gerektiğine inanıyorum. Morris Goldstein tarafından önerilen ve yönetilen dalgalı kur 'artı' olarak adlandırılan sistemin ülkemizin içinde bulunduğu ortamda uygun bir kur rejimi olabileceğini düşünüyorum.
Daha çok uluslararası sermaye hareketlerinin serbest olduğu büyük gelişmekte olan ekonomilere önerilen bu sistemde döviz kurlarının piyasa katılımcılarına döviz kuru riskini hatırlatacak ölçüde kontrollü dalgalanmasına izin verilirken, artı unsurlar olarak enflasyon hedeflemesi ve ekonominin genelinde döviz pozisyonu riskini sınırlayacak agresif düzenlemeler öngörülmektedir.
Bu rejim, esas olarak serbest ya da sabit alternatif kur rejimlerinin sakıncalarını en aza indirmek üzere geliştirilmiştir. Bana göre Türkiye açısından yönetilen dalgalı kur rejimi önemlidir. Çünkü bizim mevcut altyapımız, her şeyin tamamen serbest bırakılacağı bir altyapıya sahip değildir.''
Cansızlar, sorular üzerine de, kendisinin kesinlikle sabit kur rejimini savunmadığını ifade ederek, ''İzlenen politikalarla bugüne kadarki kazanımları göz ardı etmemek lazım. Ancak 2001 koşullarında uygulamaya konulan bir kur rejimi üzerinde 2006 koşullarında hala ısrar edilmesini anlayamıyorum. Bunun bir tabu olarak algılanmasını doğru bulmuyorum. Mevcut kur rejiminin mutlaka tartışılması gerektiğine inanıyorum'' diye konuştu.
''IMF, BU KUR REJİMİNE YÖNLENDİRMEYE ÇALIŞIYOR"
SPK Başkanı Cansızlar, yönetilen dalgalı kur rejiminin sabit bir kur rejimi olmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Bu rejimin çok daha yararlı olacağını düşünüyorum. Ben bunu 2001 krizi patlak verdiğinde kur rejimiyle ilgili toplanan ekonomi kurmayları arasında yer aldığımda da dile getirmiştim. Bir tek ben (Hemen serbest dalgalı kur rejimine geçmeyelim) dedim. (Hemen geçilirse kur 2'ye katlanır) demiştim. Nitekim oldu.''
Cansızlar, şu anda IMF'in de, bazı ülkeleri yavaş yavaş bu kur rejimine doğru yönlendirmeye çalıştığını ifade etti. Cari açığa ilişkin bir soru üzerine de, Cansızlar, sermaye girişi olduğu sürece bunun bir sorun yaratmayacağını, ancak sermaye girişinin hep bu şekilde devam edeceğine inanmadığını, bu nedenle de tedbir alınması gerektiğini belirterek, ''Ben şuna da karşıyım, (Ben sadece fiyat istikrarına bakarım, reel ekonomi, üretim beni ilgilendirmez) demek de doğru değil. Bizim gibi kırılganlığın devam ettiği ülkelerde ben bu konsepte karşıyım'' diye konuştu.
Her politikanın bir modele dayandığını, doğru model diye bir şey olmadığını kaydeden Cansızlar, ''Sadece yararlı model vardır. 2001 yılında bize en yararlı model, 2006'da en yararlı model olarak kalmayabilir. Koşullar değiştikçe modelin de değişmesi gayet doğaldır.
Hangi modelin, politikanın yararlı olduğunu görmek için tartışmak gerekir. Tartışmaların hiçbir zaman zararı yoktur, inanılmaz faydaları vardır'' diye konuştu.