|
 |
 |
 |
  |
|
 Milletvekillerinden sağduyu çağrısı
Diyarbakır milletvekilleri, ilde dün meydana gelen ve çok sayıda kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaylarla ilgili olarak siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını ve halkı sağduyu olmaya çağırdı.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in de aralarında bulunduğu AKParti, CHP ve ANAVATAN'ın Diyarbakır milletvekillerinin ortak yaptığı yazılı açıklamada, dünkü olayların üzücü olduğu belirtildi.
Halkın şiddet ve terörden kanayan yaralarının henüz sarılmaya başlandığı, barışın, güven ve istikrar ortamının yerleşmeye başladığı,demokrasi
ve özgürlükler alanında hukuki açılımların yaşandığı bir dönemde, geçmişi hatırlatan dünkü vahim manzaraları olağan karşılamanın mümkün olmayacağı belirtilen açıklamada, şu görüşlere yerverildi:
''Olaylar, tüm halkımız adına gelecekten endişe duymamıza neden olmuştur. Şurası unutulmamalıdır ki, çağdaş dünya ve AB normlarında meselelerin çözümü için şiddetin yeri yoktur. Dolayısıyla atılan molotof kokteyllerin, işyerlerine atılan taşların aslında demokrasiye,özgürlüklere, huzur, barış ve istikrara atılmış sayılacağı ve dolayısıyla sıkıntıların giderilmesi yolundaki çabalarımızı engelleyeceği halkımız tarafından bilinmelidir.
Ayrıca, şiddet ve terörün doğuracağı anarşiden kimsenin fayda sağlayamayacağının iyi bilinmesi gerekir. Doğacak kaos ortamından ekonomik ve siyasi açıdan en çok bölge insanımız olmak üzere tüm Türkiye'nin telafisi imkansız zararlar göreceği unutulmamalıdır.
Sonuç olarak tüm siyasi partilerimizi, sivil toplum kuruluşlarımızı ve özellikle bölge halkımızı sağduyulu olmaya, hissi davranışlardan kaçınmaya ve olayların büyümemesi için özverili olmaya davet ediyoruz.''
İÇİŞLERİ BAKANI AKSU: 'EYLEMCİLERİN AMACI, ÜLKEMİZDEKİ BİRLİĞİ BOZMAKTIR'
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Diyarbakır'da meydana gelen olaylarla ilgili olarak, ''Bu olayın tertipçileri ve eylemcilerin amacı, ülkemizdeki mevcut birliği, bütünlüğü, huzur ve güven ortamını bozmaktır. Bu düşüncede olanların hevesleri kursaklarında kalacaktır'' dedi.
Aksu, yaptığı yazılı açıklamada, Bingöl kırsalında güvenlik kuvvetleri ile girdikleri çatışmada ölü olarak ele geçirilen 4 teröristin dün Diyarbakır'daki cenazelerinin gömülmesinin ardından bölücü örgüt yanlısı bir grubun çıkardığı olayları şiddet ve nefretle kınadığını bildirdi.
Bu kanunsuz eyleme müdahale sırasında göstericilerin, güvenlik kuvvetlerine taş, sopa ve molotof kokteylleriyle saldırdığını belirtenAksu, güvenlik kuvvetlerinin müdahalesi ile dağılan gurubun daha sonraşehrin değişik sokaklarında toplanarak, polis merkezlerine, bazı siyasi parti binalarına, banka ve işyerlerine saldırarak maddi hasar meydana getirdiklerini ifade etti.
Olayların ardından Diyarbakır Valiliği'nin tespitlerine göre, 36'sı güvenlik görevlisi olmak üzere toplam 42 kişinin yaralandığını vurgulayan Aksu, olaylar sırasında biri 9 milimetre çaplı silahı ile birlikte olmak üzere 80 kişinin gözaltına alındığını bildirdi. Aksu, olayları bastırmak için emniyet kuvvetlerine destek amacıyla Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı'ndan ve çevre il emniyet müdürlüklerinden takviye kuvvet alındığını ifade etti.
Bu olayın tertipçileri ve eylemcilerin amacının, Türkiye'deki mevcut birliği, bütünlüğü, huzur ve güven ortamını bozmak olduğunun altını çizen Aksu, şunları kaydetti:
''Defalarca söylediğim gibi, bu şekilde sinsice, kamu düzenini bozarak, terör eylemi düzenleyerek, haince ve kalleşçe tertiplerle hiçkimsenin bir amaca ulaşması mümkün değildir.
Her karış toprağı aziz şehitlerimizin kanları ile yoğrulmuş olan bu güzel vatanımızı karıştırmaya, birliğimizi, beraberliğimizi ve huzurumuzu bozmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Bu düşüncede olanların hevesleri, kursaklarında kalacaktır. Ülkemizin tarihi geçmişi, bu tür olayların tertipçilerinin ve maşalarının er veya geç güvenlik kuvvetlerimizden hak ettikleri cevabı aldıklarının örnekleriyle doludur. Güvenlik kuvvetlerimiz, bu olayın tertipçilerini, işbirlikçilerini, kışkırtıcılarını ve uzantılarını, ortaya çıkararak, adalete teslim edecekler ve hainlere hak ettikleri cezalar verilecektir.
Bu kışkırtmalara karşın, vatandaşlarımız sağduyulu davranmışlar, bölücü örgüt yanlılarının oyununa gelmemişlerdir. Bu olayları ve menfur saldırıları şiddet ve nefretle bir kez daha lanetliyorum.''
'ESNAFA BASKI UYGULAMAK DEMOKRATİK HAK DEĞİL VE KABUL EDİLEMEZ'
Hukuki Araştırmalar Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Recep Kandemir, ''Kepenk kapatmaları için esnafa baskı uygulamanın, hukukça korunan en temel haklardan olan mal emniyetinin hedef alınmasının demokratik hak arama olarak nitelenemez ve kabul edilemez olduğunu'' belirtti.
Kandemir, yaptığı yazılı açıklamada, dün Diyarbakır'da meydana gelen sivillerin, polislerin ve gazetecilerin yaralandığı olayları kaygıyla izlediklerini bildirdi.
Son yıllarda AB Uyum Yasalarının da etkisiyle bölgede huzur ve özgürlükçü bir havanın hakim olmasına rağmen Diyarbakır'da yaşananların huzur ve özgürlükçü havayı gergin bir ortama çevirdiğini kaydeden Kandemir, yaşanan olayların hukuk ve demokratik hak kavramlarının sınırlarını aştığını, halkın başta can ve mal emniyetinitehdit boyutlarına vardığını aktardı.
Hukuk sınırlarını aşan bu eylemlerin kimseye yarar getirmeyeceğini, aksine bunun sosyal ve ekonomik anlamda bölgeye çok ciddi zararlar vereceğini ifade eden Kandemir, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
''Yaşanan olumsuzluklar ve kimi marjinal grupların, cebri yollara başvurarak kepenk kapatmaları için esnafa baskı uygulaması hukukça korunan en temel haklardan olan mal emniyetini hedef almaları demokratik hak arama olarak nitelenemez ve kabul edilemez. Yaşananlar uzun zamandır uyum yasaları ile geliştirilen özgürlükçü havayı hazmedemeyen kesimlerin ekmeğine yağ sürmüştür.''
TSO BAŞKANI ARZU: ''HER TÜRLÜ HAK TALEPLERİNİN DEMOKRATİK YOL VE YÖNTEMLERLE DİLE GETİRİLMESİ GEREKİYOR''
Diyarbakır'da iki gündür devam eden izinsiz gösterilerle ilgili bazı oda ve dernekler, ortak yazılı açıklama yaptı. Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği, Diyarbakır Sanayi ve İşadamları Derneği, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği başkanları, TSO Toplantı Salonu'nda bir araya gelerek, ortak basın açıklaması yaptı.
Yazılı açıklamayı okuyan TSO Başkanı Kutbettin Arzu, bölge genelinde uzun yıllar devam eden şiddet atmosferinin vermiş olduğu olumsuzluklardan sonra yakalanan huzur ve güven ortamının son zamanlarda yeniden kaosa doğru sürüklenmesini kaygıyla izlediklerini söyledi.
Dünden itibaren kent genelinde gelişen olayları, tırmandırılmak istenen şiddetin bir devamı olarak algıladıklarını aktaran Arzu, özellikle birçok kamu binası, banka şubeleri ve esnafa ait işyerlerinin tahrip edildiğini, ticari faaliyetlerin sürdürülemez halegeldiğini belirtti.
Bölgedeki işsizlik ve açlığın bitmesi için önemli olan dış yatırımcı ve girişimcilerin Diyarbakır'a yatırım yapmasını oldukça olumsuz etkileyen bu ve benzeri olayların olmaması için herkese büyük sorumluluk düştüğüne dikkati çeken Arzu, Diyarbakır'ı kamuoyunda yaşanılmaz bir kent olarak gösteren, kentin ekonomisinin ana direğini oluşturan işyerlerini çalışamaz hale getiren bu türden olayları tasvipetmediklerini kaydetti.
Arzu, olayların bölge halkına zarar verdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
''Her türlü hak taleplerinin demokratik yol ve yöntemlerle dile getirilmesi gerekiyor. Diyarbakır ve bölge halkını, hak taleplerini şiddete başvurmadan demokratik yol ve yöntemlerle aramaya, halkımız veesnafı olaylar karşısında sağduyulu davranmaya, tüm sivil toplum örgütlerini, siyasi partileri, mülki ve yerel yöneticileri ve sorumluluk sahibi herkesin olayların biran önce sonlandırılması için çaba göstermeye, bu ve benzeri olayların bir daha yaşanmaması için yetkilileri yaşanan gelişmeleri sosyal, siyasal ve ekonomik boyutlarıyla ele alarak, kalıcı huzur ve güven ortamını sağlayacak yasal düzenlemeler bir an önce hayata geçirmeye davet ediyoruz.''
Arzu, Diyarbakır'daki olaylar ile ilgili Vali Efkan Ala ile görüştüklerini, Ala'nın olaylardan rahatsızlık duyduğunu ve olayların sona erdirilmesi için güvenlik önlemlerinin artırılacağını söylediğinisözlerine ekledi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
