|
|
|
|
İngiltere'den pasaport eziyeti
İngiltere'de yabancı vatandaşların vize işlemlerini takip eden İçişleri Bakanlığı'na bağlı Göçmenlik Ofisi, beş bine yakın Türk vatandaşın pasaportunu elinde tutuyor. Çok sayıda kişinin sınırdışı edilme ihtimalinin bulunduğu ülkede, Türk vatandaşların tepkisi giderek büyüyor.
İngiltere ile Türkiye arasında imzalanan Ankara Antlaşması soruna dönüştü. İngiltere, bu haktan yararlanmak isteyen yaklaşık beş bin Türk vatandaşın pasaportunu elinde tutuyor. Ankara Antlaşması, İngiltere'ye yatırım yapmak isteyen Türk girişimcilere oturum hakkı
tanıyor. Ancak anlaşması çerçevesinde oturum hakkı almak için vizeye başvuran vatandaşların sayısı yaklaşık 5 bini buluyor. Vizeye başvuran Türk vatandaşlar ise hiç bir sonuç alamamaktan yakınıyor. Oturum hakkını elde etmek amacıyla başvuran vatandaşlardan pasaportu gelenler ise red cevabı alıyor. Yıllardır pasaportunun gelmesini bekleyen Türklerin tepkisi gittikçe büyüyor.
Konuyla ilgili olarak "Türk-İngiliz Hukukçular Birliği", Lordlar Kamarası'nda Ankara Antlaşması'nı tartışmak üzere bir oturum düzenledi. Lordlar Kamarası'nda gerçekleşen oturumda, İngiltere'nin karışılıklı yükümlülükler içeren bir modelde kendi yükümlülüklerini neden yerine getirmediği ve neden uluslararası hukuka saygı gösterilmediği tartışıldı. Oturumda, konuyla ilgili Birleşik Krallık'ın siyası tutumunu açıklığa kavuşturmak için Göçmenlik İşleri'nde sorumlu İçişleri Bakanı Tony McNulty ve Ankara Antlaşması alanında çeşitli davalar yürütmüş olar Avukat Simon Cox, Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Haluk Kabaoğlu'nun yanısıra bir çok Türk ve İngiliz Avukat da katıldı.
Tüm dikkatlerin üzerinde olduğu Göçmenlik İşlerinden Sorumlu Tony McNulty, avukatların Türk vatandaşları galeyana getirerek bu işten rant sağladıklarını savundu. Göçmenlik ofisine yapılan başvuruların yoğunluğundan yakınan McNulty, "Başvuranlar nerdeyse yıllar oldu diyorlar, ancak çok büyük bir yoğunluk var. Biz bu yoğunluğa hazır değiliz." dedi. Başvuruların belgelerini incelemek için çalışmalarına hız verdiklerini belirten McNulty, "Yeni bir sistem getirdik. Ankara Antlaşması'na yapılan başvuruları inceleyen memurların sayısını iki katına çıkardı. Önceden 4 memur bakıyordu, bu sayıyı 8'e çıkardık."diye konuştu. McNulty ayrıca, önümüzdeki yıl AB'ye girmesi beklenen Bulgaristan ve Romanya vatandaşlarının başvurularının, İngiliz Göçmenlik Ofisi'nde bir yoğunluğa neden olduğuna dikkat çekti. Başvuruların üç binin üzerinde olduğunu kabul eden McNulty son olarak şöyle konuştu: "Ankara Antlaşması sadece İngiltere'ye yatırım için gelmiş ve kendi adına işyeri sahibi olan vatandaşlar için geçerlidir. Mülteciler için değil."diye konuştu.
Oturuma Türkiye'den katılan Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Haluk Kabaalioğlu ise, Türkiye'nin Avrupa ülkeleriyle imzaladığı tüm anlaşmalara uyduğunu, Gümrük Birliği'ni ise AB üyesi olmayan tek ülke olarak yıllar önce kabul ettiğine dikkat çekti. İngiliz yetkililerin Ankara Antlaşması ile imzalanan hukuk kurallarına uyması çağrısında bulunan Haluk Kabaalioğlu, İngiltere'de Ankara Antlaşması'na başvuran çok sayıda Türk vatandaşın yıllardır cevap alamadıklarını, pasaportlarının Göçmenlik Ofisi'nde olması nedeniyle de kendi ülkelerinde hayatına kaybeden yakınların cenaze törenine bile katılamadıklarını anlattı.
Bu arada Londra'daki Türk akademisyenlerinden İhsan Yılmaz ise, şu ana kadar sonuçlanan başvuruların yüzde 95'inin olumsuz çıktığını ifade etti. Başvuruda sağlam deliller gösterilmesinin önemine değinen Yılmaz, "Başvurunun kimin yaptığı ya da hangi avukat olduğu çok önemli değildir. Bizim başvuranlara tavsiyemiz, başvuru dosyasında bulunan belgelerin ne kadar sağlam olduğudur."şeklinde konuştu.
(CHA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|