kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Dön baba dönelim, hacılara gidelim...
Sorumsuz yetkiler tartışılmalıdır
ŞAKA - Sigaramın dumanı...

Dön baba dönelim, hacılara gidelim...

Güzel bir yaz akşamı mehtap altında denize karşı hiç konuşmadan oturan çiftin kadını, erkeğe sormuş:
- Öyle derin derin ne düşünüyorsun?
Erkek buğulu bir sesle cevap vermiş:
- Senin düşündüğünü düşünüyorum.
Bu cevabı duyan kadın "Terbiyesiz" diye bağırıp, erkeğe bir tokat atmış.
Aslında hayatın her alanı böyle değil midir?
İnsanlar kendileri için hak olarak kabul ettikleri olguları başkalarında görünce sinirlenir ve o başkalarını "Hırsız", "Ahlaksız", "Kural tanımaz" diye nitelemezler mi? Örneğin muhalefetteyken bile kendi partisi içindeki eleştiren seslere tahammül edemeyen politikacı, iktidarı tahammülsüzlük ve hoşgörüsüzlükle ne kadar kolay suçlar.
Siyasete farklı boyutlardan da bakabilen ve gülmeyi de hiç ihmal etmeyen rahmetli Turan Güneş'i bugünlerde yine özlediğimi hissediyorum. Turan Güneş'le 12 Eylül öncesi yaptığım "Politikada Çeyrek Yüzyıl" başlıklı söyleşide, 1980'lere gelirken Türk siyasetini geren CHP-AP gerginliğini şöyle yorumlamıştı:
* Demokratik düzenin yaşayabilmesi için bütün siyasal partilerin veya toplum içindeki sosyal sınıfların bir arada yaşama ve düzenin temel kurallarını kabul etme durumları vardır. Fransız anayasa kuramcılarına göre "Vatandaşlar kendilerini ayıran nitelikleri ile değil birleştiren nitelikleriyle temsil edilirler." Bu birleştirici unsur tabii ki devlettir. Bunun pratikteki uygulaması şöyle. Bir hükümet veya bir devlet örgütü beğenilmeyebilir. Fakat meşruiyeti tartışılmaz.
* Bir Fransız komünisti bir sağcı yazarı vurmayı aklından geçirmez. Ya da bir sağcı parti, komünistleri öldürmeyi düşünmez. Bu onların birbirlerini beğendikleri anlamına gelmiyor. Ama birbirlerini toplum içinde meşru sayarlar.
* Zannediyorum ki, bugün Adalet Partisi de, CHP de birbirlerini meşru görüyorlar. Ancak AP devamlı seçmen karşısında CHP'yi gayri meşru duruma düşürmek istiyor . "En büyük tehlike komünistliktir. CHP komünistleri desteklemekle komünizme kayıyor" diyerek, CHP'yi sosyal meşruiyet sınırının dışına itmek istiyor.
1980 öncesinde "Komünizm Tehlikesi" vardı. Şimdi ise birileri AK Parti'yi "Şeriat Tehlikesi" ni kullanarak "Sosyal meşruiyet" sınırları dışına itmek istemiyor mu dersiniz? Bu noktada da AK Parti, "Tek başına iktidar" olmakla, "Tek parti iktidarı" olmayı karıştırıyor galiba..
Açıyorum Tek Parti CHP'nin organı Hakimiyeti Milliye'nin 1931'deki 29 Teşrinisani'de yayınlanan Falih Rıfkı imzalı başyazısını. (Bu yazı F.R. Atay'ın "Eski Saat" kitabında da var):
- Hiç şüphe etmeyiniz, Bütün bu muhalif gazeteciler, hepsi bir kelime ile alçaktırlar. Balkanlar'dan Amerika'nın öbür ucuna kadar böyle mahluklar, casus ve baba katili gibi, en iğrenç mücrimlerle bir sıraya konulur ve şahsi hürriyetleri bile kendi ellerine teslim edilmez. Biz ise gazete denilen müesseseyi teslim etmişiz.
Ne dersiniz? Epeyi ileri gitmişiz değil mi demokratik siyaset yolculuğunda? Kendisi gibi düşünmeyenleri "Alçaklar" olarak görmek, bize 1930'lardan kalan miras değil mi?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Medya arkeolojisi ihmal edilecek uğraş değildir   / 23-03-2006
 Böyle gelmiş böyle mi gider?   / 22-03-2006
 Bilinçli seçmen için siyaset bir kavga alanı değildir   / 21-03-2006
 Mesut Yılmaz Anavatan'a dönse bıraktığını bulur muydu?   / 20-03-2006
 Bu memleket bir gün bizim de elimize geçecektir   / 19-03-2006
 Geyikler üzerinde siyaset turizmi   / 18-03-2006
 Sadece askeri kültürümüz mü modernleşecek?   / 17-03-2006
 Unakıtan'a endekslenmiş muhalefet nereye varır?   / 16-03-2006
 Bizi birbirimizden ayıran o kadar çok ortak yanımız var ki...   / 15-03-2006
 Başbakanlık mı Cumhurbaşkanlığı mı daha önemli?   / 14-03-2006
MEHMET BARLAS
Dön baba dönelim, hacılara gidelim...
Güzel bir yaz...
EMRE AKÖZ
Çelişkili devlet politikaları
Bundan yedi yıl önce,...
SAVAŞ AY
Gecenin "medyatik sahipleri" bizim çocuklar
Dün sabaha...
HINCAL ULUÇ
Galatasaraylı olmaktan utanmak..
Eğer bunlar, bu...
Abiler Canaydın dedi
Abiler Canaydın dedi
G.Saray Disiplin Kurulu Başkanı Orhan Yüce, camianın ileri...
Yalman: 10 yıldır hep aynı insanlar yönetiyor
Yalman: 10 yıldır hep aynı insanlar yönetiyor
"10 senede 215 milyon dolar havaya savruldu 10 yıl önce paramız...
Batı'ya PKK sitemi
Genelkurmay Başkanı Özkök, PKK'nın Batı'daki faaliyetlerine dikkat...
Erdoğan: Adım atın
Başbakan Tayyip Erdoğan, ABD Genelkurmay Başkanı Peter Pace'e...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu