kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Nobel Ödülü'nü bu yıl almak istiyorum
Nobel Ödülü'nü bu yıl almak istiyorum
Türkiye'den davet bekliyor
Gençler iş bulamıyor kitaplarımız yakılıyor
Federal Büro kazayı araştırıyor

Nobel Ödülü'nü bu yıl almak istiyorum

Çin'de siyasi görüşleri nedeniyle 6 yıl hapis yatan "Doğu Türkistan'ın kahraman anası" Rabiya Kadir "Bu yıl Nobel Barış Ödülü'nü almak istiyorum. Ödülün bana verilmesi orada ezilen, insanca yaşama hakları elinden alınan yüz milyonlarca insana güven verecektir" diyor.

Son yılların en büyük insan hakları savunucularından Rabiya Kadir karşımda oturuyor... Dünyanın en büyük ekonomilerinden Çin'de önce bir numaralı işkadını olarak yükselmiş, siyasi görüşleri nedeniyle ağustos 1999'da tutuklanarak 8 yıl hapis cezasına çarptırılmış, ABD ile Çin arasındaki sert çekişmelere neden olmuş, ABD Başkanı George Bush ve Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'in baskılarından sonra 17 Mart 2005'te özgür bırakılarak ABD'ye gitmesine izin verilmiş, geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilen "Doğu Türkistan'ın Kahraman Anası" unvanıyla tanınan kişi, bu narin yapılı kadın mı? ABD'nin başkenti Washington'da, Connecticut Avenue adlı geniş caddedeki 1025 numaralı binanın onuncu katında bulunan küçücük bir odadayız. Bir masa, bilgisayar ve iki iskemleden oluşan ve en çok dört kişinin sığabildiği bu oda, Rabiya Hanım'ın bundan 4 ay önce kurduğu Uluslararası Uygur İnsan Hakları ve Demokrasi Vakfı'nın ofisi. Rabiya Hanım söyleşimizi Uygur Türkçesi ile yapıyoruz.
- Rabia Hanım Çin'de ağustos 1999'da tutuklanmadan önce, ülkenin bir numaralı, en başarılı iş kadınıydınız. Sonra ne oldu da tutuklandınız?
- Ben iş hayatına 1987'te başladım. Çin'in "Sinkiang-Uygur Özerk Bölgesi" diye adlandırdığı Doğu Türkistan'ın başkenti Urumçi'de başladığım mütevazı kuru temizleme şirketim kısa bir sürede 350 kadar hanımın çalıştığı büyük bir iş yeri haline geldi. 1990'lar ortasında biraz da Çin Devleti'nin o sıralardaki yardımıyla en başarılı işkadını oldum. Ancak, halkımın, Doğu Türkistan Türk halkının yaşadığı acılarla, Çin devleti tarafından yapılan siyasi ve ekonomik baskıları da görüyordum. 1997'de Doğu Türkistan'daki Türk kadınlarını meslek sahibi yapmak amacıyla "Binlerce Anne Hareketi"ni başlattım. Evsiz Türk kadınlarını uygun şartlarda ev sahibi yapıyor, öğrenim görememiş kız ve kadınları eğitiyor, iş sahibi yapıyorduk.
- Peki, bu hareketler Çin yönetimi tarafından olumsuz olarak mı yorumlandı?
- Evet, benim bu girişimlerim bazı siyasi çevrelerde hoşnutsuzluk uyandırmaya başlamıştı. Ayrıca, eşim Rozi Sıddık'ın Çin'in "kara listesi"nde olduğunu haber aldım. Kendisi tarihçidir ve Çin'deki "Kültür Devrimi" (1966-1976) sırasında 10 yıl hapis yatmıştı. Tekrar tutuklanmasından korktuğumuz için, 1996'da Çin'den kaçtı ve ABD'den siyasi sığınma hakkı alarak oraya yerleşti.

DEVLET SIRRI OLAN GAZETELER
- Demek bu olaylar sizinle Çin yöneticileri arasındaki ilişkileri epey gerdi.
- Öyle oldu. Nitekim, ABD Kongresi'nin Araştırma Servisi üyelerinden bir grup beni görmek için ağustos 1999'da Urumçi şehrine geldiğinde, ben buluşma yerine giderken yolda Çin polisi tarafından tutuklanarak gözetim altına alındım ve "Yabancılara devlet sırrını verme" suçuyla 8 yıl hapis cezasına çartırıldım.
- Tutuklandığınızda üzerinizde ne gibi devlet sırları vardı?
- (Gülerek) Urumçi'de Uygur Türk dilinde yayınlanan gazetelerden birkaç tanesi vardı.
- Geçen yıl Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilenler arasındaydınız. Sizi bu yıl da aday yapacaklarmış. Nobel'i almak size ne ifade eder?
- Doğrudur, bunu bana da bildirdiler. Ben Nobel'i kişisel olarak değil de, Çin'deki özgürlük ve demokrasi için, Doğu Türkistan'daki Türk halkının eşit hakları için istiyorum. Nobel'in bana verilmesi ezilen, insanca yaşama hakları elinden alınan yüz milyonlarca insana güven verecektir. Bunun için, evet Nobel'i almak isterim.
Koç Üniversitesi Stratejik Araştırma Merkezi Müdürü

Timur KOCAOĞLU

DİĞER RÖPORTAJ HABERLERİ
 Torpil için evime bile giriyorlar
 Krupiyerdi, Bahreyn'in bir numaralı yöneticisi oldu
 Sıradışı bir Cumhuriyet vekili
    Pazar Sabah Yazarlar
    Güncel
    Hobi
  » Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
KAZIM KANAT
Şef Ali'nin köftesi nasıl şeftali kebabı...
ÖNCEL ÖZİÇER
Prizdeyim, şarj oluyorum
Her yemekte ekmek yerine pilav...
İslami holdinglerin darbesi ağır oldu
İslami holdinglerin darbesi ağır oldu
İslami holding adı altında topladıkları birikimleri batırıp birçok...
Matematik aşkta da işe yarar
Matematik aşkta da işe yarar
Üniversiteye hazırlık için gittiği dershanede harçlığını çıkarmak...
İstediği şarabı içebilen var mı?
Yüksek vergiden kaynaklanan kayıtsız ve haksız rekabet, müşteriyi de...
Türkler evde en çok balkabaklı mantı istiyor
Avrupa'nın başarılı şefleri sosyete ve iş dünyasından ünlü isimlerin...
Havacılık 'Oscar'ları sahiplerini buldu
Havacılık endüstrisinin 'Oscar'ları olarak adlandırılan Skytrax ödülleri ve Air...
Airbus'ın kabini BMW'den
Avrupalı uçak üreticisi Airbus'ın en yeni uçağı A350'nin mock up'ı yani...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.