'Güneş Kent'in bunalımı...
VAN.
Urartular başkentleri yaptıkları bu kente Tuşba adını vermiş... Dillerindeki anlamına göre; "Güneş Kent..." Güneşin doğudan ilk kez, en güzel göründüğü yer Van, son günlerde karanlığa bürünmek istiyor. Van'da dün kiminle sohbet etsek bir noktadan sonra aynı ricayı tekrarlıyor: "Van adı bir süre unutulsun, rahat edelim..." Van Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Ata Altaylı, biraz da espri ile karışık şöyle diyor: "Kansere çareyi burada bulsak dahi, lütfen Van' da bulundu demeyin..." Bütün bunlara neden, son üç yılda Van'ın isminin kötü olaylarla anılır olması.
Olaylar zinciri Yakın geçmişten bugüne sıralanırsa... Önce eski Vali Hikmet Tan'a bombalı suikast girişimi... Ardından, eski milletvekili Mustafa Bayram'ın gözaltındaki oğlunun karakol basılarak kaçırılması... Hemen sonrasında Yüzüncü Yıl Rektörü Prof. Yücel Aşkın'ın tutuklanmasına kadar giden olaylar zinciri... Normal yaşama geçildiğinin sanıldığı anda patlayan "kuş gribi" vakası... Cumhuriyet Caddesi'nde tur atan Vanlı herhangi birine sorduğunuzda aynı iddiayla karşınıza dikiliyor: "Kuş gribini başımıza Erzurumlu Sağlık Bakanı sardı..." İddialarının gerekçesi de hazır: "Kuş gribi olayına Van'da rastlanmadı, Doğubayazıt'ta ortaya çıktı. Doğubayazıt, bugüne kadar sağlık hizmetini Erzurum'dan alırdı. Sağlık Bakanı Erzurumlu olduğu için iline zarar gelmemesi için belayı bizim başımıza sardı..." Ne kadar ikna edilmeye çalışılırsa çalışılsın, şehir efsanesi haline gelen iddiasından Vanlı geri adım atma niyetinde değil...
Savcı olayı Kuş gribi vakalarının azalmasıyla Vanlı biraz rahat edeceğini sandığı anda, bu kez bir başka yerdeki olay gelip Van'ın adını ön plana çıkarmış: Şemdinli olayları ve Van Savcısı'nın Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar Büyükanıt ve bazı askerleri de kapsayan iddianamesi... Vanlı, "Olay, Hakkari'de oldu, onun da derdi geldi bizi buldu" yakınmasında. Nitekim, dün televizyonda Genelkurmay Başkanlığı'nın, Van Savcısı'nın iddianamesi ile ilgili açıklamasını izlerken de tepkisi farklı olmuyor. Van'da olaylar bununla bitse iyi... Geçen hafta üç kişinin ölümü, 16 kişinin de yaralanmasına neden olan PKK'nın canlı bomba eylemi üstüne binmiş.
Tedirginlik İki yüz metre ilerde patlayan bombadan yayılan parçalar Van Valisi'nin makam odasının camına kadar gelip isabet etmiş. Vali Mehmet Niyazi Tanılır, bombanın kırdığı camı gösterirken kentinin sürekli kötü olaylarla anılır olmasından duyduğu rahatsızlığı hemşerileriyle aynı tonda gibi dile getiriyor. Vali'nin yakındığı bir diğer konu da kentin aşırı göç alması. On yıl önce 225 bin olan Van'ın nüfusu göç dolayısıyla bugün 400 bine çıkmış. Bu da beraberinde işsizliği, o da terörü ve hırsızlığı getirmiş. Son üç yılda adının sürekli kötü bir şekilde anılması Van'dan yatırımcıları kaçırırken, turizme de darbe vurmuş. Akdamar, Çarpanak adalarındaki kiliselerle Van ve Hoşap kalelerinin tarihi zenginliğiyle, Süphan Dağı'nın doğa güzelliği unutulmuş. Vali Tanılır, birçok projeyi hayata geçirmek için çaba gösterdiklerin söylese de bir zamanlar "Doğunun Paris'i" olarak bilinen Van'a tedirginlik hakim olmuş. Türkiye'de belki de üzerinde en fazla kuyumcu dükkanının yer aldığı Cumhuriyet Caddesi'nde gece yarısına kadar tur atanlara rastlanırken, herkes evine erken saatte gider olmuş. Bunun üzerine bir de bugünkü Nevruz kutlamasının stresi binmiş...
|