kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Sadece askeri kültürümüz mü modernleşecek?
Ölümden öteye cenaze var..
ŞAKA - Geyikler ve şeytanlar

Sadece askeri kültürümüz mü modernleşecek?

Şemdinli İddianamesi'nde Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Büyükanıt'ın da adının geçmesi üzerine başlayan tartışmaları "Darbe" zeminine çekmeye çalışan sivil Deniz Baykal ile, bu olayı sivil zeminde ele almaya çalışan asker Org. Hilmi Özkök arasındaki yaklaşım farkı, herhalde değerlendirilmelidir.
Taha Akyol dünkü Milliyet'te Org. Hilmi Özkök'ün bu konudaki "İlla pata küt konuşmak lazım? Türkiye birinci sınıf devlettir. Bütün kurumlar birinci sınıf gibi oynamalıdır... Biz masaya yumruk değil, beynimizi, aklımızı koyarız... Kendimizi savunursak borsa bile düşer. TSK'yı savunmak, sahip çıkmak öncelikle başbakanın görevidir" sözlerini hatırlattıktan sonra, benim de katıldığım şu saptamaları seslendirmişti:
- 27 Mayıs şekavetinden başlayarak hangi darbede "Borsa düşer" diye bir endişe hissetmişlerdi? Borsanın, piyasanın, karmaşık ekonomik kurumların ve dengelerin oluşmadığı köylü toplumunda TBMM'yi silahla basıp darbe yapmak kolaydı! Sivil radikallerin kendi silahlı örgütlerini kurarak aynı kolaylıkla "devrim" yapma hayaline kapılmaları da kolaydı.
Bu geleneğin devamı olarak, otobüsler dolusu yüksek yargıçları Genelkurmay'a götürüp "brifing" lerle yönlendirmek de çok zor olmamıştı.
- Siyaseten AB adayı olan Türkiye, ekonomik ve sosyal bakımdan bir merkezin buyruğu altına giremeyecek kadar çeşitlenmiş, karmaşıklaşmış, gelişmiş bir toplumdur. Şeriat idaresi de, 'Atatürkçü müdahale' de aynı sebepten imkansız.
- Artık "aklın gereği", herkesin işine bakması, kurumların kendi rasyonelleriyle çalışmasıdır. İşte Org. Özkök, toplumsal modernleşmemizin bu aşamasında askeri kültürümüzün de modernleşmesini temsil ediyor. Darbeler, müdahaleler orduyu yıpratmıştı; Org. Özkök'ün bu modern ve ileri görüşlü tavrı ordunun itibarını artırıyor.
Taha Akyol'un "Askeri kültürümüzün modernleşmesi" olarak tanımladığı bu süreçte, artık "Sivil kültürümüzün modernleşmesi" sorununun da ciddi biçimde ele alınması gerekiyor. Bu konuda da Prof. Dr. Şükrü Hanioğlu'nun Zaman'da yayınlanan ve "Laik Köktencilik" ile "Dini Köktencilik" arasındaki ortak noktaları irdeleyen yorumu bana ışık tuttu:
- Fransa misaline dayanan ve Aydınlanma sonrası ortaya çıkan "Laik köktenciliği" esas alan Türk laikliği, bunu yeni resmi ideolojinin bir diğer temel dayanağı olan bilimciliğin (scientism) belirlediği bir ahlak ile pekiştirerek kendine has bir yorum yaratmıştır. Bu yorum yarattığı eşsiz "Laik insan" tanımında en ilginç misalini bulan bir bilimsel ahlakı "Kamu mantığı" haline getirmekle kalmamış, bunun yanı sıra dine, kendi karşı tezini meydana getiren, bir köktencilik olarak bakmıştır. Böylesi bir bakış açısı sonucunda ise bizatihi dindarlık laiklik karşıtlığı olarak algılanırken dar anlamda yorumlanan "Bilimsellik" laikliğin temeli haline gelmiştir.
- Çoğulculuğu ve demokrasiyi öne çıkarmak yerine onların gerektiğinde feda edilmelerinde mahzur görmeyen Türk resmi ideolojisi nasıl olup da sürekli bir toplumsal çatışma ortamı içinde yaşamak zorunda kaldığımızı "Dini köktencilik", "Aydınlanma karşıtlığı", "Bilim düşmanlığı" ve "Hukukun üstünlüğüne saygı duyulmaması" benzeri kavramlarla açıklamaya çalışmakta, buna karşılık yarattığı ve dar biçimde yorumladığı ahlaki kamusal aklın bu alanda herhangi bir rol oynadığını kabul etmemektedir.
- "Mutlak gerçeklik iddiası", "Çağdaşlık tekeli" ve "Ahlaki hukuk" yorumları aracılığıyla özel alanı da kapsamaya çalışan bir kamusal aklın, en az dini köktencilik kadar çatışmacılığa davetiye çıkardığı unutulmamalıdır. Türk toplumunun iki köktencilikten birini seçmesinin daha iyi olacağı yolundaki ahlaki hüküm ise bir anlamda bu gerçeğin ifadesinden başka bir şey değildir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Unakıtan'a endekslenmiş muhalefet nereye varır?   / 16-03-2006
 Bizi birbirimizden ayıran o kadar çok ortak yanımız var ki...   / 15-03-2006
 Başbakanlık mı Cumhurbaşkanlığı mı daha önemli?   / 14-03-2006
 Toplumu en iyi yansıtan gazete Sabah olmalıdır   / 13-03-2006
 Televizyondan önce gerçek hayat da eğlenceliydi   / 12-03-2006
 Beni bir kişi anladı; o da yanlış anladı...   / 11-03-2006
 Halkı başıboş bırakırsan ne yapacağı belli olmaz...   / 10-03-2006
 Ezber olmayınca tarih dersi aydınlatıcı olabilir   / 09-03-2006
 "Kerensky Sendromu"ndan "Ilımlı İslam Sendromu"na   / 08-03-2006
 İki arada kalmışlığın hüznü bazen müziğe yansır...   / 07-03-2006
MEHMET BARLAS
Sadece askeri kültürümüz mü modernleşecek?
Şemdinli...
EMRE AKÖZ
Yarın çok palavra olacak
Yarın 18 Mart .
SAVAŞ AY
Rektör: Seçim barajını AKP CHP ve ben geçerim
Van...
MAHMUT ÖVÜR
5 yılda bitmeyen hastane
Gaziosmanpaşa, İstanbul'da...
HINCAL ULUÇ
Bu Meclis Cumhurbaşkanı'nı seçerse..
Recep Tayyip...
Reform şart
Reform şart
"Üç temel iş var: 1. Borçların ödenebilmesi veya çevrilebilir hale...
Şardan'ın yanında olmam
Şardan'ın yanında olmam
Şişli Belediye Başkanı Sarıgül'ü ziyaret eden Canaydın, "Şardan sizi...
Çömez CHP'ye taktik verdi
AK Parti'nin muhalif milletvekili Çömez, Brezilya'da solcu Devlet...
'Vatana ihanet gerekçe olmasın'
Baykal, "Vatana ihanet bile vatandaşlıktan çıkarma gerekçesi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu