Rahatsız...
Sonra da diyorlar ki, "Birileri işlerin iyi gitmesini istemiyor, derin devlet düğmelere basıyor..." Sonra da diyorlar ki, "Ortada fol yok yumurta yok, ama ortalık velveleye veriliyor..." Bir ülke düşünün ki, en olmayacak birilerine rahat batmaktadır... Sorun yokken sorun çıkartılmaktadır... Hava güneşliyken kar yağdırılmaktadır... Ortalık günlük güneşlikken fırtınalar estirilmektedir...
Bir ülkenin Kara Kuvvetleri Komutanı imzasız ihbar mektubuyla mı yargılanır?.. Bir ülkenin sosyolojisi, psikolojisi bu kadar mı az kaale alınır?.. Askerle siyasiler arasında hiçbir zaman doğru düzgün kurulamamış güven, bu kadar mı çabuk yerle bir edilir?.. Bir ülke bu kadar mı çabuk altüst edilir?..
Kendinizi Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'ın yerine koyun... Bu olaydan sonra karşınızdakine güvenir misiniz?.. Her an yeni bir gol yememek için yeni önlemler almaz mısınız?.. Altınızdan yapılan analizleri göz önünde bulundurmaz mısınız?.. Bazılarının hiç değişmemiş olduğunu hiç düşünmez misiniz?.. Hayatı kolaylaştırmak yerine, hayatı zorlaştıranlara karşı, siz de daha fazla zorlamayı düşünmez misiniz?..
Kendinizi bir de Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün yerine koyun: "Yumuşak da davransam hiç fark etmiyor... İmam bildiğini okuyor... Ben kriz yaratmamayım derken, bu sefer onlar kriz yaratıyor..." demez misiniz?.. "Bunlar yaptıklarımı anlamadı... Keşke hiç bu kadar yumuşak davranmasaydım... Masaya daha fazla yumruk vursaydım..." diye düşünmez misiniz?.. Bu ülkede kriz yaratmak bu kadar mı kolaydır?.. Bu ülkede hükümetle komutanları karşı karşıya getirmek, Bir Genelkurmay Başkanı'nı, Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a çıkmaya zorlamak bu kadar mı rahat yapılabilecek bir şeydir?.. Bu ülkenin kendi istikrarını koruyacak doğru düzgün hiç mi bir özdenetim mekanizması yoktur?.. Her isteyen, fitili ateşleyip, Türkiye'yi altüst edebilir mi?.. Türkiye'de magazine gündem olmak kadar kolay mıdır siyasi gündem olmak?.. Bu ülkede siyaset mi magazinleşmiştir?.. Magazin mi siyasileşmiştir?.. Yoksa her ikisi birden mi önemsizleşmiştir?.. Bu ülkede öğrenim düzeyi yüksek olmadığından fazla matematik bilinmez!.. Peki öğrenim düzeyi yüksek olanlar da mı matematikten bihaberdir?.. Sosyal matematik diye bir deyim hiç mi duyulmamıştır?.. Bir ülkede bazı insanlar nasıl bu kadar vurdumduymaz olmuştur?..
Avrupa'ya mı hava atılacaktır?.. "Bak en ufak olayda komutan da yargılarım" mı denecektir?.. Hava mı atılacaktır?.. Yoksa deneme atışı mı yapılmaktadır?.. Şu krizi çıkartanlar, şu krizin sonuçlarını düşünmüşler midir?.. Bu olayın kriz olmayacağını düşünecek kadar saf mıdırlar?.. Yoksa elalemi mi saf zannetmektedirler?.. Bunu yapanlar, bu işin bu kadarla kalacağını sanacak kadar Türkiye'yi az mı tanımaktadırlar?.. Yoksa, "fark etmez bizde daha ne barutlar var" diye el mi ovuşturmaktadırlar?.. Şu olayın çıkmasının bile Şemdinli'de ne olduğunu öğrenme fırsatını yok ettiğini birileri bilmemekte midir?.. Yoksa zaten orada ne olduğunun bilinmesi istenmemekte midir?.. Bir ülke bu kadar yıldan bu kadar az ders çıkarma özelliğini, siyaseti bilmediği için mi edinmiştir?.. Yoksa siyaset de magazinleşip, balık hafızasına sahip olduğu için mi hayattan ders çıkarma özelliği bitmiştir?.. Bu krizi yaratanlar her kimlerse hakikaten rahat mıdırlar?.. Yoksa rahatsız olmayacak kadar vurdumduymaz mı?..
|