kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Kapitalizmin ruhu
Mehmet Ali Kılıçbay: Kapitalizmin ruhu

İnsanlarımızın bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmalarına alıştım. Yine de yeni kuşaklar için Max Weber hakkında söyleyeceklerim var


Kapitalizmin ruhu

İnsanlarımızın bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmalarına alıştım. Yine de yeni kuşaklar için Max Weber hakkında söyleyeceklerim var.

Max Weber'in ünlü kitabı "Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu", ilk yayımlanışından 102 yıl sonra, ülkemizde çok az kimse tarafından okunmuş olmasına rağmen, kendini konuyla ilgili gören hemen herkes tarafından tartışılıyor. İnsanlarımızın bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmalarına alışık olmama karşılık, yeni kuşakların "kulaktan dolma" bilgileri gene "kulaktan" edinmemeleri için küçük bir katkının gerekli olduğunu düşünüyorum. Weber, kitabında "mübadele olanaklarının değerlendirilmesi yoluyla bir kar elde etme umuduna dayanan ekonomik faaliyete 'kapitalist' adını vereceğiz" demektedir. Daha ileride, kapitalist faaliyetin bir yatırımın verimliliğinin hesaplanması yoluyla kar peşine düşmek olduğunu söylemektedir. Ona göre Protestanlığın ilkesi, "para kazanmak, daha fazla para kazanmak, ama hayatın anlık zevklerinden kaçınmak"tır. Weber'in tanımladığı bu ekonomik davranış biçimi, yalnızca zaten kapitalist olarak nitelenen toplumlarda değil, birçok uygarlıkta ve çeşitli dönemlerde görülmektedir. Zaten Weber, kapitalist tipten ekonomik faaliyeti modern dünyaya özgü olarak görmemektedir. Ona göre "modern kapitalizmi başka bir şey karakterize eder." Weber'e göre, modern toplumun özelliği yeni bir kapitalist faaliyet türünü ortaya çıkartmasıdır; buna "özgür emeğin işletme içinde rasyonel örgütlenmesi" demektedir. Modern kapitalizmin kendine özgü yanı, kar, mali spekülasyon veya devlet işlerinin finansmanı yoluyla değil de, çalışmanın rasyonel bir biçimde düzenlendiği firmada, özgür işçilerin emeğini sömürerek ulaşmasıdır. Demek ki modern kapitalizm, bürokratik olarak örgütlenen işletmelerde girişimciler tarafından rasyonel bir şekilde yönetilen ücretli emeğe dayanmaktadır. Girişimciler, bu emek gücünü kullanarak kar etmenin ve böylece sermaye biriktirmenin peşindedirler.

TANRININ SEÇİMİ
Ancak Alman sosyoloğa göre modern kapitalizmin gerçek temelleri teknik ve ekonomik nedenlere değil, ahlaki ve psikolojik nedenlere dayanmaktadır. Nitekim Batı rasyonalizmi burjuvazi tarafından taşınmış, bu burjuvazi ilk atılımını dinde, daha da özel olarak Kalvinizm'de bulmuştur. Weber bu bağlamda Protestanlığın iki ana kanadını karşılaştırırken, Luther'i muhafazakar, Calvin'i devrimci bulmaktadır. Weber, bunun kökenini Kalvinist çifte kader dogmasının müritler üzerindeki psikolojik etkilerinde bulmaktadır. Calvin'e göre, Tanrı daha baştan bazılarını kurtuluşa yöneltmiş, bazılarını da cehenneme mahkum etmiştir. Bu durumda inançlı bir Kalvinist, kendi kaderinin işaretlerini mesleki faaliyetinde arayacaktır. Zenginlik ararken elde edeceği başarı onun seçilmiş olduğunun işareti olacaktır. Çünkü ancak seçilmişler başarılı olabilirler. Kalvinistler, seçilmiş olduklarından emin olmak için hayatlarını mesleklerinin çerçevesinde metodik bir zenginlik arayışına dönüştüreceklerdir. Tabii ki zenginlikleri lüks ve gösterişe harcamak söz konusu değildir. Kapitalizm, böylece rasyonel bir şekilde zenginlik peşinde koşan Kalvinist'in bu azla yetinme tavrı içinde atılımının ilk hareketini bulacaktır. Tanrıyı tamamen aşkın ve insanın çok uzağında gören bu din anlayışı, müminleri hem kendilerini Tanrının "faal araçları" olarak görmeye, hem de "kötümser bireycilik" (Tanrı dünyaya karışmadığı için manevi yalnızlık içinde olan insanın hali) içinde Tanrıyı yücelterek kendi kurtuluşunun yönünü görmeye yöneltmektedir. Bu da, "Hıristiyan'ın yaptığı her şey Tanrının şanına hizmet eder" cinsinden Kalvinist formülü vermektedir. Eylem aracılığıyla olan bu yüceltme, manevi büyüsünden arınmış bu dünyada iş görmekte, Kalvinist müminin hayatının tümünü, her an, her eylemde rasyonelleştirmeye götürmektedir.

YENİ EKONOMİK ANLAYIŞ
Weber, "Kapitalizmin gelişmesinin başat sorunu sermayenin kökeni değil, kapitalizmin ruhunun kökenidir" derken, bu ruhun merkezine çalışmanın ibadet olmasına ilişkin Kalvinist görüşü yerleştirmektedir. Zaten Weber'in en zor anlaşılan görüşlerinden biri bu noktada ortaya çıkmaktadır. O kapitalizmi değil, onun "ruhunu" ve ruhun ortaya çıkışını incelemiştir. Kapitalizm, Kalvinizm ortaya çıkana kadar gelenekçi, işgücünün örgütlenmesinde irrasyonel bir tutum içindeydi. Süregiden bu düzeni ancak yeni bir dinsel ahlak kırabilirdi. Çünkü Weber'e göre, her toplum etik bir toplumdur ve ahlak ve dinsel çıkarlar ekonomik çıkarlardan daha gerçektirler. Eğer bu yeni ekonomi anlayışı içsel ve ahlaki bir nedenden kaynaklanmasaydı, modern kapitalizm her yerde ortaya çıkardı. Oysa modern kapitalizm Avrupa'da, Protestan reformunun ortaya çıktığı yerde belirmiştir. Batı Hıristiyanlığı'nın değerlerini belirleyen Katoliklik, fakirliği, fakirlere yardımı yüceltmekte, faizi yasaklamakta, böylece kapitalizmi engellemektedir. Oysa kapitalizmin ideal tipi bunların tamamen tersindedir. İşte Kalvinizm bu kapitalizmin ideal tipini devreye sokmuştur. Çözülmesi gereken sorun, ekonomik rasyonelleşmeye etki eden ekonomi-dışı rasyonelleştirici olguların hangileri olduğunun belirlenmesidir. Weber kendi sorduğu soruya, bunun yeni bir ahlak sayesinde olduğu cevabını verirken, bu yeni ahlakın "modern uzmanlaşmaya yol açtığını, tüketimi frenlediğini, tasarrufu teşvik ettiğini ve zenginleşmeye yönelik bütün ahlak eleştirilerini ortadan kaldırdığını" söylemektedir. Kapitalizmin ruhunun anahtar kavramı, "seküler yetingenlik"tir. Weber'in "kapitalizmin ruhu"nun Kalvinist doktrin çerçevesinde oluştuğuna ilişkin iddialarının ne kadar geçerli olduklarını da haftaya göreceğiz.

Mehmet Ali Kılıçbay

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Küresel ısınma felaketi Türkiye'yi de vuracak
 Hakkari'de umudun adı basketbol
 Yılda 500 maç oynanıyor
 Hitler futbolla döndü
 Yeni icra dosyaları kapıda
 "Müşteri velinimetimizdir hamama çete mete giremez"
 Oscar törenlerinin ışıltılı perde arkası
 Max Weber nerede yanıldı?
 Kadınların yeni rehberi Feminen
 Modern müze için Diyarbakır'dan teklif aldık
 'Engel' tanımayan porselen ustası
 Adalet arayan bir adamın öyküsü
 Kentlerin yeni ve 'soylu' sahipleri
 Doğal afetlere kadın çelmesi
 Balkan Naci'nin 35 yılı
 Bir sandalye de siz itekleyin
 Zoolistan diye bir yer var
 Patara'da yaşananların hepsi gerçektir
 Bizim kız
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Sağım solum modacı
Öyle bir an gelir ki...
MEHMET ALTAN
Meğer Gayrettepe'de herkesi soyuyorlarmış...
Geçen hafta...
KAZIM KANAT
Ekose etekli levrek buğulama!
Ben halkın içinde yaşamak...
ERDAL ŞAFAK
130 rakımlı tepedeki ölü
İttihat ve Terakki sadece 7...
Ustalar ve çırakları buluşturan gece
Ustalar ve çırakları buluşturan gece
Sinema Yazarları Derneği'nin bu yıl 8. kez törenle verdiği ödüller,...
Uçak biletlerine yoksulluk vergisi
Uçak biletlerine yoksulluk vergisi
Yoksul ülkeler ve yardıma muhtaç kişiler için uçak biletlerine ek...
Öğle tatiliniz için yemek tarifleri
İstanbul Uluslararası Mutfak Günleri'nin düzenlediği yarışma görülmeye değerdi.
Antalyalı aşçılar Avrupa yolcusu
"Genç Aşçılar Derneği"ni kuran Antalya'nın beş yıldızlı otellerinin ödüllü...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.