kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Emre Akoz @ SABAH
Fax:
0212 354 36 19
 
Birbirine karıştıran yok ki!
Sıcağı sıcağına düzeltelim

Birbirine karıştıran yok ki!

Geçen sabah bir mesaj... Reklamcı Serdar Erener, "Şu 'Aliye Vakası'nda herkes, kurguyla gerçeğin karıştırılmaması gerektiğini yazıyor. Kimsenin, niye karıştırıldığına dair bir görüşü yok" diyordu.
Sahi kim bunlar? Aliye karakteri ile onu canlandıran Sanem Çelik'i birbirine karıştıranlar... Sanem Çelik'in dizinin evli yönetmeniyle birlikte olduğu ortaya çıkınca da artık Aliye'yi seyretmeyecek olanlar kim? Böyle insanlar gerçekten var mı?


Önce gerçekle kurguyu karıştıranlardan eğlenceli bir örnek vereyim. Ülkü Tamer'in '40 Sanatçıdan Tiyatro Anıları' kitabında İlhan Hemşeri'nin başından geçenler anlatılır:
Bir vakitler Burdur'da turnedeler. Hemşeri, üvey kızına eziyetler eden birini canlandırıyor. Oyun bittiğinde üç adam gelip aktörü yemeğe götürüyor. Yemeğin sonunda ise şöyle diyorlar:
"Biz dövmek için getirmiştik seni. Baktık ki aslında iyi, hoşsohbet adamsın. Herkes yanlış yapabilir. Ama sana yakışmıyor. Üvey kızını kendi öz kızın belle. Bir daha böyle pislikler yapma. Sen sen ol, artık şeytana uyma."


Peki günümüzde ikisini kim karıştırır?
Beykent Üniversitesi TV ve Film Bölümü'nden Doç. Zeynep Tül Akbal, "Eskiden, mesela sinemanın ilk çıktığı dönemde bu tür bir karıştırma vardı. Ancak insanlar seyrede seyrede tecrübe kazanıyor. Bir kurgu, bir öykü ile karşı karşıya olduklarını biliyorlar. Belki dünyayla tek ilişkisi TV izlemekten ibaret olan küçük bir kesim böyle bir özdeşleşme kurabilir. Onun dışında kimse karıştırmıyor" diyor.
Peki eğitim seviyesi düşük kesimlerde böyle bir gerçek-kurgu bütünleşmesi var mı?
Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Hülya Tanrıöver, gecekondularda bile 'TV okur-yazarlığının', yani izlediğini değerlendirme kapasitesinin gayet yüksek olduğunu belirtiyor:
"Pendik'te yaşayan Kastamonu kökenli bir kadın, bir dizideki kadın karakterle ilgili olarak, 'Aaa, kesin ölür' dedi. 'Nereden biliyorsun' diye sorduk. 'Duymadınız mı, hamileymiş. Karnı büyüyünce diziyi bırakır' demez mi! Bu bilgiyi magazin programlarından öğrenmişti."
Tanrıöver ailelerle birlikte TV izliyor. Bu seansların birinde, erkek, reklam arasında soruyor: 'Bakalım şimdi ne olacak?' Eşi, 'Şu olacak, bu olacak' diye anlatmaya başlıyor. Adam şaşırıyor: 'Nereden biliyorsun, senaryoyu sen mi yazdın?' Kadın, 'Tabii bilirim' diyor, 'senaristten ne farkım var?' Tanrıöver, dizinin devamında kadının dediklerinin aynen çıktığı söylüyor!


Toparlayayım: 1) Seyirci aptal değildir. Hele günümüzde, yine TV'den aldığı haber ve bilgilerle dizileri gayet iyi değerlendirir. 2) Dizileri arada sırada izleyen entelektüel-eleştirici seyirci ayrıntıları es geçebilir. Sürekli izleyici ise bunları yakalar. 3) Dizi izleyicisi medyanın reklampromosyon oyunlarının farkındadır. Kimin neyi, niye karaladığını, kimin neyi, niye övdüğünü ayrıntısıyla bilmese dahi tahmin eder. 4) İzleyici, 'Kaynanalar' gibi bir 'müsamere'den, 'Asmalı Konak', 'İkinci Bahar', 'Hırsız-Polis' gibi bol karakterli, ayrıntılı ve karmaşık ilişkilerin yer aldığı dizileri anlayacak seviyeye gelmiştir.
Özetle: "Aman Aliye ile Sanem'i birbirine karıştırmayın" diye telaşlanmanın, izleyiciyi çocuk yerine koymanın bir alemi yok.
Özetin özeti: Aliye ile Sanem'i, seyirciler değil, medyacılar birbirine karıştırıyor. Çünkü (olumlu ya da olumsuz) böylesi işlerine geliyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hazine yatar, Türk bakar   / 08-03-2006
 TV'yi 'dadı' sanan anneler   / 07-03-2006
 'Kadından hekim olur mu?'   / 05-03-2006
 "Biz reytingi yapımcı şirketten alıp reklam verene satıyoruz"   / 03-03-2006
 Atatürk vergisi koyalım mı?   / 02-03-2006
 Erbakan mı, Erdoğan mı?   / 28-02-2006
 'TV dostu' aydın aranıyor   / 26-02-2006
 Wal-Mart Etkisi   / 24-02-2006
 Tekstil ve kamu yararı   / 23-02-2006
 Türkler 'soyut' düşünmez   / 22-02-2006
REHA MUHTAR
Rahatsız...
Sonra da diyorlar ki, "Birileri...
MEHMET BARLAS
Ezber olmayınca tarih dersi aydınlatıcı...
EMRE AKÖZ
Birbirine karıştıran yok ki!
Geçen sabah bir mesaj...
MAHMUT ÖVÜR
Bu karanlık ilişkiler açığa çıkmalı!
Ortalık yine toz...
SAVAŞ AY
Müsaadenizle yargıya müdahale edeceğim komutanım
Bu...
HINCAL ULUÇ
Galatasaray'ın önü hâlâ karanlık!..
Kurtarıcı gibi...
Brezilya dizisi: 2-1
Brezilya dizisi: 2-1
Krizin eşiğindeki F.Bahçe'ye yine bir G.Saray galibiyeti ilaç gibi...
Diriliş günü
Diriliş günü
Ligde liderliği kaptırdığı G.Saray'ı kupa çeyrek finalinin ilk...
Genelkurmay, Köşk'ten hukuki destek istedi
Askeri kaynaklara göre Büyükanıt olayı için Çankaya'ya çıkan...
Van savcısı hakkında soruşturma açıldı
Şemdinli iddianamesini hazırlayan savcı Ferhat Sarıkaya hakkında...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu