Asker bekliyordu...

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın, Şemdinli olayına bir şekilde dahil edileceğini asker biliyordu.
Hatta, sadece Org. Büyükanıt'ın değil, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Fevzi Türkeri'nin de ilişkilendirileceği bilgisinden haberdardı.
Komutanların olaya dahil edilmesi için bazı "etkin kişilerin devreye girip, telefonlar açtığı" bilgisi de askerde vardı.
Bu iddiayı dillendirenlerin anlattıklarından şu kadarını aktaralım:
"Bölgenin güçlü istihbaratına sahip asker, işin nereye götürülmek istendiği konusunda yeterince bilgi sahibidir..."
Yine iddiayı gündeme getirenlerin söylediği başka bir nokta daha var:
"Bazı kişiler, ihbar mektubu kampanyasına girişti. Bu ihbarları yapanlara ve geçmişteki suçlarına bakın yeter..."
Hemen belirtelim; Van Savcısı'nın iddianamesini hazırlarken, böyle bir etkilenme altında kaldığını söylememiz olası değil.
Ancak, AK Parti kadrolarının, Org. Büyükanıt'ın ismini Şemdinli olayına katmak için büyük çaba gösterdiği bir gerçek.
Süreci takip edersek...
Şemdinli olayının ardından AK Parti'den gelen açıklamalar, "işin daha yukarı" gittiği yönündeydi.
Nitekim, Başbakan Erdoğan, "Ucu nereye varırsa, oraya kadar gidilecek" dedi.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de 19 Aralık 2005'te İnsan Hakları Derneği'ni kabulünde aynen şunları söyledi:
"Şemdinli olayı Türkiye'nin genel bir sorunudur. Soruşturmaya iki müfettişle başladık, ancak daha sonra soruşturmanın kapsamını genişlettik. Sessiz ve derinden gidiyoruz, sonuna kadar da gideceğiz."
Bu açıklamaları AK Parti milletvekillerinin iddiaları izledi.

MGK'da söylenenler
Asker, açıklamalardan duyduğu rahatsızlığı 29 Aralık 2005'teki MGK'da kayda geçirdi.
Ardından, 4 Ocak günü MGK üyesi bakanlarla Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının, Başbakan Erdoğan'ın başkanlığında yaptığı toplantıda da masaya yatırıldı.
Durum böyle olmasına rağmen AK Parti'deki çaba durmadı.
İnsan Hakları Komisyonu'nca oluşturulan Alt Komisyon Raporu'na Org. Büyükanıt'ın ismi konulmak istendi.
İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış'ın iki müdahalesi sonucu Org. Büyükanıt'ın adı rapordan çıkarıldı.

Elkatmış: Suç yok...
AK Partili Başkan Elkatmış'a dün "Org. Büyükanıt'ın adının yer almaması için bir telkin aldınız mı?" sorusunu yönelttik.
Şu yanıtı verdi:
"Hayır almadım, çünkü ben bir hukukçuyum. Org. Büyükanıt'ın sözlerinde, yargıyı etkileme veya yönlendirme çabasını bir hukukçu olarak görmedim, görmüyorum. Müstakil olarak Şemdinli Komisyonu kurulmuşken, müdahil olmak. Ancak, arkadaşlar ısrar etti. Onları ikna ettim, ama bayağı zorlandım..."
Şemdinli Komisyonu Başkanı, AK Parti Kastamonu Milletvekili Musa Sıvacıoğlu ise dün telefonda şunları söylüyordu:
"Komisyonumuzun görev süresi bir ay uzadı. Savcının iddianamesini de ekleyeceğiz..."
Şimdi, kim ne derse desin...
Olay, AK Parti milletvekillerinin girişimlerine, parti yönetiminin sessiz kalması sonucu noktaya geldi.

Korumak için yapmış
Her ne kadar, dünkü Bakanlar Kurulu'nda, ardından da Genelkurmay Başkanı'nın, Başbakan'ı ziyaretinde, "Savcı, Meclis Şemdinli Araştırma Komisyonu'nda Org. Büyükanıt'ın adı geçtiği için, adını yıpratmamak ve itibarıyla oynanmasını engellemek amacıyla bunu yapmış. Savcının yeni bir suçlaması da yok" sözleri dillendirilse de kamuoyunda bıraktığı izlenim tam tersi.
Bunda da AK Partili milletvekillerinin rolü büyük...