kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Bu duvarı badanalamalı mı badanalamamalı mı?
ŞAKA - Şifreler...
Florya'ya mı, Florida'ya mı?

Bu duvarı badanalamalı mı badanalamamalı mı?

Eleştirmek ne kolay bir iş. Alın ekonomiyi mesela. Eğer niyetiniz eleştirmekse ufkunuz evren kadar açıktır.
- Bu cari açık bir yerde patlar...
- Bu kadar değerli Türk Lirası ile ihracat yapılamaz...
- Reel faiz böylesine yüksekken buraya sadece sıcak para gelir...
Böyle başlayan cümleleri sonsuz sayıda kurup, ekonomi yönetimini hallaç pamuğu gibi atabilirsiniz.
Kimse bunları söyledikten sonra "Ben yönetimde olsaydım şöyle yapardım" da demez. Nasıl desin ki? Durup dururken devalüasyon mu yapacaksınız? Ayrıca Türk Lirası'nın değerinin pula eşit olduğu dönemlerde ihracat mı patlıyordu? Ya da faizin ve kurun piyasada değil Ankara'da sabitlendiği yıllarımız, krizden krize koşuşma ile geçmedi mi? Dün Osman Ulagay Milliyet'teki köşesinde ne güzel anlatmıştı durumu:
- Geçen akşam fikirlerine değer verdiğim dört ekonomist dostumla bir araya geldiğimizde derdimi açtım ve şu soruyu attım önlerine: İçerde ve dışarıda ekonomimize duyulan güveni sarsmadan YTL'deki değerlenmeyi nasıl durdurabiliriz; reel sektörün ve ekonominin önünü açacak bir kur düzeyine nasıl erişebiliriz? İki saat tartıştık, kamu kesiminde de görev yapmış olan ekonomist dostlardan ilginç öneriler geldi ama bunların çoğunun, 'güveni sarsmadan' uygulanması kolay değildi. Mucize çözümü biz de bulamamıştık.
O akşam Ulagay ve ekonomist dostlarıyla birlikte olsaydım, bir "Sosyal güvenlik reformu" nun en hızlı biçimde nasıl yapılacağına yorardım beynimi. Bence ekonomi yönetiminin yapmayı geciktirdiği en önemli iş bu.
Teşviklerle, sübvansiyonlarla ve havası alınmış TL ile yerli sanayii iç ve dış pazarda Çin rekabetine karşı korumayı önerenler, tsunamiye karşı balıkçı barınağı inşa etmeyi düşünenlerden farklı olamaz.
Ama bütün bunlar galiba lafta kalmaya mahkum. Herkes kendi meşrebince durum için "İyi" ya da "Kötü" diyecek. Bu gerçeği de Fehmi Koru yakalamıştı dünkü Yeni Şafak'taki köşesinde: Enflasyon rakamlarının açıklandığı gün Hürriyet haberi "Cüce şubatın yıllık enflasyonu yüksek çıktı. Gıda ve konuttaki yüksek artış, şubatta yıllık enflasyonun yükselişe geçmesine neden oldu", Vatan ise "Döneminin son enflasyon rakamları, Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti' yi memnun edecek şekilde, beklentilerin altında gerçekleşti" diye vermiş. Yani Hürriyet okurları "Yükseliyor" diye, Vatan okurları ise "Düşüyor" diye öğrenmişler şubat enflasyonunu...
Sonucu Osman Ulagay'dan alıntılayarak bağlayalım:
- Türkiye ekonomisine duyulan güveni, geçici olarak da olsa, kaybetmeyi göze alırsanız, YTL' nin aşırı değerlenmesine çözüm bulmak hayli kolaylaşıyor çünkü YTL' nin değerlenmesine yol açan şey, gelen paraya sağlanan getirinin yanı sıra, zaten bu güven faktörü. Siz şu ya da bu nedenle bu güveni erozyona uğratıp sermayenin Türkiye' den kaçması için gerekli ortamı yaratırsanız, YTL' nin değerlenmesini de tersine çevirebilirsiniz. Ancak hemen belirteyim ki bunu yapmak da 5 yıl önce olduğu kadar kolay değil. Bir kere Türkiye' nin konumundaki ülkeler, uluslararası piyasaların gözünde sınıf atladı, ikincisi Türkiye son yıllardaki performansıyla göze girdi. Bu izlenimi silmek ve paranın Türkiye' den kaçacağı ortamı yaratmak için bayağı çaba harcamak gerekiyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bizi gelecek yıldan ötesi neden ilgilendirmiyor?   / 05-03-2006
 Hiçbir şey ilk defa olmaz   / 04-03-2006
 Türk siyasetinde "Bilge kişi" eksikliği var   / 03-03-2006
 Başbakanlık saunada palto ile yaşamak gibidir   / 02-03-2006
 Tavsiye ve nasihat vermek çizgisinde bir dış politika...   / 01-03-2006
 Her meşrebe uygun bir askeri darbe bulunur...   / 28-02-2006
 "Nefes nefese ömür" bir nefeste okunuyor   / 27-02-2006
 "Ah bir genç olsaydım" demeye değer bir gençlik mi?   / 26-02-2006
 "Gerçek solistler" listesi yapmaya ömür yetmez   / 25-02-2006
 Kamyonlar üzerinden siyasal çağrışımlar...   / 24-02-2006
MEHMET BARLAS
Bu duvarı badanalamalı mı badanalamamalı mı?
Eleştirmek...
YAVUZ BAYDAR
'İddia' haberciliği
Mahkemeye yansımış, henüz...
Hep köstek tam köstek: 0-1
Hep köstek tam köstek: 0-1
Fenerbahçe Kayseri'de liderlikten oldu. Hiçbir şey üretmeyen,...
Kral Fener'i bitirdi
Kral Fener'i bitirdi
Kayseri'ye liderlik koltuğunu geri almaya gelen Fenerbahçe tek...
İzmir 'gâvur' değil CHP'nin niyeti kötü
İzmirliler'e "Sözlerimizi CHP bir yerlere çekti. Niyeti kötü" diyen...
Brüksel-Ankara arası mektup trafiği
Sabancı suikasti faili Fehriye Erdal hakkında Brugges Ceza...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu