kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Savas Ay @ SABAH
Tel:
0212 354 40 22
Fax:
0212 274 83 81
 
Polisiye önlem yetmez Meclis el koysun
KIYMIK - Sebze değil
Bir operasyon SABAH'I

Polisiye önlem yetmez Meclis el koysun

Önce şu satırları okuyun sonra yazı başlığımı neden böyle attığımı hemen kavrarsınız.
Yazacaklarım bu kez bir başka çocuğun, Diyarbakır'da çocuk kaçıran çetelerin eline düşmüş bir ufacık bebenin anlattıkları;

Un fabrikası
"Diyarbakır Bağlar semtinde ilköğretim okulu 5'inci sınıfında okuyorum. Babam İstanbul'da çalışır. Annem ve iki kardeşimle yaşıyoruz. 14 Şubat 2005 tarihinde evden çıkıp okula gidiyordum. ... Caddesi üzerindeki dönerciden döner alırken daha önceden tanımadığım biri bana 'buralarda bir un fabrikası varmış nerede'? diye sordu. Ben elimle işaret ettim.

Eter koklattılar
Tam o sırada şahıs ağzımı eliyle kapadı ve kenarda bekleyen arabaya beni zorla bindirdi. Arabayı başkası kullanıyordu. Korktum bağırmaya başladım. Elinde tuttuğu beyaz bir beze koltuk altında duran bir şişeden bir şey döküp bana koklattılar . Bayılmışım. Uyandığımda kendimi iki kolumdan kelepçeli olarak buldum. O kelepçe başka bir kelepçeyle su borusuna bağlanmıştı. Etrafa bakınca bu kulübe gibi yerin küçük penceresinden Ziya Gökalp Spor Salonu yakınında bir yerde olduğumuzu anladım. Sonradan adının Ahmet olduğunu öğrendiğim AHMO denen biri geldi. 'Kapkaça çıkacağız. Sen benim eşim olacaksın. Beraber çalışacağız' dedi.

Tekme tokat
Ben hırsızlık yapmayacağımı söyleyince beni tekmeyle, tokatla, sopayla dövmeye başladı. Saatim vardı. Ona baktımdı. Saat 12.00 sıralarında beni çözdü ve birine söylersen annen ölür, kardeşlerin ölür, ben senin yerini yurdunu biliyorum' dedi.

Dayanamadım
Eve gidince anneme bir zarar gelir, kardeşlerime bir şey yaparlar diye yalan söyledim. 'Okulda dövüştük' dedim. Ertesi sabah okula giderken Kaynartepe Mahallesi'nin orada bir yıkık evin içinden önüme atladı. Yine zorla arabaya tıktı.
Tekrar o kulübeye gittik. O günden sonra 5-6 daha hep kaçırıldım ve işkence gördüm. Sonunda dayanamadım kabul ettim.

Bu bir hırsız
Ofis Caddesi'nde beraber ilerlerken beni öndeki bir kadının üzerine itti. Kadın yere düştü. Sonrada kadının yanına yanaşıp bir taraftan cüzdanını aldı bir de dedi ki 'teyze bu çocuk senin paranı çalacak.' Ben kaçtım.
Anneme bir sınıf arkadaşım telefon açmış, ' 12 gündür okula gelmiyor' demiş. Annem de babamı çağırmış. Ertesi gün geldi, bana her şeyi sorunca anlattım. İnanmadılar. Beni okula giderken babam ve arkadaşları takip ediyorlardı uzaktan. Ama birden o araba çıktı önüme, babamlar koşana kadar yine kaçırdılar. Meğerse ki polise de haber vermişler. Polisler o kulübeyi buldu beni kurtardı."

Fuhuş ve uyuşturucu
İşte bu çocuğun anlattıkları da bir başka büyük çetenin, "Borucular" adlı çetenin ortaya çıkmasına neden oldu. Sonunda anlaşıldı ki bu küçük yavru kelepçelenip tekme tokat dövülmüş ama yine de ucuz kurtulmuş. Çünkü aynı gurubun tespit edip kaçırdıkları arasında öldürülen, sakat bırakılan, fuhuşa ve uyuşturucuya gömülen çocuklar da var. Kızlar da dahil bu saydıklarıma.

Çete baronları
Bu organize çetelerle mücadele elbette polisin işi. Ama olayın boyutlarını düşünürsek polisle ancak bir yere kadar. Kendi evlatlarını bu çetelere seve isteye kiralayan. Böylelikle çocuk başına ayda 5-6 yüz milyon kazanan aileler de var ne yazık ki. Cezai ehliyeti olmayan çocuklara suç işlettirmek tüm çete baronlarının tercihi.

Çekirdekten yetişme
İlerleyen yıllarda çok daha kapsamlı suçlar için çekirdekten yetişme kadrolara sahip olacakları gerçeği de cabası. Bilmem siz ne dersiniz. Polis baksın, jandarma baksın mı demeli. Yoksa Büyük Millet Meclisimiz milletin çocuklarına yönelik bu tehlikeye çareler mi düşünmeli.?..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Devlet hastanesi mi kozadan çıkan kelebek mi?..   / 04-03-2006
 Dikkat edelim de yazık olmasın Diyarbakırspor'a   / 03-03-2006
 Kanal 1'de Dünya Kupası ve RTÜK Başkanı'nın heyecanı   / 02-03-2006
 Diyarbakır'da olanlar iddaa terörü mü?..   / 01-03-2006
 Herkes biraz Hasan Şaş biraz da tribündekiler!..   / 28-02-2006
 Mehmet Barlas ustaya haddimi aşaraktan!..   / 26-02-2006
 Nuri Albayrak nasıl imamlık yaptı?..   / 25-02-2006
 Kimmiş o korsan solistler ve as solistler?   / 24-02-2006
 Zülkifli Akbaba'lar, leş kargaları ve polis   / 23-02-2006
 Ne çok "Boncuk Memet" var bilseniz   / 22-02-2006
MEHMET BARLAS
Bizi gelecek yıldan ötesi neden...
EMRE AKÖZ
'Kadından hekim olur mu?'
Sağlamken dünyaya açık oluyor...
SAVAŞ AY
Polisiye önlem yetmez Meclis el koysun
Önce şu satırları...
HINCAL ULUÇ
Yılın en güzel plağı!..
Vallahi milli marş gibi oldu..
REHA MUHTAR
Kimseyi aldatmamış, kimse ihanet etmemişken...
"Hani...
GÜLSE BİRSEL
Eurovision'da "yıldızımız bol olsun" Ne demekse!
Yine...
Zirveyi Ateş bastı
Zirveyi Ateş bastı
Galatasaray Sami Yen'de yenik duruma düştüğü karşılaşmada Samsun'u...
Camiaya rest çekti
Camiaya rest çekti
Ünal Aysal, 35 milyon dolarlık alacağı için ihtarname çekip...
Vekile mutluluk rehberi
TBMM Başkanlığı vekiller için sağlıklı yaşamda sorunlarla başa çıkma...
20 kavşak-yol tamam bir o kadar da geliyor
İstanbul'un medeniyet başkenti adayı olduğunu söyleyen Başbakan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu