|
|
|
|
Yılmaz'a da 'zaman aşımı'
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, eski Başbakan Mesut Yılmaz ile eski Devlet Bakanı Güneş Taner'in Yüce Divan'da yargılandığı davada, esas hakkındaki görüşünü bildirdi.
Ok, suçun yeni TCK'ya göre, ''ihaleye fesat karıştırma'' değil, ''görevi kötüye kullanma'' olduğunu ve bu suç için aranan 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu belirterek, bu nedenle davanın düşürülmesini talep etti. İddia makamında bulunan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Ok, esas hakkındaki görüşünün ''hukuki değerlendirme'' başlıklı bölümünde, 1 Haziran 2005
tarihinde yürürlükten kalkan 765 sayılı TCK ile aynı tarihte yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'daki ''ihaleye fesat karıştırma'' suçlarının irdelemesini yaptı.
765 sayılı TCK'daki ''ihaleye fesat karıştırma'' suçunun oluşması için zararın ortaya çıkması gerektiğini anlatan Başsavcı Ok, bu maddenin ceza miktarı yönünden sanıkların aleyhine olduğuna işaret etti. Eski Ceza Kanunu'na göre sanıkların ''ihaleye fesat karıştırma'' suçunun oluştuğunu, devletin zarara uğratıldığını savunan Başsavcı Ok, ancak yeni TCK'daki ''ihaleye fesat karıştırma'' suçunu düzenleyen 235. maddede 5 yıldan 12 yıla kadar ceza öngörüldüğünü, bunun da sanıkların lehine olduğunu anımsattı.
Yeni TCK'nın 235. maddesine göre suçun oluşabilmesi için ''hile unsuru''nun da arandığını, bu durumun sanıkların lehine olduğuna dikkati çeken Ok, bu anlamda bakıldığında işadamı Korkmaz Yiğit'in Türkbank ihalesine girmesi için ön izin verilmesinde ve açık artırmaya katılmasında bir etki yapıldığı ve güç oluşturulduğu, yani hilenin varlığının tespit edilemediğini vurguladı. Ok, dolayısıyla yeni TCK'daki ''ihaleye fesat karıştırma'' suçunun oluşmadığını kaydetti.
Sanıkların eylemlerinin eski ve yeni TCK'ya göre genel anlamda ''görevi kötüye kullanma'' suçunu oluşturduğunu ifade eden Ok, bu suçlar için eski TCK'ya göre öngörülen zaman aşımı süresinin daha lehe olduğunu anımsattı. Asli zaman aşımı süresinin eski TCK'ya göre 5 yıl olduğunu, bu süreyi kesecek bir düzenleme bulunmadığını anlatan Başsavcı Ok, Türkbank'ın satışına ilişkin hisse devrinin yapıldığı 04.09.1998 tarihinden sanıkların Yüce Divan'a sevk edildiği 12.07.2004 tarihine kadar asli zaman aşımı süresi olan 5 yılın dolduğunu belirtti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Ok, Anayasa'nın 83. maddesine göre milletvekilleri hakkında iddialar varsa, milletvekili oldukları sürede zaman aşımının durduğunu ancak Anayasa'nın 100. maddesine göre Başbakan ve bakanlar için böyle bir düzenlemenin bulunmadığını belirtti.
Başsavcı Ok, sanıklarla ilgili 5 yıllık asli dava zaman aşımı süresinin dolduğunu kaydederek, davanın düşürülmesini talep etti. Ok, ayrıca davaya müdahil olarak katılan Türkbank Munzam Vakfı'nın doğduğunu iddia ettikleri zararla ilgili hukuk mahkemelerinde dava açabileceğini bildirdi.
Yüce Divan heyeti, suç faslındaki olası değişmeyi de dikkate alarak, sanıkların ve avukatlarının ek savunma ve esas hakkındaki savunmalarını yapabilmeleri için duruşmayı 20 Nisan 2006 tarihine bıraktı. Duruşmanın ardından salondan ayrılan Mesut Yılmaz, gazetecilerin soruları üzerine, ''Başsavcılığın görüşü üzerine açıklama yapmayacağını, mahkeme kararını bekleyeceğini'' söyledi. Sanık Yılmaz'ın avukatı Uğur Alacakaptan da, ''Her şeyi mahkemede söyleyeceğiz'' dedi.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|